Mavi sahtekar, vefasız, gerçek değil.
Ama siyah hep seninle kalır.
Mavi gibi güldürmez yüzünü belki, ama siyah'ın acısı gerçektir...
Seni asla kandırmaz.
Gri'yi de sevme sakın! O mavi'yi çaldı senden.
Gri siyah'ı terk etti, mavi de seni terk edecek. O yüzden iyi davran sen siyah'a
Üzme o' nu. Çünkü hepimizin sonu karanlık...
Kendini boktan bir hayat içinde bulmuş olabilirsin, ama unutma ki bunu sürdüren de sensin. Suçlu sensin.
O yüzden mavi hayaller kurma aptal!
Mavi'den uzak dur!
Bırak mavi kendi sonunu hazırlasın.
Yavaş, yavaş solsun. Kendini siyah'a ver! Ona sadık kal!
O seni dışlamadı hiç.
Sen sadece siyah'a yakışıyorsun.
Siyah kal..!Pedro'dan...
Bazen başınıza hiç istemediğiniz şeyler gelir. Tabii bu şeyler bir sınav.. Ama ben sabırlı bir adam değilim. Hayatınız yaptığınız iş, söylediğiniz sözler, çıktığınız kız, ya da âşık olduğunuz araba modeline göre değişir. Eğer bu söylenenlere göre beni eleştirirsek, elimizde pek de bir şey olacağını sanmıyorum. İşim..? Ben bay pezevenk.
" Bana çisil'i hemen bul pedro!" Baba şu an hiç duymak istemediğim şeyler söylüyordu. Baygın bakışlarımı sıfatsız suratından çektikten sonra kapıya yöneldim. Baba dayanamayıp tekrar açtı o sikik ağzını.
"Sen Kemal'i kafana takma, onu hallettik, bana çisil'i bul!"
Nabız'dan çıkıp attım kendimi sokaklara. Aralık ayının ortasındaydık. İnsanlar hevesle yazı bekliyordu. Ben hep kıştım. Nabız'a rakip olacak kadar iyi olan zirve' ye gittim. Kafamı sadece burada dağıtıyordum. Hele o çalışanları. Bu bar gerçekten iyiydi.4. Bardağımı fondiplerken,arka masadaki adamların konuşmalarını kesinlikle bilerek ve isteyerek dinledim.
"Lan sinan, kız seni nasılda kıçının kenarıyla tepti. Hani hiçbir kız senin cazibene dayanamazdı?"
Bunu söyleyen adam hunharca gülerken, yanında ki
"Bence o kız lez, yoksa bu sarhoşlukla reddetmesi imkansız" dedi. Bu iki puşt'un baktıkları yere döndüm. En fazla 20'li yaşlarda, uzun siyah saçları beline ulaşmış ve siyah mini elbisesi ile çok sexy duran bir hatun vardı. Tembel adımlarla kızın yanındaki bar taburesine oturdum. O iki puştun da dediği gibi kız çok sarhoştu. Bana göz ucu ile bakıp, içkisinden son yudumunu aldı.
"Barmen iki viski yolla!" Dediğim de kız bana yandan bakıp, biçimli siyah kaşlarını kaldırdığında, denizin en derin vâdilerinde ki yosunları andıran gözlerini gördüm.
"Ne o? Ayarta bilecek kadar sarhoş olmadığımı mı düşünüyorsun?"
"Seni ayartmam için sarhoş olmana gerek yok güzelim"
hatun kaşlarını kaldırarak "güzelim?" Diye sordu.
Garsonun getirdiği viskisini fondip ederek ayaklandı. Ben daha yudum almamıştım, çünkü benim ayık olmam lazımdı. Bu hatun'u kaçıramazdım, fazla güzel ve gençti. İyi para getirirdi.Uzun ince parmakları, cüzdanı sararken sersem adımlarla ilerledi.
İçkimi yudumlamaya başladım. Bu kızı tekrar göreceğimi hissediyordum."Çek o pis ellerini üzerimden!" Yosun gözlünün tanıdık sesini duyunca, omuz üzerimden arkama baktım. İçkim henüz bitmemişti. Yosun gözlü bardan sendeleyerek çıkmaya çalışırken takılmış, ve bir herifin kucağına düşmüştü. Adam durumdan istifade ederek ellerini kızın ince beline yerleştirmiş ve kalkmasını engelliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SaklıYosun
Teen FictionBir adam... siyahın içinde, gizli bir yeşil saklayan... Ve bir kadın... Hiç birşey olmadığını sanarken, herşey olmayı başaran... Sahte bir mutluluk yerine, gerçek ve acı bir aşkın, jaguarın gözlerinde parlayışıydı bu hikaye. " Acıtmıştın, ama olmas...