Sait geleli birkaç hafta olmuştu. Onunla piramitlere, Sonora Çölüne gittik. Paseo de la Reforma' da bir kafede kahve içip, sonra sokak dansçılarını izledik. Akşam vakti bir parkta salıncaklarda oturuyorduk.
-"Sait."
-"Efendim?"
-"Böyle şeyler sorulmaz ama... Ne zaman gideceksin?"
-"Benden bu kadar çok mu sıkıldın?" Dedi gülümseyerek.
-"Hayır! Öyle demek istemedim."
-"Sakin ol, şaka yapıyorum."
-"Peki ya sorumun cevabı?"
-"Aslında buraya yerleşmek istiyorum."
-"Ne?!"
-"Evet, buraya yerleşmek, seninle yaşamak istiyorum."
-"Sen ciddi misin?"
-"Evet, gayet ciddiyim."
Salıncaktan kalktı ve önümde diz çöktü. Ellerimi tuttu.
-"Seninle yaşamama izin verir misin?"
Yüzüm kızarıyordu. Heyecan basmıştı.
-"Şey... Peki ya ailen? İşin?"
-"İş her yerde çoktur. Ailemi de sık sık birlikte ziyarete gideriz. Olmaz mı?"
-"Sen bilirsin tabi. Ama burası senin kültüründen çok farklı. Uyum sağlayabilecek misin?"
-"Sağlayabilirim."
-"Öyle diyorsan."
-"Soruma yanıt vermedin."
-"Ha? Hangi soru?"
-"Seninle yaşamama izin verir misin, ufaklık?"
'Ufaklık' kelimesi, içimdeki bir yaraya dokunmak gibi canımı yakıyordu. Başımı eğdim.
-"Sana daha kaç kez bana böyle söyleme diyeceğim."
-"Özür dilerim. Ama sana öyle hitap etmeyi seviyorum."
Elimi öptü. Sıkı sıkı tutuyor, bırakmıyor ve hala yerden kalkmıyordu.
-"Hey kalk, öyle durma."
-"Cevabını duyana dek kalkmayacağım."
-"Tamam, benimle yaşayabilirsin."
-"Gerçekten mi?" Sesi çok coşkuluydu.
-"Gerçekten."
O an bir ses duydum. Birkaç kız kıkırdamasıydı ve yakınlardan geliyordu. Etrafıma bakındım. Sol taraftaki ağaçların altında kızlar vardı ve bize bakıp kıkırdıyorlardı. Hemen ellerimi bıraktırdım.
-"Çabuk ayağa kalk artık sersem, rezil oluyoruz."
Sait ayağa kalkmak yerine kollarını dizime dayadı ve kızların olduğu yere doğru bakıp gülümsedi.
-"He?! Eve gidince seni öldüreceğim Sait!"
-"İstediğini yapabilirsin" dedi ve işaret parmağını burnuma dokundurdu.
Ona tekme atıp kalktım. Yere yuvarlandı. Kızlar kahkaha atıyordu. Ben de sinirle hızlı hızlı yürüyordum. Sait üstünü silkeleyerek peşimden koşuyordu.
-"Bekle beni."
-"Eceline susadıysan peşimden gel."
Eve vardığımızda yorgunluktan bitmiştim ve kendimi koltuğa atmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In The Shadow of Love II
Romance"In The Shadow of Love" adlı hikayenin devamı, ikinci sezonudur.