"Hadi Su,inat etme artık!"dedi Aren dudaklarını büzerek.
Sadece bu kızın yanında bu kadar masum ve tatlı olabiliyordu fakat Su bunun farkında değildi.Su sevdiği adamın diğerlerine davrandığı gibi kendisine de soğuk ve mesafeli davrandığını düşünüyordu.
Fakat Aren bu düşüncesini ne kadar değiştirmek istese de olmuyordu.Daha ne kadar sıcakkanlı olacaktı ki Suya karşı!
Daha önce kimseye bu kadar sıcak,masum ve tatlı davranmamıştı.Lanet olsun ki bu kız onu bambaşka birine çeviriyordu ve kız hala bunun farkında değildi.
Deli gibi aşıktı minik sevgilisine.
Aralarında bir yaş farkı vardı fakat Suyun minicik bedeni her şeyi ortaya seriyordu.
Su onun minik sevgilisiydi.
Su her ne kadar minik denmesini yediremese de!"Banane işte ya banane,o kızla buluşmayacaktın bunun üzerine bir de yalan söyledin bana!"dedi minik sevgilisi ve kaşlarını çatarak kollarını önünde bağladı.
Aren her ne kadar Sudan bir yaş büyük olsa da lisede Suyla aynı sınıfa düşmek için bilerek sınıfta kalmıştı.
Su bunu öğrendikten sonra ise kıyameti koparmıştı.
Bir hafta Arenle konuşmamıştı.Aren bu kızla ve hatta inadıyla ne yapacağını kesinlikle ama kesinlikle bilmiyordu.
Bir ara sırf şu inadı yüzünden ayrılmayı bile düşünmüştü sonra vazgeçmişti.Nasıl bırakırdı ki minik inatçı sevgilisini!
Aren Suyu deliler gibi seviyordu ve kız onun kalbine yazılmıştı.
Bu düşüncelerle hafiften gülümsediğini hissetti ve derince bir iç çekti."Neye gülüyorsun be,delirdin mi yoksa sen!"dedi Su ve sırıtarak adamına baktı.
"Evet delirdim,delirdim lan sonunda şu inadın yüzünden delirttin beni!"dedi ve kaşlarını çatarak minik sevgilisinin büzüşmüş dudaklarına baktı.
İçinden miniğini delicesine öpmek geçti fakat sonra bundan vazgeçti.
Minik sevgilisine dokunmaya kıyamıyordu.
Sanki dokunsa kırılacakmış,incinecekmiş gibi hissediyordu.En son kızı bir sene önce öpmüştü ve kız heyecandan bayılmıştı.
Suyun kalbi delikti ve bu tür şeyler kalbini etkiliyordu.
Bunun bir daha olmamasını istiyordu ve bu yüzden miniğiyle arasına birazcık mesafe koymuştu.
Sadece öperse yanağından,alnından ve çenesinden öpüyordu.
Yeterli gelmese de idare ediyordu adam.
Miniği için."Ya ama...ama delirme sen,sadece o kızla arana mesafe koy lütfen.Ben o kızdan hiç hoşlanmıyorum ve ben bir insandan hoşlanmazsam gerçekten hislerim beni yanıltmaz."
Minik kızın çok kıskanç olduğunu biliyordu fakat o kızla görüşmek zorundaydı.Nilüfer Aren'in doktoruydu.
Aralarında çok fazla yaş olmasına rağmen kadın ona yakın davranıyordu.
Bunun sebebi kadın küçük büyük farketmez herkese yakın davranırdı.
Çünkü kanserli hastaların tek ihtiyacı sevgi ve ilgiydi.
Ve Aren de bunu minik sevgilisinden fazlaca alıyordu.
Fakat miniğinin hiçbir şeyden haberi yoktu.
Su'yun akciğer kanseri olduğundan haberi yoktu.
Ve adam bunu kızına söylememekte kararlıydı.
Minik kızını üzmek istemiyordu.Her şey için geç kalmıştı fakat adam inatla ilaçlarını minik sevgilisi için kullanmaya devam ediyordu.
Ve ölene kadar direnmeye devam edecekti.
Ölüme ne kadar direnebilirse artık.
Zaten adamı bu hayata bağlayan tek şey minik sevgilisiydi.
O olmasa bir saniye bile düşünmeden ölümü beklemez,kendisi ölüme giderdi.
Acı çekmektense!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
Teen FictionHayatı yalanlar üzerine kurulmuş küçük bir kız çocuğu... Etrafında olan bitenlerden habersiz sadece kendi acısını sarmaya çalışan minik bir kız.O acısını tek başına sarmaya çalışırken etrafındakilerin ona oynadığı oyundan habersizdi.Nasıl haberdar o...