Merhaba, bu hikaye tamamen yanlış anlaşılmalar üzerine yazılmıştır. Ve size bir önerim var; Bir konudan bahsederken çok abartmayın.
Hikayemiz Emre ve arkadaşları üzerine. Emre, üniversiteli delikanlı bir erkektir. Ve 2 gün öncesinden beri televizyonlarda banka soygunu haberi dolaşmaktadır. Polis memleketteki tüm telefon görüşmelerini takip etmektedir. Asıl sorun bu değil, şimdi hikayeye geçelim ve devamını siz görün...
5 GÜN ÖNCE... EMRE, TELEFONDA ARKADAŞI MEHMET İLE KONUŞUYOR...
-Hey Mehmet, hayat nasıl gidiyor?
-Nasıl gitsin, derhal iş bulmamız gerek, yoksa üniversitede babamın hurdasıyla dolaşmak zorunda kalıcam!
-Fakirlikten soygun yapıcaz neredeyse... Şu restoranda çalışalım diyorum, orada yaptığımız rezilliği hatırlıyorsun değil mi?
-Evet! Unutmama fırsat vermiyorsun ki! Her neyse, kapatıyorum...
BU DA 1 GÜN ÖNCE... YİNE İKİ ARKADAŞ TELEFONDA KONUŞUYOR...
-Hey Mehmet! Merhaba... Senin şu iş nasıl gidiyor?
-Emre, seninle önemli bir konuda konuşmalıyım...
-Ne konusu?
-Ben taşınıyorum...
-Ne? Aaa, dur tahmin ediyim... Annen ve baban değil mi? Yine kavga ettiler, Annen tayin istedi ve kabul edildi değil mi?... Dostum, bu olamaz! Daha seninle iş arayacaktık! Seninle neler planlıyordum haberin var mı?! Annenle babanı barıştır demiştim!...
-Yapacak bir şey yok...
-Yapacak hala bir şey var ahmak! Seni yalnız bırakacağımı mı sanıyorsun?! Ben de seninle gelirim!...
-Farkındaysan şu birkaç haftadır konuşmalarımız iyice özele giriyor. Bak, bunları konuşmamış olalım, sakın kimsenin kulağına gitmesin!...
-Aman aman!... Neyse görüşürüz. Veya görüşmeyiz?...
VE BUGÜN! SOYGUNCULARIN ÜLKEYİ TERKETTİĞİ GÖZLEMLENİYOR (?!)
Emre'nin babası, 27 yıldır polis, eskiden avcılık yapmış çok iyi bir dedektif... Şu ana kadar hiçbir telefon görüşmesine illegal yollardan para kazanılmadan önceki kesin telefon görüşmesi raporu vermedi... Taa ki kendi oğlunun telefon görüşmesini GÖRENE KADAR!...
2. Bölüm Yakında...
