Laz kızı kolejde|15•

6.2K 378 12
                                    

Medya : Buğra

____________

"Hocam, biz Alkan ile eşeğin sıpasına gidicez"

Ahmet hocanın yanına gidip Alkan ile birlikte iki kolunuda istila ettik. Yine başlamıştık şu eşeğin sıpası muhabbetine.

"Yavrum, gidin gidin bağda ayh, ağda yaptırırsınız"

Ben dudaklarımı kemirirken Alkan kıkırdadı. Ona gözlerimi kısarak baktıktan sonra tekrar Ahmet hocaya döndüm.

"Sizde gelin hocam. Belki ihtiyacınız vardır."

Ufaktan hocaya laf sokmam ile Alkan sesini kesti. Ona 'afferim, ben kafadan kontak biriyim' bakışımı attım.

"Ne münasebet canım, ağdayla ne işim olur benim stri- tövbe tövbe aklımı bozdunuz benimde"

Hocanın dedikleri ile biz Alkan ile gülmeye başladık. Hoca elindeki bilgisayar çantasını bana verdiğinde elinden alıp tutmaya başladım.

"Nereye gitti bu lanet şey?"

Hocanın kendi kendine konuşması ile Alkan bana 'ne yapıyor bu hoca?' bakışı attı. Bende ona 'ben ne bileyim, ben kafadan kontak biriyim' bakışımı attım.

Evet, şu sıralar 'ben kafadan kontak biriyim' bakışını çok atıyorum. Seviyorum ama ne yapıyım yani?

"Ne arıyorsunuz hocam?"

Alkan, bakışlarını benden çekip Ahmet hocaya baktı ve o hepimizin merak ettiği soruyu sordu

"Bilgisayarı çantamı kaybettim Alkan ya, odada kaldı galiba gidip alayım ben"

Ahmet hocaya tip tip baktığımda Alkan, Ahmet hocaya seslendi.

"Hocam, Evrim'e verdiniz çantayı"

Ahmet hoca ceketinin küçücük cebine bakmaktan vaz geçip bakışlarını yavaşca bana çevirdi.

"Ben biliyordum da, 'Ne zaman söyleyeceksiniz' diye bekledim. Ver bakıyım kızım sende şunu"

Ben kafadan Kontak olmayı bu adama devrediyorum. Abi bu nasıl zeka? Sen bu zeka ile fazla yaşamazsın ya?

Fakültenin bahçesinde, öyle mal gibi hocayla bilgisayar çantası kavgası ettik ya. Kendi okulumda olup rezil olsam bu kadar içime oturmazdı.

"Allah sizi napmasın? Gidiyorum ben ya"

Tam hocanın yanından çekip gidecek iken Alkan kolumu kahkaha atarak tuttu. Kolunu omzuma atıp hocanın arkasında ilerlemeye başladı

Gözüm Evren ve onun arkadaşlarına takıldı o ara. Evren elindeki su şişesini büküp büküp durduktan sonra yere doğru attı şişeyi.

"Kıskananlar çatlasın"

Alkan'ın dediğine kıkırdadım. Ardından Ahmet hocanın bizi azarlayışına trip atarak onun peşinden hızla ilerledik.

Ahmet hoca profesörlerin yanlarına gidip birşeyler konuştuğunda biz neredeyse iki metre arkada onu dinlemeye çalışıyorduk.

Adımımızı onlara yaklaştırdığımızda Ahmet hoca yazılımızdan iki puan daha düşürüyordu. -ki benim şimdiden yirmi puanım gitmişti bile.

Az sonra Ahmet hoca ellerinde zor tuttuğu kağıt desteleri ile yanımıza gelip bir anda Alkan'ın kollarına yığıverdi. Hemen Alkan'a yardım etmek için kollarımı uzattığımda Ahmet hoca bana şeytanca gülümseyip konuştu.

"Evrim'ciğim, sen hiç rahatsız olma. Sanada vericem zaten"

"Siktir"

Hocanın duymaması için kısık sesle söylemiştim. Ama hoca tek kaşını kaldırıp bana baktıktan sonra elime on - on beş tane dosyayı kovuverdi kucağıma.

"Aha sıçtın kardeşim.

Ona 'ciddi misin? fark etmediydim' bakışımı atınca yanımdan gülerek ayrıldı. pislik ya. Burnuma gelen pasta kokuları ile gözlerim fal taşı gibi açılınca ağzım sulama İbriğine dönmüştü. Ama ben hızla oradan ayrıldım.

Laz kızı kolejde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin