Life Swap//Min YOONGİ

~24~

"Ve ve ve oppa, senin unnime yaptığın  balonları 'Sana süpriz yaptım' diye bana yutturmaya çalıştı ama ben yutar mıyım??? Yutmam! Hemen çaktım tabi."

Evet hayatında sadece bir şeyi fark eden 1. Sınıf öğrencisi Young-Ra'yı alkışlıyoruz.

Yoongi, Jungkook sert bakışlar atarken Young-Ra gülüyordu.

"Hayır sen çok değiştin, masum bir kızdın sen. Sevgilin dayak yiyecek güle oynaya izliyor." Deyip başımı olumsuz anlamda salladım.

"Bunu Yoongi hyunga demeyip beni uçurumdan atsaydın yaşama ihtimalim daha yüksek olurdu Young-Ra." Deyip Young-Ra'ya baktı Jungkook.

"Yemin ederim ayıp." Deyip söylendi tekrardan.

"Yeni nesil sevgililikler bir garip vallaha Yoongi'm." Deyip kollarımı göğsümde birleştirdim. "Yapma Yoongi, etme Yoongi demeyeceğim sadece çocuklarla uğraşma Yoongi." Dediğimde Yoongi elini Jungkook'un omzuna koyup sıkmıştı.

"Tanrım omzumun kırıldı." Deyip omzunu tutan Jungkook Young-Ra'ya döndü. "Sen şimdi gör."

Young-Ra çığlık atıp diğer odalara doğru koşmaya başlayınca "Bizi rahatsız etmeyin de  ne yaparsanız yapın." Deyip arkalarından seslendim.

Yanıma gelip oturan Yoongi'ye uzunca baktım. Beni omuzundan yavaşça itip koltuğa yatmamı sağladı (sakin olun öyle değil dkfneodbeodn)

Sonra da gelip yanıma yattı. Kafamı boynuna gömerken elleri belimdeki yerini almıştı.

Gözlerimi kapadığımda sadece Yoongi'nin ve kendimin nefes alışlarını duyuyordum.

Bir de hemen arkamızdaki sehpadaki çalar saatin  sesini.

Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra Yoongi huysuzlanmış ve söylenmişti.

"S*kicem.. böyle saati." Elini geriye doğru atıp saatin yere düşüp kırılmasını sağlamış sonra derin bir nefes vermişti.

Hani uykuya dalmak üzere olduğunuz o tatlı an vardı ya tam olarak şuan onu yaşıyordum.

Tabi içeri dalan Jungkook ve Young-Ra olmasaydı uyumam daha uzun sürmezdi.

Gözlerini yavaşça açıp Jungkook'a bakan Yoongi'ye baktım.

"Ne var Jungkook? İyi bir açıklaman olsa iyi edersin."

"Iıııı sadece şey Hyung, şey-"

"Şey demek istiyor oppa, tam şimdi şuan gidiyoruz. Evet gidiyoruz. Evet kapı şu tarafta değil mi Jungkook evet bu yüzden şuraya gidelim. Size iyi uyumalar."

Göz devirip gözlerini kapadığında güldüm.

"Neye gülüyorsun?"

"Hiçbir şey... hiçbir şeye." Deyip dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Kyung Rim? Neye gülüyorsun bakayım sen." dediğimde kendimi tutamayıp kahkaha attım.

Parmağımla yüzünü ifade edip "Sinirlenince o kadar komik oluyorsun ki." Deyip gülmeye devam ettim.

"Demek komik oluyorum?" Deyip bana tuhaf bir bakış attı.

"Hey hey hey bu bakışın ne demek olduğunu bilmiyorum." Dediğimde "Şimdi öğreneceksin güzelim." Deyip beni gıdıklamaya başladı.

"Yoongi- derin bir nefes almaya çalıştım- dur dur-" beni gıdıklamaya çalışırken yanlış bir pozda durduğumuzu fark ettim. Üstümdeydi. Yani öyle gözüküyordu.

Kapının açılmasıyla oraya doğru bakarken içeri giren Jungkook bizi gördü.

Hemen gözlerini kapatıp "Üzgünüm Hyung! Çok yanlış zamanlama sadece telefonumu masada unuttum." deyip bize doğru geldi.