NAMAZ VE KABİR AZABI

974 13 2
                                    

Merhabalar öncelikle bu kitap gibi şeyde yazım kuralı falan yok aklımda ne varsa ona göre yazdım.

Bunu yazma gereği duydum içimdekilerini biraz olsada size aktarabileyim.Allah ve insanları konuşalım

en başta. Allah bizim rabbimizdir bunu kabullenmeli insan.Allah insanlara hiçbişekilde sınır koymamıştır,tam tersine herşeyi serbest bırakmış fakat ölümde insanın nefesini sonlandıracağı gündür.Ozaman ise yaptıklarının hesabını Allah katında hesap verecektir.Allah bize herşeyi vermiş yemek,su,tertemiz bir hava ama biz bir şükürden kaçıyoruz.Allah çok sabırlıdır ve merhametlidir. (Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Allah'tan bağışlanma dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur.) (NİSA SURESİ / 110)

Fakat azabıda şiddetlidir. (Dilediğini azablandırır, dilediğine merhamet eder. O'na çevrilip-götürüleceksiniz.) (ANKEBUT SURESİ / 21)

Allah bize okadar güzellik,rızık,sağlık vermiş karşılığında ne para ne pul istiyor şükretmemizi onun emrettiği gibi namazımızı zikretmemizi istiyor ama insanoğlu

Okadar yobazlaşmışki televizyondan sosyal ağlardan vakitleri olmamış gibi sonra kılarım demekle geçiştiriyor.Ey insanoğlu iblisin oyununa gelme bugün kılarım yarın kılarım diye nefsini kandırma bir bakmışsın tabuttun içinde üstüne topraklar atılıyor.Bir canlı için 1 sn garanti değil heran başımıza ne geleceği meçhul o yüzden geçiştirmeden Allah bize ne buyuruyorsa onu harfiyen yerine getirmek bizim aleyhimize olacaktır.( Namaz kılmayan kişi farz olan bir ibadeti terkettiği için günah işlemiş olur.) Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz" buyruğu, cuma namazı kılanlara bir hatırlatma ve uyarı mâhiyetindedir. Yüce Rabbimiz bu kısa ve özlü tavsiyesi ile bize şöyle demektedir:

Siz cuma namazını kılmakla bir görevi yerine getirdiniz, artık dağılıp gidebilirsiniz; ama kendinizi büsbütün dünyaya kaptırmayın. Kalbinizi devamlı surette canlı ve uyanık tutabilmek için işinizin başında veya evinizde iken yahut bir yere gelip giderken Allah'ın adını anıp zikrederek, zaman zaman Kur'an okuyarak, nâfile namazlar kılarak, Allah'ın kullarına ve diğer mahlûkatına iyi davranıp hizmet ederek, O'nun size esirgemeden verdiği lütufları düşünerek Cenâb-ı Hakk'ı her fırsatta anıp zikredin. Böyle davranırsanız Allah'ın rızâsını kazanabilir ve dolayısıyla kurtuluşa erebilirsiniz.

 

Ve kim, rahmânı anmaktan yüz çevirirse ona bir Şeytan mûsâllat ederiz, artık o, arkadaş olur ona. 43 / ZUHRÛF - 36 

 

                                                               -KABİR AZABI-

1- Kabir azabı nemime ve bevlden sakınmama sebebiyle olmaktadır.

Buhari ve Müslim, Abdullah b. Abbas (r. a)'ın şöyle söylediğini rivayet etmişlerdir: Rasulullah (a. s) iki kabrin yanından geçti ve şöyle buyurdu: “Bu kabirlerde yatanlar azap görmektedirler. Ama büyük bir şeyden dolayı azap görmüyorlar”. Rasulullah (as) daha sonra sözüne şöyle devam etti:

“Evet bunlardan birisi, insanlar arasında söz taşırdı. Diğeri ise bevlinden (idrarını üzerine sıçratmaktan) sakınmazdı.”

2- Ölen kişinin ardından ağıt yakılması halinde ölü kabirde bu ağıt sebebiyle azap görmektedir.

 

3- Kabir azabı ganimet mallarından gizlemek sebebiyledir.

Ömer İbni Hattab (r. a) şöyle dedi: “Hayber gazvesi günü idi. Nebi (s. a. v. )'in ashabından bir grup geldi ve “falanca şehittir. Falanca şehittir” dediler. Sonra bir adamın yanından geçtiler: “falanca kimse de şehittir” dediler. Nebi (s. a. v. ): “Hayır, ben onu ganimetten çaldığı bir hırka –veya aba- içinde cehennemde gördüm” buyurdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 30, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NAMAZ VE KABİR AZABIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin