Tolga'dan
Bu gün setten sonra Hande'nin yanına gideceğim. Özledim koca gözlümü... Keşke onu sevdiğimi daha önce söyleseydim. Neyse akşam herşeyi anlatacağım. Bekle beni Koca gözlü kız...*akşam*
Hande'den
Az önce Tolga aradı. "Hazırlan geliyorum" dedi. Bende siyah,mini,göğsü ve sırtı dekolteli bir elbise giydim. Koyu makyajımı yapıp siyah,süet topuklularımı giydim ve çantamı hazırladım. Oturup Tolga'yı beklemeye başladım ve 2-3 dakika sonra zil çaldı. Kapıyı açtım ve siyah takım elbisesiyle accayiiip yakışıklı olan mavişe baktım.Sen niye bu kadar yakışıklı ve çekicisin be adam! Beni öldüreceksin!
İçsesim haklı...
Tolga:"eee şey... Hazır-san çı-çıkalım..."
Hande:"hazırım" dedim ve gülümsedim. Tolga elimi tuttu ve beni arabaya bindirdi.
Arabada Tolga'nın söylediği vazgeç gönül şarkısı çalıyordu. Bende yüzümü cama çevirip kısık bir sesle eşlik etmeye başladım. Maziler birden gözümde canlandı...
Tolga'dan
Bu kız... Fazla mı güzel olmuş sanki? Birde şarkıya eşlik etmeye başladı. Umarım kaza yapmam. Yolda aynadan ve ya gözucuyla Hande'ye baktım. Çok masum eskisi gibi... Fakat Hande'nin eski neşesinden eser kalmamış. Ahhh... Gerçi şu sosyal medyada yayınlanan iftiralar mahfetti benim Koca gözlü gamzeli'mi... Handeee... Sen gülerken daha güzelsin. N'olur asma şu muhteşem,acayip güzel ve masum suratını. Gül... Gamzelerin ortaya çıksın... Gözlerin parlasın... Kahkaha seslerinden araba yankılansın... Ama... Sen sakın üzülme ay yüzlüm... Sabahımın güneşi... Koca gözlüm... Muhteşem gamzelim... Ahhh keşke bunları dışa vurabilsem...Ben yol boyu Hande'ye içimden iltifatlar ettim. Hatta lokantayı kaçırıyordum. Güzelliği ve arabaya yayılan muhteşem bebeksi kokusu beni sarhoş etmişti. Arabayı park ederken az kalsın öndeki arabaya vuruyordum...
İndik ve restorana girdik. Hande menüye bakıyordu... Ben ise ona... Ya bu kız fazlasıyla güzel değil mi? " Sana çok aşığım Hande!!! " Evet biraz sonra böyle haykıracağım sevgimi. Lokantadan çıkıp hazırlattığım yata gideceğiz ve onu sevdiğimi denizin ortasında haykıracağım ve sonra tadına doyamadığım dudaklarını öpeceğim... Prens ve prensesin mutlu sonu! Ben hayranlıkla ve aşkla Hande'ye bakarken telefonum çaldı. Arayan Aybüke'ydi.
Tolga:"Handecim ben telefonla konuşup hemen geliyorum"
Hande:"Tamam" dedi ve gülümsedi. Gülüşü bende felç etkisi bırakıyor. Dizlerimden aşağısını hissetmiyorum.
* umarım düşmem *
Tolga:"efendim Aybüke"
Aybüke:"yaaa şey müsaitsen biraz dışarı çıkalım mı?"
Tolga:"ben Hande'yle dışarıdayım."
Aybüke:"tamam canım neyse size iyi eğlenceler"
Sesi kızgın ve üzgün çıkmıştı.
Tolga:"sağol iyi geceler" deyip konuşmayı sonlandırdım. Gülerek Hande'nin yanına gittim ve bende yiyeceğim şeyleri seçtim. Yemek boyunca Hande'yle birbirimize komik şeyler anlattık ve birazda geçmişi konuştuk... Yemeği yeyip kalktık. Arabayı deniz kenarına sürdüm. Dolunayın Işığı O'nun muhteşem yüzüne vuruyor ve daha da harika oluyor. Yata bindik. Offf çok. Heyecen yaptım. Hande'nin iki elini tutup kaldırdım ve beline sarılıp kendime çektim. Gece gibi karanlık gözlerine baktım ve... Sanırım ben dilimi yuttum. Çünkü konuşamıyorum...
*1.bölümün sonu*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sevipte kavuşamayanlar...
FanfictionSevipte kavuşamayan,dünyanın eeen güzel çifti: HanTol... Bence artık onlarda mutlu olmalı...