❤❤ Müzik ile birlikte okumanızı tavsiye ederim.❤❤
Mika'nın Küçüklüğü - Jungkook'tan
"Oppa,oppa neredesin? Oppa ben çok üzülüyorum ama buraya gel." Mika etrafta beni böyle ararken çok tatlıydı. Ama onun yanına yaklaşmayı düşünürsem bile ölürüm. Özür dilerim Mika seni artık hiç göremeyeceğim. Sensiz olmak bana ne kadar zarar versede ben artık gitmeliyim. Tam arkamı dönüp gidiyordum ki arkadan minicik elleriyle Mika sarıldı."Oppaa,nereye gidiyorsun hani oyun oynayacaktık." Özür dilerim ama oynayamam Mika senin yanına gelmem yasaklandı. Belki şu an için bizi böyle görürlerse belki sonum gelebilir ama seni görmek için her şeyi yaparım şimdilik.
"Ben senin artık oppan değilim şimdi git buradan. Daha beslenmem gerekecek. Yoksa senin mı kanını içeyim?" Ona doğru eğilip söylediğim bu söz beni benden almıştı. Belkide şu sözleri söylediğim için ölmüşümdür. Özür dilerim ufaklık.
"Oppa, ama sen demiştin bana böyle seslen diye niye şimdi böyle davranıyorsun. Hem sen bana kıyamazsın ki. Benim kanımı da içemezsin." Beni tanıyordu içemezdim. Ama şimdi yapmak zorundayım. İçmeyeceğim ama öyle göstereceğim.
"Görürsün sen!" Deyip ona doğru yani boynuna doğru yaklaştım. Hiç bir şey yapmıyordu. Sadece ısırmamı bekliyordu. Bir vampir geliyordu. O yüzden öyle yaptım. Ama kanının kokusuna dayanamayıp dişimi değdirdim. Ve tadı muhteşemdi. O bunu ona yaparken sadace şunu söyledi
"Seni seviyorum oppa"
Şimdiki Hayat - Mikadan Devam
Jungkook karşımda dururken gözümden bir damla yaş geldi. Beni istemeyerek ısırdığını biliyordum. Onu seviyordum. Beni bırakıp gitmesi beni çok üzmüştü. Ama ben onu neden hatırlamamıştım.
Istemsizce Jungkook'a doğru koşmaya başladım. Ve onun yanına geldiğimde ona sarıldım. Onun kokusunu çok özlemiştim. Beraber yattığımız günleri, onun bana şaka yapmasını. Benim ona bakıp yüzünü incelememi hatta onu son gördüğüm günü bile özlemiştim.
Onun bana sarılan kolları beni kendimden geçirmişti. Seni seviyordum Jungkook seviyordum ama sen beni bırakmayı seçtin hiç mi beni özlemedin.
"Seni çok özledim ufaklık. Biliyor musun o günden sonra ben kendimi öldürmeyi bile denedim ama senin için ayakta kaldım senin için senin bana son kez sarılabilmen için. Seni sevdiğim için. Senin beni sevdiğin için ama şimdi gitmem gerekiyor. Bana sarıldığın için teşekkür ederim ufaklık." Bunu dediği zaman benden ayrılmıştı ve geriye doğru gitmeye başladı. Bana bakıyordu tam gözlerimin içine...
Ona doğru gelmeye başlayan bizim saraydaki muhafizlar onu kollarından tutup bana selam verip götürmeye başladılar ben ne olduğunu anlamadan onlara doğru koşmaya başladım. Ama Tae beni tuttu.
"Ne yapıyorsun bırak beni." Dedim ve kolumu bırakmasını için her türlü yolu denedim.
"Sen napıyorsun bir anlaşma yaptık ve anlaşma tamamlandı. Onun seni son kez görebilmesi gerekiyordu. Sonrada seni ısırdığı için ölüm cezasına çarptırılacak. Bu başka bir şey yok." Ne ölüm cezası mı? Afedersiniz ama ben oppamıyeni bulmuşken kaybetmem.
"Ne diyorsun sen? Ben Jungkook'u yeni buldum şimdi kaybedemem." Tam koşarak gidecektim ki kolumdan Tae tuttu. Onu ittirmemle karşı ki ağaca çarptı.
"Özür dilerim Tae. Ama beni anlaman gerekiyordu." Deyip koşmaya başladım. Koşarken de ağlıyordum. En sonunda genelde ölüm cezasına çarptırılanlar burada öldürülüyordu. Ve buranın adıda ölüm okyanusu. Herkez burada olurdu.
Evet doğru gelmişim. Herkez burada annem ve babam da dahil. Nasıl yani bunlar da biliyor muydu?
Hayır Jungkook orada ve en kötü şeyle öldürülecek. Kılıçla. Ama bu kılınç zehirli yani bir vampir bu kılıçla herhangi bir yeri değerde hemen ölür. Ama vakit geçmeden ilaç alırsa belki kurtulur.
Durun başladı öldürmeye başladılar. Onun için ölebilirim evet bunu yapabilirim. Senin icin her şeyi Jungkook.
Kılıcı tam Jungkook'un kalbine doğru sokacakken aralarına ben girip ellerimle kılıcı tuttum.
(Hwarang dizisini bilenler anladı bilmeyenlerede izlemesini tavsiye ederim.)
Herkez bana şaşkınca bakarken ben ise ölmek üzere olduğum bir zehirli vücutta barınmaktayım. Bana her ne kadar güzel bir his versede ölüyorum işte. Yavaşça bedenim yere düşerken beni kolları arasına alan bir oppa gördüm. Ağlıyordum. Ağlıyordu. Ağlıyorduk.
Her ne kadar onunla yine eskisi gibi olmak istesem de kader hep birini öldürüyordu. Bu sefer ölen bendim. Ama onun kolları arasında olmak bana huzur veriyordu. Bana bakarak ağlayan gözlerini elimle silmeye başladım. Tabi gücümün yettiği yere kadar. Kafamı başka yöne çevirdiğimde kılıcı olan adamı götürüyorlardı. Annem, babam ve Tae koşarak geliyorlardı. Ben ise uyanmıyacak bir masala gözlerimi yumuyordum.
Taehyung'dan Devam
Hayatımda bu sahneyi görmek bana acı veriyordu. Onun öldüğünü görmem bana büyük bir acı veriyordu. Onun başka birisi için ölümü göze olması bana acı veriyordu. Ve hep acı çeken taraf ben oluyordum galiba. Üzgünüm Mika seni tutmadığım için seni koruyamadığım için üzgünüm. Çok üzgünüm.Birden bana doğru gelen kral bana vurarak konuşmaya başladı.
"Kızımı neden tutmadın sen neredeydin?"(yumruk)
"Kızımı koruman gerekiyordu? Ama sen korumadın."(yumruk)
"Kızımı kaybettim hem de oğlumun arkasından!.."(ağlayarak kızına bakar ve bir yumruk daha atar.)
Kral bir zaman sonra benden ayrıldı ve Mika'nın yanına gitti. Arkamdan tanımadığım bir ses gelip
"Bir an önce bunu içmesi gerekiyor yoksa tamamen kaybedersiniz Mikayı ve ben böyle bir şey istemiyorum kardeşimin yaşamasını istiyorum." Herkez o çocuğa bakarken ben de dahil kraliçe ve kral şunu söylemişti.
"Jimin"
"Jimin"
"Jimin"
"Jimin"
1Gün Sonra-Mika'dan devam
Gözlerimi açtığımda odamdaydım. Başım çok kötü ağrıyordu. Bende hemen lavaboya gidip işlerimi gördüm ve çıktım karşımda abim Jimin'i görmemle birlikte üstüne doğru koşmaya başladım. Abimi o kadar çok özlemiştim ki onu hiç bırakmaya bilirdim."Mika biraz daha sıkarsan ölebilirim." Ne cidden bu şakadan nefret etmeye başladım. Sen vampirsin ölmezsin.
"Jimin ölmediğini biliyordum. Seni ne kadar özlediğimi biliyor musun? Bilmiyorsan seni çok özledim. Ve bırakmayı düşünmüyorum." Bunu derken gülmüştü. Onun da bana sarılışı üzerine ben de gülmüştüm.
"Ahh biz abi kardeş sarılışını böldük herhalde." Diyerek içeri giren annem ve babamla tam aile tablosu oluşturduk.
"Kızımsenden özür dilerim sana söylemediğim için."Diyen anneme baktım ne için özür diliyordu ki. Anlamadım.
"Anne neden özür diliyorsun ki. Ne bahsettiğini anlamadım." Ne yani anlamam mı gerekiyordu? Annem ve babam kendilerine bir süre bakıp bana döndüler.
"Taehyung'dan bahsediyorum. Onun için özür diliyorum." Dedi Bir dakika Taehyung da kim?
"Ha bir de Jungkook için özür diliyorum Mika onu öldürmeleri için ben emir ve şans vermiştim. Benim yüzümden sen ölüyordum. Özür dilerim kızım." Ne!. Ben ölüyormuydum. Neyden bahsediyorsunuz siz anlamıyorum.
Kapıdan içeri giren iki yakışıklı çocukla ne yapacağımı bilemeden bakakalmıştım. Ben bunları daha önce görmüş müydüm? Hayır görmemiştim. O zaman kim bunlar!?.
Yeni bir bölüm ile karşınızdayım. Yorum ve vote atmayı unutmayın sizi seviyorum.💋💋💋💋❤❤💙💙💚💛💜💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARADAKİ MESAFE (JEON JUNGKOOK)
FanficMİKA Herkesin bir kusuru vardır. Benim kusurum seni ölümüne sevmek.İnsan ve vampir öldürmek. Ne kadar sahip çıkmaya çalışsam da aşkıma sahip çıkamamak. JUNGKOOK Herkesin bir kusuru vardır. Benim kusurum sana sırılsıklam aşık olmak. Sana zarar vere...