Şimdi durun ve düşünün..
Asi, hayattan zevk almaz hale gelmiş, çok acılar çekmiş, siyah tutkunu bir sadist..
Tamam artık unutabilirsiniz çünkü bu hikaye onlar gibi değil.
İster istemez klişeleşmiş mafya hikayeleridir bunlar farklılık mı istiyorsu...
Çalışma odasında gergin bir bekleyiş içinde oturuyorum. Sebebi ise belli değil miydi? Amacımız başında Sedanın olduğu Tilki Çetesi adlı grubu yakalamak ve yapacakları her şeyi önlemekti. Tabi doğal olarak bu görev için soruşturmaya beni de çağırmışlardı. Bir müddet daha bekledikten sonra babam başta olmak üzere biri kız ikisi erkek muhtemelen benim yaşlarımda üç kişi daha girmişti.'Çok erken geldiniz .' diye alayla söylenme mi herkes duydu ama kimse cevap vermeye tenezzül bile etmedi. Aman çokta umurumda. Babam bana kısa bir bakış attıktan sonra küçük kare masanın başına oturdu. Tabi onunla beraber diğer üç kişide oturunca oturacak yer kalmadı. Tamam biraz abarttım ama ben rahatına düşkün bir insanım ve sonuçta sıkışmıştık.
Vuslat - O kadar paran var büyük bir masa alamadın mı ? Babam bana ters ters baktıktan sonra
Babası- Hatırladığım kadarıyla bu iş için seni görevlendirmiştim tabi üşenmeyip yerine getirseydin.
Vuslat- İnsanların içerisinde göm zaten. Homurdanmalarıma karşın tepkisi gene ters ters bakmak oldu.
Kızıl saçlı kız hafif bir şekilde öksürünce babam benim devam eden homurdanmalarımı takmadan konuşmaya başladı.
Babası- Hedefimiz Tilki Çetesi. - bu sırada çeteyle ilgili bir kaç resmi duvara yansıtıyordu.- Sadece Türkiye ile sınırlanmayıp dünyaya açılmış bir çeteden bahsediyoruz. Amacımız ise çok basit ve net , çeteyi çöketmek. Bu görevi uzun bir zamandır biz yönetiyordu ve nedense çeteye yönelik yaptığımız bütün operasyonlar elimizde patlıyordu. - Bu sırada siyah saçlı erkek söze girdi.-
Çocuk- Bu demek oluyor ki aranızda bir köstebek var.
Vuslat- Vardı. Dedim ki bu sırada odadaki gözler bana döndü.
Vuslat - Kim olduğu bulundu ve kısa süre içinde takip edilmeye başlandı. Bulduğumuz çete Türkiyedeki çetenin lideri ama tabiki tek değil. Çete çeşitli kollara ayrılmış ve üretim yeri ise Antalya. Anlayacağınız gibi dağıtım da Antalyadan yapılıyor. - Kız tekrar söz aldı.-
Kız - İyide neden Antalya? İstanbul gibi şehirlerde bu işi daha kolay yapabilirler.
Vuslat - Sattıkları madde incelendi ve bunun sonucunda soğuk alanda daha çabuk bozulduğu ve soğuk hava ile tapkileşime girdiği gözlemlendi. Bu da demek oluyor ki Antalya gibi sıcak iklime sahip olan bir şehir , en ideal yerlerden biri.
Babası - Olabilecek pek çok ihtimal düşünüldü. Sonuç olarak çeteyi çökertmek için bir grup lazımdı ve sizde tam bu yüzden buradasınız.
Kız - Bir dakika bu görev sadece bizim grupun değil miydi ?
Vuslat - Ne yani görevde tek olmayacak mıyım ?
Babası - İlk olarak bu görev için bir ekip olarak çalışacaksınız. İkinci olarak bu iş için yeraltından bir ekip kurulmaya karar verildi.
Kız - İyi de - beni parmağıyla gösterip- O bir polis ve sizinde dediğiniz gibi yeraltından seçilen kişilerle bir ekip kurulacakmış. Babam sessizce oturan bana baktı daha sonra önüne dönüp bir müddet sustu. Aslında ne dediklerini önemsemiyordum. Sonuç olarak benim için görev görevdi sadece bir grubun olması beni şaşırttı. Lâkin daha önce böyle önemli görevlerde bu tür grup sorunu yaşamazdım çünkü tek olurdum.
Babası - Aslında Vuslat da bu işlere pek yabancı değil. Gözlerimi pörtleterek ona baktım ne yani kimliğimi yeni tanıdığımız kisilere ifşa mı edecekti ?
Kız - Bu ne demek ? Babam bana tedirgin bir bakış attıktan sonra
Babası - Şu demek Vuslat da yer altından. Belki duymuşsunuzdur lakabı Kurt Sarı saçlı çocuk şaşkınca bana döndü gerçi diğerlerinin pek bir farkı yoktu.
Sarı saçlı çocuk - Bir dakika Kurt sen misin? Onu kafamla onayladım. Oha! Beynim algılamakda zorluk çekiyor desem inanır mısınız?
Siyah saçlı çocuk bana bakmaya devam ederken Sarıya ( ikide bir sarı saçlı çocuk demek uzun geldi bence ona sarı desekde olur ehehe - yazar- ) Sarıya silgi fırlattı hayır yani silgiyi nereden bulduysa. Onlar tartışmaya devam ederken kız kısa bir an onlara bakıp tekrar bana döndü.
Kız - Cidden Kurt sen misin?
Vuslat - Kaçak teslimatlar neden teslim oluyor sanıyorsunuz. Sarı ile siyah kavgalarını sonlandırmış olacak ki konuşmamıza dahil oldular.
Sarı - Biz onların hepsini kendine alıyorsun sanıyorduk.
Kız - Tek biz değil , bizimle beraber bir çok kişide aynı düşünceyi paylaşıyor.
Babası - Neyse bu konuları daha sonra konuşursunuz. Bu arada - eliyle siyah saçlı çocuğu gösterdi. - bu Utku - daha sonra yanımda oturan kızı gösterdi. - bu Ayda ve son olarak - sarıyı gösterdi. - buda Muhammet. Yeraltında tanınmış bir üçlü kendilerine Mahşerin Üç Atlısı diyorlar.
Vuslat - Anlayacağınız gibi bende Vuslat. Baştan söyleyeyim fikirlerinizi dinlerim ama hangisi daha uygunda ona göre plan yaparım.
Kız (Ayda) - Aynı şekilde biz de oy çağunluğu hangisini doğru bulursa ona göre hareket ederiz.
Vuslat - O zaman anlaştık. Hepsi onaylarcasına başını salladı.
Babası - Yarın gene burada aynı saatte buluşursunuz ve ne yapacağınızı konuşursunuz. Çıkabilirsiniz.
Vuslat - Hadi bakalım bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete..
************************
Uzun zaman oldu ama konuları bağdaştırmak zor oluyor...
Neyse bu arada yeni bir kitap buldum. Aslında bende hepsini okumadım ama konusu hoşuma gitti. Biraz aksiyon, biraz gerilim, azcık da mizah var sevenler için şuraya bırakıyorum. 👇
