"baba!Dikkat et!"
Bu haykırış hayatlarını kurtardı.Damien Admentis far isiginda onundeki buyuk kayayi fark etti. Aniden direksiyonu kırdı ve araba sola saptı. Kesilmek bilmeyen acı bir fren sesiyle yüz metre kadar barikartlara dogru kaydı ama daha sonra Damien arabasının kontrolünü tekrar sağladı. Direjsiyonu son bir kez çevirdikten sonra Damien arabasının kontrolünü tekrar sagladı. Direksiyonu son bir kez çevirdikten sonra otoyoldaki bankette durdu.
"Buda neyin nesiydi" diye haykırdı panige kapılmış bir şekilde dikiz aynasına bakarak.
Aynadan görüntüsü yansiyan sarisin kiz "uyuya kaldin "diye yanitladi
Adam dijital saatteki isildayan rakalmara bakti. Saat 03.11'i gosteriyordu.
"Tatlim ,sanirim mola bermenin zamani geldi. Açik bir benzin istasyonu bulana kadar yavas yavas gidelim. Elimizi guzumuzu yikariz,
Ben bir kahve içerim sanada yiyecek birseyler alirim olur mu?"
"Araba kullanirken uyumayacaksin olur. Annemun hic hosuna gitmeyecektir,eger..."
Damien admentis kizina bir bakis atti.
"Anneni bu ise karistirmasan olmaz mi ? Zaten onunla yeterince sorunum var !"
Bir sessizlik oldu. Ardindan adam kizinin agladigini fark etti. Arkasini donup parmaginin ucuyla kizinin akan gozyaslarini sildi.
"Özur dilerim seni azarlamak istememisti."
Kucuk kiz burnunu çekip basiyla babasini onayladi.
"Pekala o zaman haydi yola devam edelim."
Cami acti disardaki buz gibi hava Damien'i uyanik tutacakti. Vitesi ayarladi.
"Baba"
"Efendim"
"Neden annemle sen birbirinizi artik sevmiyorsunuz?"
"Tatlim hani artik bu konuda konusmayacaktir"
Araba banketten cikip gecenin karanligina karisti.
Üçüncü benzin istasyonu açıktı. Ön camı saran yanıp yanıp sönen yılbaşı süslerini görünce insanın adeta mola veresi geliyordu.damien admentis derin bir nefes aldı.
"Işte açık bir tane bulduk. Neredeyse yeniden uyuyacaktım."
"O zaman camı kapatabilir misin lütfen? Dondum."
Damien camı kapattı. Ardından benzin pompasının yanına park etti.
"Yiyecek bir şeyler almaya gidebilirsin"dedi dikiz aynasından kızına gülümseyerek, "ben benzini doldurayım sonra yanına gelirim."
Küçük kız herzamam sözünü dinlerdi.
Saniyeler içinde arabasının kapısını açtı ve minik adımlarla neon ışıkların aydınlattıgı asfaltta sessizce ilerledi.
Damien kızının uzaklaşmasını izledi. Onun arkasından ,"seni her şeyden çok seviyorum" diye fısıldayarak kendisini de arabadan indi.
Benzin doldururken etrafa bir göz attı. Biraz geride iki tır park halinde duruyordu.Biri italya'dan geliyordu, ötekinin plakasını görmedi.
Park yerinde ışıkları sönük duran bir araba vardı ardından markette bir müşteri çıktı, arabayı çalıştırdı. Içinde bir kadın oturuyordu. Arka koltukta ise bir çocuk uyuyordu.
Aniden benzin admentisin pantolonuna sıçradı. Sinirlenip benzin pompasını yerine koydu. Titreye titreye gecenin içinde parıldayan markete doğru ilerledi.
Market neredeyse bomboştu.
"Normal insanlar bu saatte uyuyordur. Benim gibi delilerden başka kim dışarıya çıktı ki?diye söylendi kendi kendine.
Cebimden buruşuk birkaç kağıt para çıkarıp kasaya doğru ilerledi. Market sahibinin dışında kahve makinasının yanındaki taburede oturan bir kadın vardı, muhtemelen yola devam etmek için günün ilk ışıkarını bekliyordu.
"Morgane" diye seslendi damien yüksek sesle, "nerdesin?"
Cevap yoktu.
Damien admentis kaşarını çatarak reyonlara baktı. Kızı hiçbir yerde yoktu. Ardından endişeli bir hale kadına yaklaştı.
"Pardon hanımefendi, küçük kızımı gördünü mü acaba ?"
"Hangi küçük kız?" Diye homurdandı kadın yarı uyuklar bir halde.
Damien admentis sağ elini belinin hizasına kaldırdı.
"Işte yaklaşık bu boylarda,sarışın bir kız çocuğu... kızım, ismi Morgane... beş dakika önce buraya girdi."
"Ben içeri giren kimseyi görmedim."
Damien kadının bakışlarını inceledi. Kadın şüphe uyandıran bir şekilde dudaklarını büküp ellerini bilmiyorum dercesine açmıştı.
Aklına tuvaöete bakmak geldi. Hemem oraya yöneldi, fakat içerisi boştu.
Panige kapılmış bir şekilde kendini dışarı attı.
"Morgane! Morgane!"
Dışarıda hava sıfır dereceye yakındı. Tek duyduğu, yanıp sönen lambalarının ve uzamtan arada bir geçen arabaların motor sesiydi.
Damien admentis, duydugu endişenin göğsünde düğümlendiğini hissetti. Marketin içine girip bagırmaya başladı.
"Polisi arayın, hemen! Kızım kayboldu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP ARANIYOR
RandomArkadaşlar baktım wattpat de bu kitap yok sizinle paylaşmak istedim umarm begenirsizin