AŞKIMCIM/ BOY×BOY/ TEXTING

0040

Şşş bu bölüm ayıplı bir bölüm. Yazamamış olabilirim ama önemli değil. Siz beğenirseniz oy verin yorum yapın

Sizleri seviyorum. Muck falan...

Bu site bozulmuş amk yıldım.
***

Ona durma derken gerçekten durmayacağını düşünmemiştim. Durup 'Hayır sen iyi olmadan olmaz. Sevdiğimin canının yanmasına katlanamam.' demesini beklemiştim. Ama o yanımdan kalkıp kapıyı kilitlemeye koşmuştu. Abaza herif.

  Tamam gerçekten onunla birlikte olmayı sevişmeyi istiyordum ama bundan korkuyordum. Allah'ım ya bacağımın üzerine düşerde bacağım gerçekten kırılırsa? Allah'ım sen bu kulunu koru yarabbim. Amin.

 Yavaşça yatağın ayak ucunda durdu. Üzerindeki tişörtü çıkardığında yutkundum. Süt beyazı ten karşımdaydı. 

 ''Şimdi vaz geçtiğini söylersen durabilirim. Ama bunu hiç istemiyorum. Gram istemiyorum.'' Kısık sesiyle konuştuğunda yutkundum. ''Peki ne istiyorsun?'' Diye sordum. Ne istediğini biliyordum. Ondan duymak istiyordum. 

 ''Seni istiyorum. Seninle yatakta sabaha kadar yuvarlanmak istiyorum. Çıplak olarak.'' 

 Bana yaklaşırken fısıldadı.Yüzlerimiz oldukça yakındı. Nefesi dudaklarımı okşuyordu. 

''Ayağım kırık.'' Dedim. 

 ''O zaman yuvarlanma kısmın erteleyebiliriz ama çıplaklık ve yatak konusu tartışmaya kapalı.''

Gülümsememi engelleyemiyordum. Kendimi tutamayıp kocaman sırıttığımda dudağımın altına minicik bir öpücük kondurdu. Gözlerime onaylamam için bakıyordu. Ne yapabilirdimki aşkım kalbimden taşacaktı. Onu istiyordum. Onu seviyorum. 

 Yanıt olarak ise dudaklarına uzandım. Yükünü bana vermeden koluma ve bacağıma dikkat ederek öpücüğüme karşılık verdi. Kabul etmem gerekirse benden daha çok zorlanacak biri varsa o Fırat idi. 

 Alt dudağımı dişleriyle çekiştiriken inledim. Elim çıplak omzunda hareket ediyordu. Onu daha fazla hissetmek ihtiyacıyla dolup taştım. 

 Kendini geri çekip, yatağın üzerindeki yastıkları aldı. İki tanesini bacağımın altına destekledi.  

GERÇEKTEN YAPACAKTIK!

 İnanmakta hala biraz güçlük çekiyordum. 

  Eşofmanımı ve baksırımı çekiştirmeye başladı. Utanmaya başlamıştım. Ama yardımı olmadan nasıl soyunurdum bilmiyorum. 

  Sağ bacağımdan çıkarmıştı eşoşmanımı. Tamamen çıplak değildim ama sorun yoktu. 

 Uzanıp dudaklarıma saldırdı. Bu sefer az önceki öpücüklerden daha farklı olarak daha sert ve vahşiydi. Diliyle ağzımın içini dolaşıyordu. Üst damağıma değen dili ve kasıklarımda dolaşan ellleri yüzünden kafamı geriye doğru atıp inledim. Tüm vücudum titremeye başlamıştı. Sertleşmem hiç uzun sürmemişti.

 ''Bunun için üzgünüm.'' Dedikten sonra tek hamlede tşörtümü yıtmıştı. O tşörte bir dünya para bayılmıştım ama acımıyordum. Çünkü bu yaptığı beni çok etkilemişti. Kasılıp gevşeyen yüzü ve odaya dolan kumaşın yırtılma sesi kendimden geçmem için yeterliydi. Üzerime ağırlığını vermeden kendini konumlandırdı. 

 Beni tekrar ıslak öpücüğünün içine çekerken çoktan haz denizinde boğulmaya başlamıştım. Fırat'ın elleri asla sabit durmuyordu. Kasıklarımı, göğsümü okşuyordu.