KESKİNLER KOLEJİ

~Doğum Günü 2~

Ömer kapıyı açarak Aslı'ya hayran hayran bakmaya başlamıştı. Tabi kızımız da güzel olunca bakmamak elde değildi.
Bu ikisi ne zaman birbirlerine açılacak acabaa. Eğer ikisi de adım atmazsa ben onları bir araya getirmeyi bilirdim. Ne de olsa kardeşimin mutluluğunu bende isterdim.
______________________________________________

Yalancı bir öksürükle ikisinin de gözleri benim üzerime çevrilmişti. Ömer 'e jeton yeni yeni düşerken Aslı knkime daha düşmemişti. Ömer ilk önce Aslı' ya sarılıp hoşgeldin derken piss fırsatcı Aslı da Ömer e sarıldı. Bu sefer daha bi şiddetli öksürünce birbirinden ayrılmıştı.
Nihayet bizle de sarılıp içeri davet etti çok şükür. Eğer içeri davet etmeseydi orda kök salıp meyve verecektim.
İçeri geçtiğimizde ortamın harika olduğunu görmüştüm. Sandalye ve masalar süslenmiş, köşe de açık büfe misali iki tane masa vardı. Biri içecekler için. Bu sırada içeceklerin hepsi alkolüydü. Diğer masada ise atıştırmalık yiyecekler vardı. Ortam süslenmiş ve ışıklandırmalarla da muhteşem gözüküyordu. Salona geçince tüm gözler bizim üzerimize dönmüştü. Bikaç kişi dışında diğer herkesi tanıyordum. Yani çoğunluk sınıftandı. Bora'ya baktığımda yanında tanımadığım bir kız ve erkek vardı ve sohbet koyu gibiydi. Onların çaprazındaki masaya geçmiştik Aslı ile Tuğçe'yle.
Bikaç dakika sonra üzerimde hissediğim bakışlarla etrafıma bakmaya başladım. Bora ile göz göze gelince önce yüzüme sonra çatılan kaşlarıma daha sonra ise üzerimdeki elbiseye bakmıştı. Yüzünde piç bir gülümseme ile yanındaki tanımadığım çocukla konuşmaya devam etti. Bora bugün de siyahlar içinde gelmişti. Siyah bir tişört, siyah kot bir pantolon ve siyah botlarıyla her zamanki gibi yakışıklı duruyordu. Ay banane ondan yaaa. Ne giyerse giysin.

He he yedik sanane demi! Diyen iç sesime göz devirip, önüme döndüm. Birkaç dakika sonra  yanımdaki sandalyeye sınıfımızın playpoyu Bora Keskinler oturmuştu. Aslı ile Tuğçe 'ye baktığımda bana piç smile yapıp masadan uzaklaşmışlardı. Onlar göz devirdiğimi görmeselerde gözlerimi devirmiştim. "gözlerini devirmekten bi vazgeç. Gözlerin yerinden çıkacak yoksa" demişti Bora. O' na da gözlerimi devirip onu da umursamamayıp çevreyi izlemeye başladım. "azcık birşeye benzemişsin çok değil azcık! " dediğinde başımı Bora'ya çevirip "yaa öyle mi? Ama sen hala aynısın" deyip sahneye çıkan Ömer 'i dinlemeye başladım. Bora' ya baktığımda ise dudakları yukarı kıvrılmıştı.

Ömer, "arkadaşlar bugün buraya gelerek beni çok mutlu ettiniz. Hepinize teşekkür ederim Sizin sıkılmamanız için şimdi küçük bir oyun oynayalım." dediğinde herkesten ne oyunu, hadi oynayalım, gibi uğultular yükseldi. Ömer "hadi o zaman doğruluk-cesaretlik oynayalım" diyerek sahneden inmişti.

Herkes yuvarlak masanın etrafına oturmuşlardı. Bende Aslı'nın çekiştirmesiyle Aslı ile Tuğçe' nin arasına oturmuştum. Karşımda ise Emir, Bora, Ömer ve o tanımadığım erkek ve kız oturuyordu. Oyunun bian önce bitmesi için dua etmeye başladım. Bora'ya baktığımda yüzünde sinsi bir bakışla bana bakıyordu. Sonrasında Ömer 'e yaklaşıp kulağına birkaç birşey söylediğinde bu sefer ikisinin de yüzünde aynı sırıtış belirdi. Bunlar gene ne karıştırıyorlar. Ömer kafasını sallayıp onaylayınca  "hadi başlasın oyun" diyerek ilk şişeyi çevirdi.
Şişe ilk Tuğçe ve Can arasında durmuştu. Can Tuğçe'ye" doğruluk mu cesaretlik mi "diye sorunca Tuğçe
-doğruluk
+daha önce biriyle öpüştün mü hiç? Diye sorduğunda herkes kahkaha atarken Tuğçe 'nın yanakları pembeleşmeye başlamıştı Tuğçe" kafasını olumsuz anlamda sallayıp "hayır diye cevap verdi.
Şişe tekrar çevrilince Bora' nın yanındaki tanımadığım kız ile Emir arasında durmuştu. Emir,
+doğruluk mu cesaretlik mi
-cesaretlik diye cevap vermişti kız . Emir'in yüzünde çapkın bir ifade ile kızın yanındaki tanımadığım çocuğa baktı. Sonrasında "Berkay'yı bir öpte, öpüşme görelim" dediğinde herkesten bir ooooolar yükselirken, kız daha yeni adını öğrendiğim Berkay'ya dönüp"sevgilim? "dedi soru sorarcasına. Bunlar sevgili miydi? yaaa. Berkay kızdan önce davranıp kızı öpmeye başladığında gözlerimi kaçırdım. Kaçırmamla Bora ile göz göze geldik. Bora, ağzını oynatarak biz daha iyisini yapabiliriz dediğinde şok olmuştum. Arkamda biri mi var acaba diye arkama baktığımda kimsenin olmadığını gördüm. Bora'ya tekrar baktığımda bu kez göz kırpıp yüzüne piç bir gülümse yerleşmişti ben daha da çok şok olurken Tuğçe'nın dürtmesiyle Bora'dan gözlerimi alıp Tuğçe 'ye çevirdim. "kızım yüzün bordodan mora döndü, Bora ne dedi sana" dediğinde onu umursamayıp omuz silktim.