Açık renkli ahşap sehpanın üzerindeki küçük saat öz önce çalmıştı. Saat sabahın 5 buçuğunu gösteriyordu.
Ev halkı uykudaydı; dişi köpek Kali yerdeki büyük halının üzerine uzanmış, Lauren kocaman yatağının ortasındaki kaztüyü yorganın içine gömülmüştü.
Gece, göz açıp kapayana dek geçmişti. Fransa memorial Hastanesi'nde stajyer doktor olan Lauren, büyük bir yangının kurbanlarının hastaneye geç getirilmesi nedeniyle, nöbetini alışılmış yirmi dört saatin çok ötesine uzatmıştı. İlk ambulanslar nöbet değişimine on dakika kala Acil'de bitivermişti. Lauren de ekibindekilerin umutsuz bakışları altında, hiç zaman kaybetmeden getirilen ilk yaralıları müşahade salonlarına yönlendirmeye başlamıştı. Büyük bir ustalıkla her hastayı birkaç dakikada dinliyor, her birine durumunun ağırlığını gösteren renkli etiketler veriyor, ön tanı saptıyor, yapılacak ilk muayeneleri yazıyor, sedyecileri gerekli salonlara yolluyordu.
Acil durum nedeniyle çağırılan cerrahlar geldiğinde ancak çıkabilmişti hastaneden.
Gecenin ilerleyen saatlerinde, babasından kalan eski arabasının direksiyonunda hastanenin otoparkından çıkarak ıssız sokakları hızla geçip evine döndü. "Yorgunluktan ölüyorum ve arabayı çok hızlı sürüyorum," diye dakika başı tekrarlayıp duruyordu, uykuya yenik düşmemek için; ama Acil Servis'e, üstelik seyirci olarak değil, oyuncu olarak dönmeyi düşünmek, onu uyanık tutmaya yetiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal mi? Gerçek mi?
Teen Fictionİşten eve yorgun döndüğünüz bir gün, banyo dolabınızın içinde bir kadın bulsanız ne yapardınız? Hele bu kadını sizden başka kimse görüp sesini duyamıyorsa? Genç ve güzel bir doktor olan lauren, bir trafik kazası geçirir ve çalıştığı hastaneye getiri...