ALEV...

50 4 3
                                    

Alev alsın istiyordum dünya .. Alev alsında küllerinden yeniden doğsun insan oğlu .. Tıpkı bir anka kuşu gibi.. Ve bir farkım kalmasın onlardan.. Eşit olalım.. Tam olarak bunlar geçerken zihnimden ,uykuyla  uyanıklık arasında içimde kendi kendime attığım çığlıklar zannettim beni uyandıran , ama binadan geliyormuş. Bir kadın "yardım edin oğlum nefes alamıyor yardım edin" diye diye, tekrar eden yüksek bir ses tonuyla, beni kendisine çekti .
Olabildiğince hızlı bir şekilde, merdiveni aşağıya indim .Kapı açıktı . Kadının dizlerine uzanmış bir şekilde , yüzü morarmış bir çocuk , boylu boyunca yatıyordu .. Annesi beni görür görmez " lütfen yardım et  boğazına yüzüğüm takıldı " dedi.   
" O daha 4 yaşında " diye ekledi .. alelacele ilerledim . İçeriye girdim. çocuğun kafasını , annesinin dizinden kaldırarak , düz bir pozisyonda yere oturttum . Arkasına geçip heimlich manevrası yaptım . Bunu nasıl yaptığım hakkında hiçbir fikrim yoktu o an sadece çocuğu kurtarmaya çalışıtım . Hatta ne yaptığımı Farketmeden yaptım tüm bunları . Çocuğun boğazındaki yüzük  çıktı. Ve öksürmeye başladı . Annesi mutluluk ve korku karışımı gözyaşlarını tutamayarak oğluna sarılmaya başladı. bende yere yığdım yorgun bedenimi .. O sırada gözüm çocuğun boğazından çıkan , yerdeki yüzeye çarptı . Pisikoloğun parmağında buna benzer , hatta aynı denilebilecek bir yüzük vardı .. Tesadüf diye bir düşünce ile ellerimi göz kapaklarımın üzerine koyup , derin birkaç nefes aldım.. 2-3 dakika sonra, ayağa kalktım ve hâlâ açık olan kapıya yanaştım. tam çıkacakken , kadın Seslendi "nereye gittiğini zannediyorsun ?  lütfen içeriye gel " dedi .
Ne yapacağımı zaten bilmiyordum.. nereye gideceğimide. Ve çok açtım , En doğru karar içerde kalmaktı .. ilerledim yemek masasına oturduk . kadın bana çok teşekkür ettiğini, minnettar olduğunu ,söyledikten sonra Ben Yaprak .Peki sen kimsin ? ismin ne ? Doktor falan mısın ? diye üst üste sorular sordu..
"Anlatsam inanmazsınız "diyerek, sözü kısa kesmeye çalışıyordum ki.. Yaprak" sen anlat inanıp inanmamasını bana bırak" diye sözümü kesti...
Şu ana dek başımdan geçen her şeyi teker teker anlatmaya başladım. Ne halde uyandığımı , Bulut'a gittiğimi, hastanedeki pisikoloğu, yani bildiğim herşeyi artık o da biliyordu . En ince ayrıntısına kadar ..

Uzunca bir düşündü tepkisiz kaldı bir süre ardından yanıma oturup :   

- Peki şimdi ne yapacaksın ?

- Hiçbir fikrim yok

- Peki benim ne yapmamı istersin ?

-  Senin de yapacak bir şeyin yok

-  Sen benim çocuğumun hayatını kurtardın . Ben senin için bir şey yapmak zorundayım . Eşim zaten evde değil , rahat edeceksen birkaç günlüğüne bizde kalabilirsin . Ben sana şimdi yemek getireyim .. İyice karnını doyur . Sıcak bir duş al . Uyu .. sonra ne yapmak istediğine karar verirsin .

- Hayır ben karar verdim . Yarın sabah ilk iş beni kasabaya geri götürmeni istiyorum. Çünkü beni hatırlayan tek kişi orada . Ve eminim ki Ondan başkası Bana Yardım edemez . En azından O beni tanıyor . Ona güvenmekten başka çarem yok..

Yaprak , kafasıyla onaylayarak .

- Buraya yakın bir mesafede miydi ?

- Araba mesafesinde .

- Peki . Yarın sabah ilk işimiz oraya gitmek .

- Çok teşekkür ederim . her şey için...

Ben Kimim ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin