Gecenin Senfonisi

1.4K 30 14
                                    

Hazanın gözünden...

Her sabah olduğu gibi erken kalkmıştım yataktan. Ve sabah olduğu gibi yanlız kahvaltı ettim. Aslında sadece ablamla yaşıyorum. Ama ablamda bilgisayarın başında işleriyle meşgul oluyor çoğu zaman. Ablam gazeti. Bende edebiyat okuyordum. 30 yaşında yalnız, mutsuz ve kadersizim.

Ablamın aldığı bir işe ben gitmek zorunda kalmıştım. "EGEMENLER" holdinginde Yağız Egemene işi hakkında sorular soracaktım. Bilirsiniz klişe gazetecilik işleri işte. Her neyse.

15:30 da tamda oraya gidecektim. Hemen üzerimi değiştirmek için odama çıktım. Çıktım demişim 1 katlık ev zaten ne çıkması girdim diyelim. Odamdan Güllü kırmızı etek üzerine kazak onunda üzerine pembe hırka giydim. Saçlarımı arkadan topladım. Sıfır makyajla evden çıktım.

Otobüste bahtımdan otumaya yer vardı. Aynadan dışarı baktığımda her kez sevgilsinin koluna girmiş yürüyordu. Aslında onlara imrenerek bakıyordum. Sonuçta benim hiç sevgilim olmamıştı hiç sevişmemiştim.

Öpmek istiyorum birini.
Acıkmış bir bebenin memeye saldırması gibi.
Koklamak istiyorum birini en güzel çicekler koklar gibi.
Birini sıcaklığıyla hissetmek istiyorum.

İki dakika şair olayım dedim şiirimin konusu sevişmek ya.

Otobüsten indikten sonra saate baktım. 15:25 olmuştu. Hemen holdingin kapısında içeri girrdim. Sekreterin yanına gitdim.

"Bayan Çamkıran. Paltonuzu alıyım."

"Iıı pekala ben."

"Bay Egemen sizi odasında bekliyor."

"Tamam."

"Bu taraftan lütfen." dediğinda soldakı yerden tavana kadar uzanan kapıya doğru ilerledik. Kapı çok büyüktü ve güçlü açılır gibiydi. Kapıyı açmaya çalıştığımda oda düşerek girdim. Kafamı kaldırdığımda Yağız Egemen pencereden baktığı manzaraya ara verip yanıma geldi.

"Bayan Çamkıran. İyi misiniz ? Ben Yağız Egemen."

"Bende Hazan Çamkıran. Kardeşim yani bayan Çamkıran hasta olunca benim gelmemi istedi."

"Anladım. Sizde mi gazatecilik öğrencisisiniz ? "

"Hayır. Türkiye edebiyatı okuyorum."

"Onada dediğim sadece 10 dakikam var. Lütfen oturun Hazan hanım."

Gidip kendi koltuğuna oturdu. Bende onun önündeki 3 beyaz sandalyenin birincisinde otudum.Yerleşip sorulara bakıp griptonu açtım. İlk sorumla başladım. Dur önce boğazımı temizleyip bir iki öksürdüm.

"Bu kadar büyük bir holdinge sahip olmak için daha çok gençsiniz. Peki bu başar..." sözümü yarıda kesip tamamladı.

"Başarımı neyemi borçluyum ? ciddi misiniz ?" ben yan sırıtarak

"Evet." dedim.

"İş demek insan demek. İnsanlar konusunda hep iyi oldum. Onları ne motive eder, ne teşvik eder, inam verir bilirim."

"Yada sadece şanslısınız." kahkaha atmadan güldü. ve bunların hepsiniz her 2 dakikadan bir yer değişerek yapıyordu.

"Ben ne kadar çalışırsam, .ansız o derece artıyor. Başarımın anahtarı yetenekli kişileri keşfedebilmem ve çabalarını doğru yönlendirmem."

"Yani kontrol delisisiniz."

"Her şeyi kontrol etmeye özen gösteririm Hazan hanım." Şaşkınlıkla ağzı açık ona bakarken birden kendimi toparladım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 15, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

YAĞHAZ (ONE SHOTS)Where stories live. Discover now