Karanlık bir odaya geçelim ve müziği açarak okuyalım ^^
Mirsad'tan
Eve geldiğimde annem bana sıkıca sarıldı. Şu dünyada soğuk yönümü göstermediğim tek kişi annem ve Su'ydu. Onlar benim için çok özellerdi. Babamın bizi Trabzon'a yollamasının asıl nedeni okumak değildi. Babamın oradaki karanlık işlerini yoluna sokmaktı. Fakat şimdiki görevimiz İstanbul'a gelip Kuzey Arslan denen adamın işini bitirmekti.
Ona ilk darbeyi yeğeninden yapacaktık ve bizim evde bunu düşünecektik. Annemle içeri girdik. "Arkadaşların odanda seni bekliyorlar oğlum. Al şunu da götür. " diyip elime bir tepsiyi tutuşturdu. Başımla onaylayıp odama girdim. Tepsiyi kenara bıraktım ve oturup konuşmaya başladım. "Kız nerede okuyor?"
".... Lisesi'nde. Eylem Arslan." dedi Deniz. Bilgisayar işleriyle uğraşırdı ve bunu bulması zor olmamıştı belli ki. "Kayıt?" dedim.
"Hasan Amca halletmiş. Yarın gideceğiz. Kız bizden bir alt sınıfta fakat okulda herkesi adı gibi bilirmiş. Yanındaki çocuk sayesinde erkekler ona soru bile soramazmış. " dediğinde kaşlarımı çattım. Konuşmaya devam etmesi için başımı oynattım "Bir de kız kankası varmış. Onu ayartırsak gerisi su gibi gelir zaten. " dedi. Kahkaha attım.
"Neyse o iş sizde. Ben Eylemin icabına bakarım. " dedim.
***
Akşam olduğunda çocuklar evlerine gitti, üzerimdeki kazağı tek hamlede çıkarıp kendimi yatağıma attım. Kollarımı kafamın arkasında birleştirip gözlerimi kapadım ve uykuya dalmayı bekledim.
***
Buradan sonrasını zaten biliyorsunuz. İşaretlediğim yerden devam edebilirsiniz fakat Mirsad'ın görüşünü merak edenler okuyabilir. Akwkemwqmq
Alarmımın sesiyle uyandım. İşlerimi halledip üzerime bir tişört giydim. Onun üzerine de deri ceketimi giyip arabanın anahtarını aldım. Dışarı çıkıp arabayı çalıştırdım ve okula doğru yöneldim. Deniz sevgilisini ve Furkan'ı alıp gelecekti. Okula geldiğimizde bahçeye arabamla kıvrak bir giriş yaptım. Arabadan inince, okula doğru yöneldim fakat birinin bana sarılmasıyla duraksadım. Vanilya kokan saçlar? Su.. Kendimden çok sevdiğim kardeşim.. Ona tabii ki de bunu asla söylememiştim ve söylemeyecektim de.
Sarılmasına karşılık verdim fakat cazgır sesli bir kızın bağırmasıyla kaşlarımı çattım. "Su napıyorsun?!" demesiyle Deniz'in "Sanane lan?" demesi bir oldu. Kızın arkasından gelen bir çocuk "Lafını geri al lan!" diye bağırdı. Deniz "Almıyorum amına koyim almıyorum!" dedi ve Deniz'in sevgilisi Ece "Yeter!" diye cırladı ve Deniz'i kendine çekip birşeyler söyledi. Şuan kendimi sıkıyordum. İlkokul bebeleri gibi kavga ediyorlardı.
Çocuk Su'nun bileğinden sertçe çekti. Su'nun bileklerine karşı küçüklükten beri zaafı olduğu için canının yandığını fark edebiliyordum. "Bırak kızı lan!" dedim. Su'nun arkadaşı olan kız tırnaklarını yerken bağırmamla sıçramıştı fakat fark etmiyordu sanırım.
Buradan sonrasını okuyabilirsiniz dkdlnfdfk
"Kimsin lan sen?!" dedi çocuk bana. "Siktir git pezevenk!" deyip yumruğumu sertçe yüzüne yapıştırdım. Karşılık verdi ve kaşımı patlattı. Bu sırada Su ve arkadaşı okula giriyorlardı. Onun yere düşmesini sağlayacak vuruşlar yaptım. Şuan Su'nun yanına gitmem gerekiyordu.
Okuldaki sesimizi duyurmuştuk. Artık çoğu bizi tanıyordu ve Eylem denen kızı pusumuza düşürecektik.
Okula girdim. Kızların bana olan bakışlarını siklemiyordum fakat bir yandan da hoşuma gitmiyor değildi. Sınıfta onları bulamayınca tuvalete gittim. (devamını zaten biliyonuz keşelamjfkeel)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mamanur
Teen FictionOkulun ilk günü annesinin eteğine yapışır ya çocuk, bırakamaz, onsuz kendini yalnız hisseder. Fakat sonra alışır onsuzluğa.. Ben sonumuzun böyle olmasından korkuyorum.. *** Yavaş yavaş adım sesleri geliyordu. Bu sesler kalp atışımı daha da hızlandı...