Multi: Miraç *gözlüksüz düşünün*
Çekim yerinden Miraç'la birlikte çıkmıştık. Miraç bir arabaya doğru ilerledi. Sanırım onun arabasıydı. Bende onun peşinden ilerledim. Arkamda şoka girmiş Savaş ve Barış bırakarak... Miraç arabaya binince bende yanına oturdum. Mutlu gibiydi. Radyoyu açtı ve şansıma Güliz Ayla: Bilirkişi çalmaya başladı. Şarkıyı mırıldanırken Miraç tatlı gülümsemeyle
"Sesin çok güzel."
"Yok beğ. Kimi kandırıyon? Kargalar taş çıkartan sesim var."
"Hayır. Ciddiyim. Herşeyin gibi sesinde çok güzel."
Lan!
Anaaağğğm! Bide bu çıktı ya laaağğn!
İç sese tekme attım ve Miraç'a zoraki bir şekilde gülümsedim. Bir kafenin önünde durdu ve arabadan indi. Sonra arabanın etrafından dolanıp kapımı açtı.Savaş seni arabaya fırlatır, bu çocuk kapını açar. Medeniyet işte medeniyet!
Lan bi siktir git! Bu kadar Gerizekalı bir iç sesim var. Hâlâ arabadan inledigimi farkedip indim. Miraç yanımda yürürken ne yapacağını bilemez gibi
"Eee... Eee şey... Elini... Elini tutabilir miyim?"
Hösssssst!
Zoraki bir şekilde
"Tabii"
Lan benim normalde bu çocuğun ağzına sıçmam lazım. Ama kıyamam lan bu bebek poposu gibi surata.
AQ bunu bize yapma... Lütfen yapma... Bizi Miraçtan soğutma...Miraç içten bir şekilde gülüp ensesindeki elini elime indirdi ve elimi tuttu. Hadi hayırlısı aq.
Savaş'tan:
Barış arabama binmişti. Bende bunu umursamayacak kadar şaşkın ve sinirliydim. Ben Hazalın, Miraç'ın ağzına sıçacağını düşünürken, i gülümseyerek kabul ediyordu! Ah! Delirecegim! Barış da ilk kez sinirli gibiydi. O sırada Miraç'ların arabası durdu. Miraç arabadan indi ve arabanın etrafından dolaşıp Hazalın kapısını açtı. Hazal arabadan indi. Miraç ona birşeyler söyledi ve Hazal gülümseyerek karşılık verdi. Ardından Miraç mutlu bir şekilde Hazal'ın elini tuttu."Senin elini si-"
Cümlenin devamını getirmedim. Arabadan indim. Barış da arkamdan indi ve kafeye doğru ilerledik. Hazal ve Miraç, bir masada gülüşerek sohbet ediyorlardı. Sinirlerim zıpladı. Ve o Miraç piçi ne yaptı sizce?
eliyle Hazal'ın yanağını okşadı! Hazalın! Yanağını! Okşadı! Ve Hazal gülümsedi! İnanamıyorum lan Vallaha inanamıyorum! Hazal ayağa kalktı ve lavaboya doğru gitti. Arkasından bende gittim ve kızlar tuvaleti olmasını umursamadan içeriye daldım. Zaten sadece Hazal ile İkimiz vardık. Hazal çığlık attı ve"Ananı.. oha lan! Oha oha çüş!"
Kapiyi kilitledim. Hazala yaklaştım ve ellerimle belini sardım. Aniden kendime çektim ve elimin tersiyle yanağını okşamaya başladım.
"Hössst! Noluyo lan?"
Güldüm ve kendime bastırdım.
"Napıyorsun lan! Vallaha ebeni sikerim! Bırak!"
"Miraç yanağını okşuyordu. Ona birşey dememiştin!"
Sinirle kendime biraz daha bastırdım. Hazal gerilmişti. Bende gerilmiştim fakat öğrenmem gereken şeyler vardı.
"Hazal""Hııı?!"
Aksiydi. E haklı kız. Hayvan gibi kendimi bastırıyorum kıza!
"Miraç'tan hoşlanıyor musun?"
Öhöm öhöm! Bir bölümün daha sonunda geldik kuşlar 😍❤
- Sizce Hazal ne cevap verecek?
-Savaş verdiği cevaba sinirlenecek mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaş Mı Barış Mı?
Teen FictionBi tarafta ateş bı tarafta su. Peki sen yanarak mı yoksa boğularak mı ölmeyi seçerdin? Hazal; boş zamanlarında kick boks öğretmenliği yapar. Güzelliği başına hep bela olmuştur. Savaş; serttir. Geçmişte yaşadıkları onu kin ve nefret dolu yapmıştır. S...