Soğuk ve kar yağışlı bir gündü.Jack kapşonunu başına örtmüş, o eski ve kırık köprüdem geçmeye çalışıyordu... Buaralar kalacak bir yeri yoktu ve utanç içindeydi. Onun en sevdiği mekanlardan biriolan ara sokakta durdu.Yerdekiçöp yığınınıa yavaşça oturdu ve avucunu açtı.O yara kaplı elinde sadece birkaç kuruş para ve bir ceket düğmesi vardı.Buhalde olması onu sinirlendiriyordu.Umutsuzluk içinde elindekileri yere fırlattı. Parayı fırlatmasıyla gözüne girmesi biroldu.
Jack ev bulmak istiyordu. Ama bir düğmeyle ev alınamazdı... Biran bağrışmalar duydu. Tabi ya! Başka kim olabilirdiki? Bu mahellenin kötü ve yaşlı bayan Mary'si. Aslında evi bi harika... Jack'inaklından bir an onu öldürüp evine yerleşmek geçti... Bu bir delilikmiydi? Yoksa yardım mı? Yani yaşlı kadını kimse sevmiyor... Bu yüzden Jack'i hapse atarlar mıki?
Öbür gün Jack yaşlı kadının evine gitti. O pis suratlı kadın için gayet güzel bir ev... Jack sordu:
-Lavobo nerede acaba? Kadın hiç birşey söylemeden parmağıyla lavobonun yolunu gösterdi. Jack yavaşça ayağa kalktı ve lavoboya doğru yürüdü. Kapının önüne gelince durakladı. Yan odanın kapısının aralık olduğunu fark etti. Bir kaç saniye kapıya baktı... En sonunda merakına yenik düştü ve içeriye girdi. Karşısında kocaman bir sandık vardı. Jack sandığın içinde altın olabileceğini düşündü... Ama sandık kilitliydi. Anahtarı ise yaşlı kadının boynundaydı. Jack kararını vermişti. Yaşlı kadını öldürüp evini ve sandığın içinde her ne varsa alıp kendine yeni bir hayat kurmayı planlıyordu...
Jack yaşlı kadının yatağının altında bulduğu baltayı eline aldı. Kadının ayak seslerini duyunca panikledi. Belkide yapmamalıydı. Jack cok paniklemisti. Jack!!
Jack arkasını döndüğü gibi baltayı yaşlı kadının boynuna sapladı.Jack naptigini bilmiyordu. Komsular oraya toplanmadan once anahtari aldi ve binadan çıktı... Öbür gün Jack bir cafeye gitti. Pek fazla ilgi çekmek istemiyordu... Ama bu imkansızdı. Yüzü sararmıştı. Heryeri titriyordu. Bir adam yanına geldi. Adamın yüzü gözükmüyordu... Uzun bir paresü giymişti ve kafasında ise yüzünü kapatan kocaman bir şapka vardı. Parmağıyla gelmesini işaret ediyordu. Jack ilk önce aldırmadı... Daha sonra adamın ciddi olduğunu fark etii ve peşine takıldı. Ama yinede Jack çok korkuyordu... Yaşlı kadının ölüm haberi gazetelere yayılmıştı bile... Ya bu adam gerçekleri biliyorsa! Jack biran kaçmayı düşündü. Ama adam ona birşey yapabilirdi. Bu yüzden hiç sesini çıkarmadı ve adamın arabasına binmeyi kabul etti...