Bir Aşk Efsanesi

734 12 0
                                    

1     BÖLÜM

Babasının o kazaya kurban gidişinden otuz gün sonra Charlotte'a, avukatın bürosundan bir çağrı geldi.

Charlotte babasının ölümünün sebep olduğu şoku henüz atlatmış, yaşamı normale dönmeye başlamıştı.

Böyle bir deneyden sonra her şey ne kadar normal olabilirse tabii...

Nasıl olmuştu? Bunu kendine defalarca sorup durdu.

Babası gibi tecrübeli bir denizci bütün kontrolü böylesine nasıl kaybetmişti?

Sheerness'ta babasının şişmiş cesedine bakarken titriyerek,'hiç kimse bunu bilemiyecek'diye düşündü.

Ona çok iyi davranmışlardı.

Babasının arkadaşları olsun, kendi iş arkadaşları olsun,dostluklarını esirgememişlerdi ondan. Ama sonunda hepsi bitmişti.

Şimdi dünyada yapayalnızdı işte.

Annesi sekiz yıl önce ölmüştü. Charlotte çoğunlukla okulda olmasına ve babasıyla hiçbir zaman fazla yakınlık kurmamasına rağmen, şimdi onu çok özlüyordu.

Yavaş yavaş çevresine ilgi göstermeğe başlamıştı. Zengin değillerdi ama kimseye de muhtaç olmamışlardı.

Babasının ölümünden birkaç hafta önce onun sigortalı olduğunu öğrendiğinde çok şaşırmıştı Charlotte.

Bu durum gerçi babasının ölümüne şüpheli bir görünüm veriyordu ama babasının avukatları, savcıyı maddi sıkıntı içinde olmadıklarına ikna edebilmişlerdi.

Evleri Begent's Park yakınlarında, fazla pahalı olmayan bir yerdeydi ve babasının sahibi olduğu firma da fena iş yapmıyordu.

Mortimer Bankerlik Firması işi büyük olmamakla birlikte, güvenliydi.

Yani, Charles Mortimer'ın hayatına kıyması için hiçbir neden yoktu ortada; zaten soruşturma da kapanmıştı.

Yine de, babasının tek mirasçısı olduğunu keşfetmesi tedirgin etti onu.

Babasının niçin kendini sigorta ettirmek gereğini duyduğunu bir türlü anlıyamıyordu.

O parayîa ne yapacağını da bilemiyordu zaten.

Kaza esnasında Chartotte, Knightsbridge'de arkadaşlarından birinin annesine ait olan bir butikte çalışıyordu. Okulu henüz bitirmişti ve ne yapacağına daha tam karar veretnişken, karşısına çıkan para kazanma fırsatını tepmek istememişti. Bu işin,elbiseleri yakından incelemek ve modellerini çıkartmak gibi avantajları da yardı.

Ama bütün bunlar şimdi çok uzak ve gerçek dışı görünüyordu ve Charlotte kendini babasına daha çok ilgi göstermediği için suçluyordu. Belki çok çalışıyordu, çok yorgundu ama kendi sorunlarına bu kadar dalmış olmasa, onu bu yolculuğu yapmaktan vazgeçirebilirdi belki.

Sonra avukattan o çağrı kâğıdı geldi.

Charlotte bu tüyler ürperten kâğıdı çantasına atmadan defalarca okudu.

Babasının avukatları onun mirasa olan ilgisizliğine çok şaşmışlardı herhalde. Artık Charles Mortimer ortalarda olmadığına göre onların dolgun ücretleri de Ödenmiyecekti tabii. Kendisi ise Glebe Meydanı'ndaki evde yaşamaya devam edebilirdi.

Avukat Mr. Falstaffın ofisine gittiğinde içi şüphe doluydu. Burada her şey ona acımasızca babasının ölümünü hatırlatıyordu. Gözleri yanıyordu ve ağzı müthiş kurumuştu.

Mr. Falstaff zayıf, ufak tefek bir adamdı. Delici bakışları Charlotte'u hemen fark etti. Üzücü günlerin etkisiyle, biraz süzülmüş olan Charlotte, basit pantolon takımıyla ince ve zarifti. Koyu kızıl saçları omuzlarına dökülmüştü ve bu haliyle on sekizinden de genç gösteriyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 28, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Aşk EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin