Çocuk değildi, hiç olmamıştı da, kendisini bildiğinden beri hiç büyümemişti, zaten avuçlarının içinde biriktirdiği yaralardan gayrı yaşadığının farkında bile değildi. Ayakları gövdesini, gövdesi kalbini, kalbi hayallerini hiçbir zaman taşıyamamıştı. Ayakta zor duruyordu uzun ve kasvetli görünüşüne rağmen. Gözlerinin rengini bilmiyordu aynaya her baktığında farklı bir bulutun üzerini çizmişçesine yüreği acıyordu.