Kapana kısılmış küçük bir balıktı o. Ağzında oltanın iğnesi bedeni ise küçük bir kafesteydi. Balıkçı oltanın ipini her sarışında balık yara bere içinde kalıyordu.
Berkin korkuyla geri çekilecek iken Barış'ın sert parmakları hala bileğindeydi. "Ne istiyorsun benden ?" Barış bir kaç saniye dalgınca suratına baktığı çocuğun sorusu ile kendine gelip sert bakışlarını yeniden yüzüne yapıştırdı.
"Canım öyle istiyor" Beklenmedik cevap ile Berkin hızla kolunu kurtardı Barışın pençelerinden."Sana ne yaptım Barış ,bu nefretin neden ?"
Barış kendisine yöneltilen soruyu duymamazlıktan gelirken sınıfın kapısından Doğa girmişti. Doğa bıkkın bir ifadeyle yerine geçecekken sırasında oturan kişiye anlamaz gözlerle baktı.Ardından gözlerini sınıfta gezdirdiğinde aradığı kişiyi anında bulmuştu.Berkin ile göz göze geldiklerinde sınıfa hoca da girmişti .
Bakışlarını çekip sırasına yürüdü Doğa. Sırasında ki kız telefonun ekranından dudağının kenarına bulaşan ruju silerken gürültüyle yerine oturdu . Yanında ki kız telefonu masanın üzerine bırakıp kendisine baktığında kızgın bakışlarını ona yöneltti.
"Ne arıyorsun burada?"
Yanında oturan kız aynı onun gibi umursamazca cevapladı. "Çok meraklı değilim burada oturmaya zaten. Barış rica etti."
Doğa bakışlarını tekrar Barış ve Berkin'in oturduğu sıraya çevirdiğinde ikisininde ifadesizce tahtaya baktığını gördü. Okulda olup biten çocukça hareketlere fazla takılmaması gerektiğini kendisine hatırlatırken cebinde ki telefonu titredi.Ekranı açtığında mesaj gönderen kişi ile huzursuzca yerinden kımıldandı.
"Okulun önündeyim. Acil konuşmamız gerek"
Kafasını kaldırıp öğretmene baktığında arkasını dönüp tahtaya bir şeyler yazdığını fark etti. Masanın üzerinde ki eşyalarını hızla çantaya koyarken yerinden kalkıp bir hışımla sınıf kapısına doğru yürüdü. Sınıftan gelen ses ile arkasını dönen öğretmen sınıftan çıkmak üzere olan Doğa'yı son dakika yakalamıştı.
"Nereye gidiyorsun Doğa?"
Doğa bir an duraksayıp hocasının sorusuna cevap arayacak iken telefonun titremesi ile cevap vermeden hızla sınıftan çıktı. Merdivenleri ikişer üçer inerken biraz daha gecikirse Alp'in okula gireceğini ve sorun çıkartacağını çok iyi biliyordu.
Binadan çıkıp okul çıkışına doğru ilerlerken Alp'in güvenlikle tartıştığını yeni fark etmişti. Koşarak onların yanına gittiğinde Alp kendisini fark etmiş ve karşısında ki keltoş adamla tartışmaya son vermişti.
"Sana kaç defa söyledim beni şu şeytan yuvalarının önünde bekletme diye?"
"Şeytan yuvası değil ,okul "
"Her ne boksa"
Güvenliğin ne dediğini umursamadan okul dışına çıkan kızın yanında adımlamaya başladı Alp. Doğa yanında yürüyen adama kızgınlıkla dönerken defalarca ettikleri kavgayı yeniledi.
"Sana kaç defa söyledim okulun önüne gelme diye ?"
"O sikik mesajlara cevap verseydin ikimizde bu duruma düşmezdik"
Doğa adımlarını hızlandırdığında sesini de yükseltmişti."Yakamdan düşün artık. Bari bu okulda normal bir hayatım olsun!"
Alp neredeyse koşarak yürüyen kıza yetişip kolundan tuttuğunda kendisine doğru çekti ."Normal bir hayatın olacağına gerçekten inanıyor musun Doğa ? Hayır yani merak ediyorum. Sana bu hayali kurduran ne ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKVARYUM BXB
Teen FictionKüçük bir akvaryumda birbirlerini yutmaya çalışan Pirana gibiydiler. Ve bu vahşi balıklardan biri bir gün içlerinden birini yutamadı. Onu yok edemedi. Ondan nefret edemedi. Sadece... ...onu çok özledi. Bir akvaryumda kaç balık yaşar ? 🐠 NOT: Hikaye...