BÖLÜM 2/ KUPA AS

60.8K 2K 524
                                    

''Buldum!'' Alper ve Menekşe sevinç içinde bir beşlik çakıp gülüştüler, ben ise onları uzaktan bir fanusun içinde izler gibi bakmakla yetindim.

"Arıyorum. Nasıl söze girsem?"
Menekşe ayak ayak üstüne atıp, saçlarını karıştırdı. Düşünceli ifadesi bir kaş çatışla yok oldu.

"Bilmem ki bence bu duyduğum Sarper ise kendinden nefret ettirmeyi ekseriyetle başarmıştır. O yüzden... Açıkça söyleyelim derim."

Alper numarayı tuşlarken, çıkan sesin kulaklarımda çınlamasına sebep oldu. Sanki ard arda tuşladıkça çıkan ses beynim de yankılanıyordu. Telefonu kulağına götürdüğünde buz tutmuş vücudum birden çözülerek ayağa fırladım. İkisinin de irice açılmış gözleri üstüme döndüğü sırada Alper'in kulağında ki telefona atılıp, almaya çalıştım. Şaşkın bakışlar altında engel olmaya çalışırken yüzünden deli olup olmadığını sorguladığını fark ettim.
Evet, delirmiştim!

"Ver şunu bana!"
Alper aksine iyice kulağına yapıştırmakla yetindi. Hışımla telefonu elinden çektim ve ekranı çevirerek aramayı sonlandıracağım sırada telefon açıldı.

Lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun!

"Moşi moşi?"

İrice açılmış gözlerle Menekşe'ye döndüğümde o da telaşımın izini taşıyarak ayağa kalktı. Başımı yardımcı olmasını sağlamak amacıyla salladığımda omuz silkti. Yüzüne öylece bakarken, umutsuz bir bakış atıp eliyle konuş işareti yaptı. Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.

"Alo? Şimal?"

"Oha! Türkiye'den mi?"
Bir kaç patırtı geldi.

"Kimsiniz?"
Sorgu dolu sesi uykulu geliyordu. Yutkunarak dudaklarımı aralamaya çalıştım.

"Ben Zeynep, Şimal. Sana... Sana ihtiyacım var."

"Eymen'in zeynep? "
Bir an duraksadı.

"Yani şey... Eski.. Yani ayrıl-"
Toparlayamadığını anlamış olmalı ki hızlı konuşmaya başladı.
"Neyse Zeynep, hayırdır? Ben Türkiye'de değilim ama ..."
Hafifçe öksürerek gerginliğe kucak açarak teslim oldum.

"Bana onu bulman lazım Şimal, acil bir durum."
Ses birden kesildi. Kaşlarımı çatarak ekranı çevirip baktım ama hattaydı.
"Sen? Eymen'i? Onca şeyden sonra hani ond-"
Sözünü kestim.
"Batur için"

Birkaç dakika sessizlik oldu.

"Seninle karşılaştığımda ülkeye döndüğünü söylemiştim. Karaktersiz Sarper ile beraberdi yine... Kumarhane açılışına gidecek galiba. Çünkü bir davetiye gelmişti onu inceliyorlardı. Tek bildiğim bu... Adı Redman'du ya da Redmoun bilemiyorum belki de Redmonster tam hatırlayamıyorum. "
Göz devirdim. Kumarhane!
Acaba neden hiç şaşırmıyorum?

"Bu nasıl bir acil durum Zeynep? Sen onun son halini görmedin. Siz ayrıldığınızda sende hata bulduğuma inanamıyorum. Allah bilir belki onu kendi gözlerimle görmesem asla inanmazdım da."
Pişmanlık kokan sözleri bileğime çelik prangalar vurup, beni geçmişe çekmeye çalışıyordu.

Derin bir iç çekip "Seni sonra  arayacağım. Çok teşekkür ederim" diyerek resmen kızın yüzüne kapattım.

Telefonu masanın üzerine fırlattığımda Alper'in gözleri acıyla telefonuyla buluştu. Alnımı ovarak ne yapacağımı düşünmeye çalıştım.
O eskisinden daha kötü derken neyi kast etmişti? Bunu garipsemiştim. Çünkü daha kötü olabilecek birini hiç görmemiştim.

Oğlum İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin