OH MY TEACHER¹ • Jeon Jungkook

On Dördüncü Bölüm "SEVİMLİ"

Sıkıntıyla oturduğum sırada dikleştim, bu sırada sıra biraz ileriye doğru kaymıştı.

"Kıpırdanıp durma! Soruya odaklanamıyorum."

Sesi gereğinden fazla çıkan sıra arkadaşıma göz devirip sırtımı döndüm, fazlasıyla dırdırcı ve baş ağrıtıcı derece mızmızlık yapıyordu. Sıkıntıyla Bayan Goo'nun ve Jungkook'un yanına doğru ilerledim ve tuvalet izni aldım. Kafasını onaylar biçimde salladı Bayan Goo, Jungkook göz ucuyla bana baktıktan sonra Bayan Goo ile konuşmaya devam etti. Ben gülümseyerek sınıftan çıktığımda direkt olarak tuvalette çılgın sevinç dansımı yapmaya başlamıştım.

Ders alamadım diye ağlayıp kafamı taştan taşa vurduğum herif, okulumda matematik eğitmeni olarak getirilmişti.

Sanırım Hanseul'e bir teşekkür borçluydum, kaçıklar bile işe yarar hale gelmişti.

Tanrı sonunda benim de yüzüme gülmüştü, bu güzel haberi öncelikle her gece göz yaşlarıyla ıslanan müstakbel yastığıma, daha sonrasında evden kaçmamda bana destek veren bir diğer kaçık olan Hoseok'a haber vermeliydim.  

Biraz daha tuvalette oyalandıktan sonra aynadaki tipime bakıp okuz iki diş sırıtan ifademi maskelemek adına durgun bir ifadeyle bakmaya çalıştım fakat başarılı olamıyordum.

Geunjoon'dan da, babamdan da, bu lanet okuldan da, lanet olası şehir de kurtulacaktım. Yapmam gereken tek şey gözlerimi dört açıp matematik dersini anlamak ve yanımda oturan sinir bozucu Park Jimin'in beynini sonuna kadar kullanıp notumu yükseltmekti.

Sonucunda ise ataerkil yönetilen evimden kurtulup anaerkil bir yaşama geçecektim.

Kurtulacaktım, kulağa hayal gibi geliyordu ama hayır, değildi. 

Neşeyle sınıfa tekrardan girdiğimde öğretmenime ve yardımcısını selamlayıp sırama doğru yol aldım. Yanına oturduğum Jimin'e döndüm.

"Jiminie?"

Şaşkınca bana dönerken ağzını 'O' şeklinde açmış, bana bakıyordu.

"Bana az önce Jiminie mi dedin sen?"

"Diyemez miyim? Sıra arkadaşımsın, istediğimi derim."

"Kocan değilim, sadece sıra arkadaşınım Jaehyun. O yüzden sadece adımı söyle, hatta Bay Park diyebilirsin."

"Çok uzatıyorsun Jimin, okul müdürü değilsin, ya da ülkedeki en zeki kişi değilsin. Sana saygı duymamı istiyorsan saygı duyulacak şeyler yap."

Mesela bana matematik çalıştır.

Sözüm üzerine tartışmanın uzayacağını fark etmiş olmalı ki, soruma cevap verdi.

"Neden seslenmiştin Bayan Pyo?"

"Sana özel bir soru soracağım Jimin."

Yüzüme birkaç saniye baktıktan sonra benden biraz uzaklaştı ve kolunu oturduğu sıraya yasladı.

"Sevgilim yok, soracağın soru buysa."

Dedi ukalaca.

Aptal sarışın.

Böyle bir soru sormayacağımı çok iyi biliyordu, tek derdi beni sinir etmekti.

"Yah, geri zekalı. Bunu sormayacaktım."

Bana kaşlarını çatarken konuştu.

"Az önce okul birincisine geri zekalı dedin, yakında kafana taşlar yağmaya başlayacak."

"Jimin, senden bir şey istiyorum. Aslında istemek değil ya, bu şekilde oturmamızın bile nedeni bu."

Bunu söylememle ciddileşti.