~Doğum Günü 1~

144 14 1
                                    

Medya : sırasıyla Tuğçe, Aslı ve Asya'nın doğum günü için giydiği elbiseler

Tuğce'yle tuvaletten çıkıp, bahçedeki banklara oturmuştuk. Son saat zilinin çalmasını bekliyorduk. Aslı sınıfa gidip çantalarımızı alıp yanımıza gelecekti.
... Aslı'nın gelmesiyle birlikte zilde çalmıştı. Okuldan çıkıp ilk önce kuaför yolunu tutmuştuk. Elden başka birşey gelmiyordu. Kuaföre giderken de mağaza reyonlarında ki elbiselere bakıyorduk. Yarın ki doğumgünü için. Tuğçe almayacakmış kendine elbise felan. Kız rahatına düşkün tabi. Aslı o kadar ısrar etmesine rağmen kabul etmemişti. Hatta ne giyeceğini ayarlanmıştı bile. Siyah dar paça, üzerine mor rengi bir kazak,ve deri bir kolsuz ceket birde siyah çanta (medya da var) Güzel kombin yapmıştı. Keşke bende öyle yapsaydım . Ama yanımda Aslı gibi biri olunca o mağazadan bir tane elbise almadan çıkmak olanaksızdı. Kuaförün önüne geldiğimizde kızlara bakıp, burukca gülümsedim.
Kuaförden bi kaç saat sonra çıkınca kızlar beni hayranlıkla süzmüşlerdi. Yüzümüzdeki ifade uçup gitmişti adeta. Saçlarımın yeni hali daha da güzel olmuştu.Şaçlarım omuzlarımdan bir karış aşağısında bitiyordu. Uçlarına doğru da rengini açtırmıştım. Eski saçımı özleyecektim ama yapacak birşey yoktu. Bir grup gerizekalı yüzünden saçlarımdan olmuştum.

Kuaförden sonra Tuğçe eve gideceğini söyleyip yanımızdan ayrılmıştı. Aslı da elimden tutup beni önünden geçtiğimiz mağazaya götürüp parti için elbise seçmiştik. Ben bembeyaz bir büstiyer ve etek pantolon şekilde bir pantolon almıştım çok da rahattı. Aslı ise gene aynı renkte uzun bir elbise almıştı. Aslı ile ayrılınca,
Bende azcık kordon boyu yürüyüş yapmış kafamı dinledikten sonra eve gitmiştim. Eve gitmiştim gitmesine ama annemin karşısına boyle bi anda çıktığımda annemden laflar sözler işitmeyi beklerken kadının bir mimiği dahi oynamamıştı. Annemin gözlerine baktığımda ise öfkeli gibi gözükse de çok kırgındı. Annemin yanına geçip ellerini avucumun içine alıp yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Konuyu dağıtmak için aldığım elbiseyi göstermiştim. Ama nafile kadın hiç tınlamamıştı dahi. Haklıydı da babamdan son kalan şeyleri kestirdiğim için kırgındı. Ama bilmiyordu ki ben isteyerek kestirmemiştim. Eğer bilselerdi beni o sınıftan başka bir sınıfa alırlardı. Hatta abartarak başka bir okula bile gönderirlerdi.

Abimde odasından çıkıp salona geldiğinde önce anneme bakıp sonra bana baktığında anlamamıştı saçlarımın kesildiğini. Ama sonra tekrar yüzü bana dönünce annemin yüzünden farksız olduğunu anladım. Bir süre baktıktan sonra "yeni saçların yakışmış Asya" dedi. Abimin bana ismimle hitap ettiği çok nadir anlardı. Ya çok üzüldüğünde ya kırıldığında  ya da çok kızdığındaydı. Bu üçü de bir arada olunca...

Gözümden yaşlar süzülünce odama koşarak gittmiştim. Kapıya yaslanıp saçlarımı çekiştirmeye başlamıştım. Hep onların yüzünden olmuştu. Hepsi o, kasınıtı insanın yüzünden olmuştu. Benden ne istediğini anlamaya çalışırken daha da sinirleniyordum. Yatağıma geçip orda da ağlamaya devam ettim. Bi süre sonra ağlamamam iç çekişlere dönünce uyku beni kolları arasına almıştı...

Sabah üzerime bir adet Aslı ve Tuğçe'nin atlaması bir olmuştu. İki kişinin ağırlığı altında ezilirken birde nefessiz kalınca üzerimden onları güçlükle attım. Aslı yere yapışırken, Tuğçe zor kendini toplamıştı. Bende rahat rahat nefes almıştım. Aslı kalçasını tutarak yerden kalktığında yüzünü asmıştı. Belli ki canı açımıştı. Ohhh olsun. Üzerime atlamasalardı onlarda. "kızım sende de ne güç varmış yaaa. Nasıl attın bizi üzerinden" demesiyle Tuğçe'nin kolumu havaya kaldırarak olmayan kaslarımı göstermeye çalıştım. Aslı bana 3 numaralı bakışından atarken ben ona 4 numaralı bakış atmıştım. Tuğçe de kendi çapında saçma sapan bakışlar atarken bana, benim güncel gülme krizlerinden birine maruz kalmışlardı. Evet bizim de kendi aramızda bakışlarımız vardı.
1-knka meteor geliyor bi bak
2-ben bu kızı yolarım
3-bu  kız gerçekten mal
4-sskb  (seni s*kerim kızım bak) bakışıydı.
Yataktan kalkıp bu iki güzellerin karşısına geçip sabah sabah bu evde, özellikle benim odamda ne aradıklarını sordum. Doğum günü için geldiklerini hazırlık yapacakları gibi birşey zırvaladıklarında ikisinin de kollarından tutup odadan çıkardım. Onların ağzını açmaya fırsat vermeyip "ben bir duş alayım siz aşağıda beni bekleyin" dedim ve kapıyı yüzlerine kapattım. Homurdadıklarında onları umursamayıp kısa(!) bir duş almak için bayoya ilerledim.

Aşağı indiğimde Aslı ve Tuğçe sofraya oturmuşlardı.Aslı benim yerime geçmiş birde en sevdiğim peynirli omletten yiyordu. Pis şeytan. Hızlı adımlarımla Aslı 'nın yanı başına geçerek dikilmeye başladım. Maksat Aslı' yı yerimden kaldırmaktı ,psikolojik baskı yaparak da kaldırırdım da bu Aslı psikoloji baskısından felan anlamazdı. O yüzden zor kuvvet uygulayarak Aslı 'nın yanına sandalye yaklaştırıp onu yavaş yavaş iteklemeye başladım...Tuğçe ne yapmaya çalıştığımı anlayınca kıkırdamaya başladı. Bende ona piç smile yapıp Aslı' yı son bir hamle ile yerimden kaldırmıştım. Aslı hala olayı anlamayınca bu sefer kahkaha atmıştık Tuğçe ile. Aslı önümdeki omlet tabağını hızla önümden alıp nispet yaparmışcasına afiyetle yiyordu. Ona yavru kopek bakışı atarken annemin önüme bir tabak koymasıyla zafer kazanmılcasına tabağıma yöneldim. Tüm kahvaltı  boyunca Aslı 'nın parti için yapacağı hazırlığı dinliyerek geçirmiştik.

Oda ya geçince Tuğçe' yi hazırlamıştık başta. Zaten çok da abartma gereği yoktu. Giydiği kıyafete özenirken(medya da var) . Bende mi öyle giyinsem ki acaba düşünmedim değil hani. Saçlarını doğal haliyle salık bırakarak güzel bir makyaj yapmıştık .
   Sonrasında da Aslı yı hazırlamıştık. Giydiği boydan elbise ona prenses havası katmıştı (medya da var) . Çok da yakışmıştı hani. Saçlarını maşa ile şekillendirip dağınık topuz yapmıştık. Spreyle de dondurunca harika   olmuştu kızıl saçları . Makyajı da gözlerini öne çıkaran bir makyaj yapmıştık. Kesinlikle Ömer bayılacaktı.
    En son beni hazırlamışlardı Giydiğim kıyafatle kızlar bana ters ters bakarken bi sorun mu var dedim. Aslı öne çıkarak "hani bu partinin en güzeli ben olacaktım" dediğimde içime soğuk su serpmişti. Bende yakışmadı felan zannetmiştim. Meğersem bizim kızlar kıskanmışlar. Onlara piç smile yapıp makyaj masasının önüne gelmiştim. Mavi gözlerimi öne çıkaracak siyah göz makyajı yapıp saçlarımı da maşalayıp dogal görüntü vermeye calışmıştık. Ve deeee hazırdık.... Tuğçe "bu anı ölümsüzleştirelim" deyip I Phone sini çıkardı. Ayyy bi bende yok bu telefondan yaa en yakın zamanda bende almamı beynimin bir köşesine yazmıştım. Fotoğrafı çekindikten sonra aşağı salona inmiştik.

Annemin bir ton öğütünü dinledikten sonra abimin bizi bırakmasını bekliyorduk. Abim bizi görünce ıslık çalmaya başladığında bizde abimin bu yaptığı hareketle gülmüştük. "abii geç kalacağız partiye yaaa saat 20:38 olmuş! Hadi çıkalım artık" dediğimde abim bana ters bir bakış atıp. "niye bu kadar heycanlısınız küçük hanım gideceğiz. Sabredin azcık" demesiyle benden Önce Aslı ile Tuğçe bi anda "hadi Mert abii yaaaa" demesiyle başımla onları gösterdim. "Ben mi heycanlıymışım abicim" dediğimde abim göz devirip kapıya doğru yürüdü. Bizde arkasından yürüdük. Araba da ben yolcu koltuğuna ilerlerken Tuğçe ve Aslı arkaya oturmuşlardı. Aslı yolu tarif ettiğinde yolu izlemeye koyuldum.

Bir evin önünde araba durduğunda kapıyı açıp aşağı inmiştik. Parti burdan gözüküyordu. Biz kaldırıma çıktıktan sonra abim önümüze gelip"kızlar  beni yormayın hadi bakalım arabaya binin. "dediğinde üçümüz bi anda" neeee! "diye cırlamıştık. Abim kulaklarını tıkayıp" bakın çok güzel olmuşsunuz ve buraya çok güvenemedim o yüzden hadi ben sizi evlerinize bırakayım. "dediğinde üçümüz bi anda öyle bi karşı gelmiştik ki abim kaçacaktı adeta. En sonunda abimi ikna etmiştik. Abim" çıkışda ben sizi evlerinize bırakırım. Biri size birşey derse veya yaparsa bi alo demeniz yeterli anlaşıldımu? "dediğinde başlarımızı sallamakla yetinmiştik. Abim arabaya binip uzaklaştığında üçümüz aynı anda derin bir oh çekip eve doğru yürümüştük. Ben daha yeni ev mi demiştim. Ahh pardon villa diyecektim.

Daha kapıyı çalmadan Ömer kapıyı açarak Aslı'ya hayran hayran bakmaya başlamıştı. Tabi kızımız da güzel olunca bakmamak elde değildi.

KESKİNLER KOLEJİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin