Vampirin oyuncağı/jeon jungkook

vampirin oyuncağı(1)

Ben soovin hayatımın bu kadar berbat olucağını belkide o gün anlamam gerekirdi ama artık herşey için çok geçti..
Medya:soovin
●●●
İşte yine sıradan bir güne başlıyorum, odama giren lanet güneş ışıkları beni rahatsız ediyordu normalde alarm olmadan kesinlikle uyanmazdım bugün alarmıma kızmadım derken yaklaşık 30 saniye sonra alarmın lanet sesi duyulmaya başladı anlaşılan pek de erken uyanamamıştım.

Ayaklarım soğuk parke ile buluştuğunda telefonumu elime aldım ve hiçbir mesaj olmadığını gördüm sinirle telefonumu eski yerine bıraktım ve banyoya doğru ilerledim bugün okul değiştirecektim ailem rusya da yaşıyor ben okul kazandığım ve korede yaşamak istediğim için koreye yerleşmiştim babam koreli annem ise amerikalı gayet iyi bir durum anladığınız gibi işlerimi hallettikten sonra mutfağa gittim kendime ramen pişirdim ve hemen yedim saate baktığımda 06:07 olduğunu gördüm ve rahatladım.

Evden çıktım kulağıma kulaklıklarımı takıp yürümeye başladım, yan tarafıma baktığımda yanımdan ultra yakışıklı bir çocuk hızla geçip gitmişti parfümü burnuma dolduğunda cennette olduğumu sanmıştım çocuk benimle aynı üniformayı giyiyordu sanırım benimle aynı okuldaydı..

Okula geldiğimde dersin başlamasına 48 dakika olduğunu gördüm ve kendime arkadaş aramaya koyuldum kantine doğru ilerledim yanıma tuhaf bir derecede meteor bir kız geldi;
Mi cha:merhaba ben mi cha! Sanırım yenisin?
Soovin: evet bugün benim ilk günüm..
Mi cha: sevindim kanka olmaya ne dersin?!
Soovin: hemen mi kkk?
Mi cha : neden olmasın,gel seni erkek arkadaşımla tanıştırmak istiyorum!
Soovin: peki.

Mi cha yı sevmiştim sanırım onunla iyi anlaşıcaktık oldukça güzeldi en azından benim için öyleydi beni çok hızlı bir şekilde çekip sevgilisinin ve arkadaşlarının olduğu masaya götürdü;
Mi cha: jimin!!
Beni 7 meteorun yanına getirmişti önlerinde saygı manasında eğilip selam verdim bu oydu! Yanımdan geçen çikolata kokan çocuk onu gördüğüme sevinmiştim derken bakışlarını bana çevirdi hemen başka yerlere bakmaya çalıştım mi cha nın sesi ile tekrar onlara döndüm
Mi cha : ne oldu iyi gözükmüyorsun soovin?
Soovin: ben susadım su almaya gideceğim ister misin ?
Mi cha: sen kai'ye mi bakıyordun?!
Demesiyle yerimden sıçradım
Soovin:Y-yo hayır kai kim?
Mi cha ayağı kalkıp 5 erkeğin pardon 5 meteorun olduğu yeri gösterirken biri gelip yanlışlıkla üstüme düştüğünde kendimi yerde bir başkasının altında buldum kafam acımıştı
Baekhyun: çok özür dilerim iyi misin?
Soovin: evet ama kafam nerde bulamıyorum
Bunu söylememle baekhyun gülmeye başlamıştı ve kafama bir fiske vurdu
Baekhyun: gayet sağlam sanırım ben baekhyun bu arada diyip beni yerden kaldırdı
Soovin: bende soovin.
Jungkook: bu kadar sevimlilik gösterisi yeter değil mi millet?
Demesiyle ona döndüm beni kolumdan çekip bir yere götürüyordu..

Kütüphane, evet kütüphaneye getirmişti beni o hayla çikolata kokuyodu birazdan neden bu kadar güzel kokuyorsun diye sormadan duramıyıcağımı düşündüm kütüphanede kimse yoktu dememle bir anda kendimi duvarda buldum jungkook duvar ile arasına almıştı beni;
Jungkook : kanın güzel kokuyor
Soovin: güzel şaka beyfendi ama çekilir misiniz?
Beni daha çok kendine bastırmıştı bunu dememle ve bileğimi sıkmıştı
Jungkook:neden mi güzel kokuyorum?
Soovin:s-sen bunu n-nasıl duydun ?!
Jungkook: ben her şeyi duyarım..

*bence pek müko olmadı ama hemen yazmak istedim taslak bişeyler uydurdum kafamdan okunmazsa silmeyi düşünüyorum görüşürüz çingularımm♡*