15

5.7K 410 55
                                    

    Çaktırmadan etrafa baktım. Tellerin üstünden atlayıp kilitli olan türibinlere çıktım.
Bugün canımı çok acıtmıştı o yüzden tırmanmam biraz zor oldu. Ama yine kendimi alakoyamadım onu izlemekten... Yine gelmiştim onu izlemeye. Bayadır oturuyordum.
Biranda telefonum çaldı yine Yoongi arıyordu. Galiba burada olduğumu hissetmişti. Yukarıda olduğumu farketti. Yüzümün görünmediğine eminim.

YOONGİ: Oraya nasıl çıktın sen.
Mayışık bir sesle karşılık verdim.
CHO HEE: Çıktım işte.
YOONGİ: Tamam in artık. Yaptıklarının hesabını sormam gerek.
CHO HEE: Bugün vermiştim ya.
YOONGİ: Aynen bugün sana yardım etmesine rağmen onunla uğraşmaya devam ediyorsun.
CHO HEE: Seni üzüyor.
YOONGİ: O üzüldüğünde üzülüyorum. Hadi in yoksa sen burdan çıkana kadar burda beklerim. Sabah olunca zaten açıcaklar.

     Saatlerce konuştuk. Gözünden yaş geldiği de oldu güldüğüde... Tanrım sana teşekkür ederim. Ömrüm boyunca bu bana yeterdi. Biaz sarhoş bu yüzden benimle konuşuyor büyük ihtimalle yarın çok pişman olucak çünkü ucube olduğumu düşünüyor. Kendime doğruyu söylemem gerek öyle düşünüyor.

YOONGİ: Tamam artık üşüdüm eve gitmemiz gerek .
CHO HEE:Eve gitmemiz mi?
YOONGİ:Seni burada yalnız bırakacak değilim inemeyeceksin falan şimdi.
CHO HEE: Buraya ilk defa gelişim değil.
YOONGİ: Seni zaten gördüm kaçmanın bir anlamı yok zaten aynı okuldayız.

    Tellerin ilk kısmından tırmandım Aşağı atlamak kaldı. Ellerini yukarı kaldırmış bana gel hareketi yaptı. Yoongi'nin bana dokunacağı gerçeği kalbimin teklemesine sebep oldu.

       Tam kendimi bıraktım ellerini çekti. Bu soğuk havaya rağmen giydiğim bol tshirt tellere takılıp yırtıldı.  Yaklaşık 2 metre yüksekten dizlerimin üzerine düştüm. Şuan belimden sütyen kopçama kadar olan yer yırtıldı. Yerde kaplumbağa gibi duruyodum . Kemiklerim sızlıyodu. Üzerine soğuk rüzgarın çıplak yerime çarpması hoş bir his oluşturmamıştı. Onu bu kadar severken bu kadar pislik olması beni daha fazla üzmüştü.

YOONGİ: Sırtın?
      Kanlanmış gözlerimi ve başımı kesik kesik kaldırdım. Yüzüne sabitledim. Kalkmaya çalıştım ama dizlerim buna izin vermedi.

YOONGİ: Sırtını ben mi yaptım.
     Acıyan bacaklarıma rağmen doğruldum.

CHO HEE: Yaptığın şey sadece bu mu?
CHO HEE: Sadece Hyun Jae'in ve senin canın var unutmuşum sadece siz mutlu olabilirsiniz.
O kadar çok bağırmıştım ki ... kendi kulaklarım sağır olmuştu. O kadar çok üşüyordum ki. Altıma giydiğim bol kumaş kaprinin yırtılmış paçalarını baldırlarıma kadar kaldırıp dizlerime baktım. Onun gözleri dizlerime gitmişti. Paramparça olmuşlar dizlerimden süzülen kanları önemsemeden paçalarımı indirdim.

YOONGİ: Pansuman gerekiyor.
CHO HEE: Peki ya burası buraya ne yapacaksın.
        Elimi kalbime götürdüm.
CHO HEE: Normalde çok uzun konuşam yada insanlara karşılık vermem genelde bildiğin gibi her şeyi psikopat gibi hallederim. Şuan bile neden hala seni düşünüyorum bilmiyorum ama ... Git ve Hyun Jae'yi mutlu et ve mutlu ol ve bu sayede bende mutlu olıyım. Seni üzerse onu boşver  Dambi'de güzel bi kız.

     Burukça gülümsedim.

CHO HEE: İyi geceler.
Arkamı dönüp yavaşça ilerledim. Gözlerinin sırtımdaki morlukta olduğunu biliyorum. Ama şuanı daha demin Yoongi ile konuştuğum için, beni önemsediği için şükür etmeye ayıracağım.

YOONGİ: Ceketimi al sırtın açık.
CHO HEE: Saçmalama o ceket en sevdiğin ceket. Hyun Jae güzel ceket seçmiş.

Vote vermeyi unutmayın

Crush | Min Yoongi | MY| BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin