Tuğçe'yi MERİÇ KÜÇÜK olarak düşünün :)
***
Zeynep Yağmur'a giderken sinirli olan Zeynep'in siniri Deniz'i uyurken seyredince geçti..Yağmur ve Can'ın yatağının tam ortasına kurulmuş masumca uyuyordu Deniz..
"Zeynep gel hadi.Kahve hazır."
"Tamam"
Zeynep ve Yağmur salonda kahvelerini içiyordu..
"Anlat bakalım ne bu hal?"
"Yağmur ya..Yeni bi sekreter gelmiş Kerem'e..O kızda kim tahmin et..Ben hani amerikadaki iş için burda deneme çekimine gitmiştim ya?.Orda benim yüzümden elenen kız.."
"Hadi canım!"
"Valla..Bi gittim Kerem'in odasına girdim konuşup gülüşüyolar falan,kahve içiyolar.Ay tepem attı."
"Onları öyle bırakıp geldin yani sende.."
"Evet.."
"Zeynep sen salak mısın?Yapışçaksın kocana başkalarına fırsat vermiceksin."
"Of haklısın ama.."
"Ama?"
"Ya neyse ben kalkıyım artık.."
"E Deniz?"
"Arabaya kadar kucağımda uyur eve gidincede yatırırım."
"Tamam canım sen bilirsin."
Zeynep yağmurdan çıkıp eve geldi.
"Napsam napsam..Kerem'e hep burda olduğumu ve olacağımı hissettirmem gerek.."
"Buldum..Akşam yemeği..Yemekten sonra biraz yatak odasında..Neyse zeynep sus oraları karıştırma şimdi."
Zeynep kendi kendine gülerek mutfağa gidip dolabı açtı..Ama umduklarını bulamadı..
"Markete gideyim o zaman.."
Zeynep üzerine tayt ve geniş bir bluz geçirirken Deniz uyandı.
"Anneciim.,Güzel kızım uyandın mı seen?Anneyle mama almaya gelcen mi?Ay ben seni yerim prensees."
Zeynep Deniz'i güldürdükten sonra markete doğru yola çıktılar.
-
Kerem dosyaları incelerken Tuğçe kapıyı tıktıkladı..
"Girebilir miyiim?"
"Gel"
"Şey Kerem bey..Öğle yemeği molası ya..Eğer işiniz yoksa beraber mi biyere gitsek?"
"..."
"Yani tabi müsaitseniz?"
"Müsaitim müsaitim."
"Süper!Pekii nereye gidelim?"
"Bilmem?"
"Benim bildiğim çok güzel bir restorant var?"
"Tamam gidelim"
"Pekii"
Tuğçe sinsi sinsi sırıttı.Kerem telefonunu aldı ve beraber şirketten çıktılar..
-
"Hımm.Denizcik babaya ne mama yapsın anne?" Zeynep kararsızca reyondaki ürünleri inceliyordu..
"Et sote?"
"Yok ya.."
"Spagetti?"
"Oha Zeynep daha basitini bul istersen?"