Öncelikle merhaba cupcakelerim, sizleri gerçekten fazlasıyla özledim. Annemin bana getirmiş olduğu kitabı okuyup bitireli aylar olmuştu. Bugün bize gelen yakın bir arkadaşımın önerisi ile onu kurgulayıp yine bir 1DFanfiction yazmaya karar verdim. Bu bölüm hikayemizin giriş bölümü. Yazana kadar canım çıktı ve bayağı uzun oldu. Emeğime karşılık vote, yorum ve beğenilerinizi eksik etmezseniz mutlu olurum :'). Bu bölümde anlatılan hikaye Natalie'nin okulundaki bir kızın başından geçiyor, sakın yanlış anlamayın he :D. Neyse fazla uzatmadan birkaç not ekleyeyim; kitapta birkaç uygunsuz kelime ve ufakça sapık bölümler var. Rahatsız olacaklar okumasın. İlk bölümler sıkıcı olabilir çünkü ilk seferde bana da öyle gelmişti ama kitabın sonunu ağlayarak bitirmiştim. Tanıtım bölümünde de anlattığım gibi tamamen kitap çevirmesi ve bazı yerleri kurgulama olan bu serimizin giriş kısmındaki açıklamama son vermek istiyorum ki sıkılmayın :D. Sakın üşenmeyin he -_-. Okumayı bırakmayın, çünkü daha kokusu tadılacak çok sayfamız var :'). [Yazım hatalarım var ise çok özür diliyorum çünki bu kadar uzununu ilk defa yazıyor olmalıyım ^-^ ]
Son sınıfın ilk gününde, birinci sınıfların oryantasyon [*belli bir konuda yetiştirip, yönlendirme*] toplantısının yapıldığı konferans salonunun önünden geçtim. Vitraydan yapılma camlarında Ross Lisesi'nin arması işlenmiş kapının iki ağır kanadının biri aralıktı. Ağır, rahatsız koltukların ilk birkaç sırasını dolduracak kadar öğrenci ancak vardı içeride ve salonun boşluğu sesin yankılanmasına neden olarak birinci sınıflara kendilerini daha da küçük ve şaşkın hissettiriyordu. Dersim boştu ve konferans salonunun önündeydim, ben de eski günlerin hatırına içeri daldım.
Çığlık atmak istemem için üç dakika yetti.
Birinci sınıfların oryantasyonu tam bir zaman kaybı veya en azından bizim okulun yaptığı şekli öyle: Öğrencileri, mezardan izinli bir rehber öğretmenin tekdüze sesle kelimesi kelimesine ezberden okuduğu Ross Lisesi El Kitabı'nı dinlemeye zorlamak. Ross Lisesi El Kitabı'nda 'yapınız' kelimesi sık geçmez. 'Okul içinde cep telefonu kullanmayınız'dan 'Koridorlarda uygunsuz bir hızda koşmayınız'a kadar yapmayınız anlamına gelen bir sürü kelime vardır. Öğrencilerin bir kısmı gizliden veya açık açık birbirlerini inceliyor, geri kalan büyük çoğunluğu ise uyanık kalmak için kendilerini zorluyordu.
Eğer bana kalsa işler çok daha farklı şekilde gelişirdi.
İlk olarak oryantasyon sınıfını kızlar ve erkekler olarak ayırırdım. Erkeklerinki gayet basit olurdu ve en fazla on dakikada biterdi. Aslında erkekler oturumunu tamamen kaldırıp kısa bir not dağıtmakla da yetinebilirdim. Çünkü erkekler için başarılı bir lise hayatı sadece üç şeyi kapsar: Ödevlerinizi yapmak, prezervatif takmak (eğer o kadar şanslıysanız), ve okul ayakkabılarınızı her akşam havalandırmak; çünkü ayak teri ve polyester çorap inanılmaz derecede iğrenç bir bileşime neden oluyor.
Elbette işler kızlar için çok daha karmaşık olacaktır.
Hani, emniyet müdürlüğü okulun ön bahçesine ezilmiş, hurda bir araba park edip hoparlörden de o arabayı süren kişinin bir parti dönüşü yaptığı kazada en yakın arkadaşını öldürdüğünü söyler ya, kızların oryantasyonunda da alkollü araç kullanımının sonuçlarını gösteren bu uyarıda olduğu gibi direkt konuya girerdim. Tabii alkollü araç kullanımının tehlikeleri yerine liseli erkeklerin tehlikeleri konusunda birinci ağızdan konuşacak bir konuşmacım olurdu.
Bu iş için biçilmiş kaftan olan bir kız tanıyorum. Okula başladığım ilk yıl bizim sınıftaydı. Hoştu. Cana yakındı, hatta tuhaf çocuklarla bile arkadaş olabilirdi. Popülerdi ama popülerliği kimseyi kıskandırmazdı. Güzeldi ama güzelliği hemen fark edilmezdi. Liseye başladıktan birkaç hafta sonra turnayı gözünden vurdu ve kendine bir erkek arkadaş buldu. Chad Rivington'un boyu neredeyse onunkinin iki katıydı; ama kendisini dökülmek üzere olan, pas içindeki bebek mavisi vosvosuna sığdırmaya çalışırken izlediğinizde boyunun devasalığı gözünüzde önemini yitirirdi. Son sınıftaydı; dersleri iyiydi, güzel dişleri vardı ve okulun basketbol takımının yıldızıydı. Diğer bir deyişle bütün sınıflardaki kızlar için kaçırılmayacak biriydi, özellikle de birinci sınıflar için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Last Class Memories. [Son Sınıf Anıları] -GECİKMEDE-
FanfictionÖncelikle hikayeye geçiş yapmadan, bir şeyler açıklamak istiyorum. Bu hikaye normalde 'I'm not the girl that you know' kitabının tamamı. Ama ben bu hikayeye biraz renk katmak amaçlı Harry Styles'ı ekledim. Hikaye kızın ağzından anlatılıyor, lise son...