Bölüm 39

430 12 2
                                    

Sabah oldu. Uyandığımda aynı konumdaydık. Hemen geri çekildim ve yataktan kalktım. Onu biraz izledikten sonra elimi yüzümü yıkadım ve salona indim. Pencereleri açtım,demirlikler vardı. Hava, burası, Emre harikaydı. Kapıyı açmayı denedim. Kilitliydi. Yukarı çıktım,Emrenin pantalonunun ceplerini karıştırdım. Hem arabanın anahtarını hemde kapının anahtarını buldum. Kaçsam kaçardım ama hiç kaçasım gelmiyordu.Dışarı çıktım. Biraz dolaştıktan sonra içeri girdim. Emre uyanmıştı.

Emre : Günaydın sevgilim !

dedi. Kendinden emin ve coşkulu bir biçimde. Cevap vermedim. Ona kızgın olduğumu bilmeliydi. Dün temizlik yaparken de yumuşak davranmıştım.Beni aldatmak neymiş görecek. Artık oyunumu oynama zamanı geldi!

Emre: Aşkım kahvaltı hazııırrr

diye seslendi.

Ben: Yemiceeeeem

dedim üst kattan. Biraz sonra yanıma geldi.

Emre: Neden yemiyorsun ki?

- Senin hazırladığın kahvaltıyı yemem ben!

dedim. Bana üzgün bir şekilde baktı.

Emre: Canın ne zaman yemek isterse bana söyle hazırlarım

dedi ve odadan çıktı.Yatağa uzandım. Yarım saat sonra kapı çaldı. Aşağı koşarak indim " Ben açarııım" dedim Emreye. Gelenin Adalwolf olduğunu biliyordum.

Kapıyı açtığımda elinde poşetlerle karşımda dikilmiş bir yaratık ( bu insan olamaz) duruyordu.

Ben: Hoşgeldin Wolf!

dedim,boynuna sarıldım ve yanağına bir öpücük kondurdum.

- Hoşbulduk

dedi şaşkın bir biçimde. İçeri girdi ve poşetleri yere bıraktı.

- Dün kıyafet getireceğini söylemiştim. Onları getirdim.

- İyi yapmışsın, sen hep gel.

dedim. Bu sırada Emre içeri girdi. Bana tip tip baktı.

Ben: Tişörtünü giydim, hakışmış mı Adal?

Adalwolf: Evet, çok güzel olmuş

dedi nezaketen.Gülümsedim.

Emre: Kahvaltı yapmak ister misin Ahmet?

Adalwolf: Teşekkür ederim, yapayım.

dedi. O kahvaltıya oturunca bende onunla birlikte kahvaltı yapmaya başladım. Emre bu işe şaşırmıştı. Adalwolf a sulandığımı anladı.

Ben: Wolf, sen nerde oturuyorsun?

Wolf: Buraya yakın bir tane evim var. Arabayla 15 dakika sürüyor.

- Kiminle kalıyorsun orda?

- Tek başıma.

- Kız arkadaşın yok mu?

dedim. Emre boğazını temizledi. Çok kıskandı.

- Hayır,yok.

- Neden?

Emre: Ececiğim ne yapacaksın boşversene.

- Merak ediyorum.

- Adal ailen nerde?

- Yerin dibinde!

dedi öfkeli bir şekilde. Sustum, galiba ailesini sevmiyordu ve ölmüşlerdi.

Sofradan kalktım, odama çıktım. Adalwolf arkamdan geldi, yanıma oturdu.

Wolf: Özür dilerim Ece. Ailemi sevmiyorum. Ailem öldü.

dedi. Saçlarımı okşamaya başladı, " Affetttim" dedim. Bana sarıldı. Vücudu o kadar kaslıydı ki.. Sarıldığımda hissetmiştim. Emre içeri girdi.

Emre: Rahatsız etmiyorum ya!

dedi sinirli bir biçimde.

- Biraz.

dedim. Oldukça bozuldu.

Sarılmamız bitti.

Wolf: Ben gideyim.

dedi. Emreyle aşağı indiler. Emre Adalwolf'u gönderdikten sonra yanıma geldi.

- Ece sene yapıyorsun?

- Hiçbir şey.

- Ahmet'i çok beğendin anlaşılan

dedi. Sinirlenince daha tatlı oluyordu.Ellerini saçlarına götürdü saçlarını çekti.

- Evet, hoş çocuk

dedim. Kapıyı çarparak dışarı çıktı.

Akşam oldu. Yatağa yattım. Emre nin gelmesini bekledim. Gelmedi. Salonda yatacaktı galiba.

Bilmiyorki Adalwolf'a sırf onu kıskandırmak için. sulanıyorum. Emre'ye o kadar aşığım ki. Doğruyu söylemek gerekirse bana göre Emre Adalwolf tan daha yakışıklı.

Sabah oldu. Evi gezdim, Emre yoktu. Nereye gitti bu çocuk?

Aradan 2 saat geçti, hala gelmedi. Onu merak etmeye başladım.

1 saat sonra kapı çaldı. "Kim ooo?" dedim.

Emre: Benim Ece aç.

dedi. Kapıyı açtım. Üstü başı kandı. Çığlığı kopardım ve bayılmışım.

ILK GÖRÜŞTE AŞK'A INANIR MISIN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin