2.Bölüm:İlk Karşılaşma

4.7K 218 3
                                    


Hastanenin acil servisi birbirine girmiş durumdaydı.Herkes birazdan gelecek yaralı askerler için hazırlık yapıyorlardı.
Doktor Rüzgar önlüğünü giyip odasından çıktı ve koşarak acil servise indi.
O esnada Ambulansın siren sesi gelmeye başladı, ardından da ambulans hastaneye girişini yaptı onun ardından ise iki tane askeri araçta giriş yaptı. Ambulansın kapıları açıldı, sedyede yatan askeri hızla ambulanstan indirdiler ve içeri götürürlerken de ambulans görevlisi hasta hakkında bilgi veriyordu.

Hızla askeri kontrol altına alırlarken askeri araçtan Arslan timi iniyordu ancak diğer yaralı askerle birlikte, yüzbaşı" biri buraya baksın burada da yaralımız var " diye bağırarak yardım istiyordu, o esnada Pamir ile Uzay yaralı askeri araçtan çıkarıyorlardı.

Rüzgar o esnada durumu ağır olan askerle ilgileniyordu, duymamıştı yüzbaşının sesini,onun yerine Rüzgarın doktor arkadaşı Giray yetişti yüzbaşının çağrısına hızla sedyeye yatırdılar  askeri, ama o asker kendi durumuyla bile ilgilenmiyordu sadece silah arkadaşının iyi olup olmadığını sorup duruyor yarasına bakılmasına izin vermiyordu.

Yüzbaşı " tamam Salih ben öğrenip geliyorum"diyerek Rüzgar'ın  yanına doğru gitmeye başladı.O esnada Rüzgar yaralı askeri ameliyathaneye gönderdi hemen oda peşinden hazırlanmak için gidecek iken  kolundan tutuldu. Kolunda tutan kişiye bakmak için arkasına döndü döndüğü gibide ona bakan kapkara dipsiz bir kuyu andıran gözlerle  karşılaştı.Bir iki saniye için kendine gelemedi.

Kendine geldiğinde karşısındakinin asker kıyafetleri içindeki kadına daha iyi baktı simsiyah saçlarıyla gözleri birde o minyon tipiyle öyle uyum sağlamıştı ki hem onu sert hemde tatlı bir görüntü kendisini bile bu saçma cümleyi anlayamadı sonra kendi bu düşüncesine kızdı nasıl saçma bir düşünceydi o öyle .

Aynı şey Gizem içinde geçerliydi doktor ona döndüğünde karadeniz ormanlarını sanki almışlar da onun gözlerinin içine koymuşlar gibiydi  siyah ve sarı arasında çözemediği renkteki saçları onu daha hoş ve yakışıklı bir hale getirmişti Gizem de kendine kızdı ne düşünüyordu öyle. O duygularını bırakmıştı.

Kendine gelmek için hemen gözlerini kırpıştırdı "askerimizin durumu nasıl?'' diyerek karşısındaki doktorunun kendine gelmesini sağladı.Rüzgar karşındaki kadının sesiyle onu incelemeyi kesti ve kendine gelerek şu kelimeler döküldü dudaklarından " Durumu ağır elimizden geleni yapacağız gerisi askerimizin bünyesine ve Allah'ın takdiri" diyerek her doktorun dediğini diyerek farkında olmadan karşısındaki yüzbaşını sinirlendirdi. Neden hep aynı kelimelerle karşısına geliyorlardı bu kızın, 'ellerinden geleni' yapıcaklardı. Her doktor bunu söylüyordu bıkmıştı.

"Elinden gelenin bile iyisini yapmak zorundasın doktor o asker buraya saldırmak için gelen şerefsizleri durdurmak için bu hale geldi, o yüzden elinden gelenin daha fazlasını yap! " diyerek doktoru acil servis duvarına çarparak  oradan uzaklaşırken arkasından şaşkınlıkla bakan doktoru umursamadı ve diğer yaralı askerin yanına gitti. Rüzgar sadece şaşkın bir şekilde kızın arkasından baka kaldı, o esnada estetik cerrahisi uzmanı olan Gaye Rüzgarı çağırarak kendine gelmesini sağladı ve koşarak hazırlanmaya gitti.

&&&&&

Yüzbaşı Gizem ise diğer yaralı askerin yanına gelerek ona "eğer tedavi olmazsan sana Ali hakkında hiç bir bilgi vermem Salih kendine gel burada senin canın için uğraşıyorlar başka hastalarda var onları da kurtarmaları gerek senin bu  tavırların yüzünden  diğer hastaların zamanından çalıyorsun şimdi sakın zorluk çıkartayım deme şimdi bakabilirsiniz durumuna buyrun doktor bey "diyerek Giraya yol verdi ve askerin   tedaviyi kabul etmesini sağladı.Giray şaşkınlıkla askeri azarlayan kadına bakakaldı.Bir saatten beri tedaviyi kabul etmeyen askeri kabul ettirmişti, hemen askerle ilgilenirken o esnada Gizem de askere arkadaşı hakkında bilgi veriyordu ama detay vermeden sonrada Giray dan yaralı askeri  hakkında detaylı bilgi alınca sadece ameliyathanediki askeri beklemek kalıyordu.Biraz nefes almak  dışarıda bekleyen askerlerinin yanına gitti.Hepsi yavaş yavaş kaynaşmaya başlamıştı,Gizem gülümsedi böyle askerlerin komutanı olduğu için hepsiyle ayrı bir gurur duydu.
O esnada Alper diğer bir deyişle Kurnaz Gizemi görmüştü ."hop komutanımız geliyor" diyerek askerleri esas duruşa geçirdi.
Gizem kafasını hafifçe sallayarak karşılık verdi,sözüne başladı." Ali'nin durumu kritikmis doktor herşeye hazırlıklı olmamızı söyledi ailesine ulaşabilirmisiniz? Salihi şimdilik  uyutuyorlar  onunda durumunun pek iyi olduğu söylenemez  kurşun  diz kapağına geldiği için  sakat kalma riski var diyor oradaki doktor bu yüzden de bir daha askerlik yapamayabilir diyorlar. " diyerek sözünü bitirdi.

Askerlerin hepsi bir sessizliğe büründü şerefsizler bir gencin hayatını nasıl karartmışlardı.Baha hafifçe yutkunararak Gizeme baktı"Sağolun komutanım hayatımı kurtardınız."diyerek gözlerini kaçırdı yüzbaşından,Gizem kaşlarını çattı "o ne demek asker kendine gel ben size ne dedim bizler artık  birer arkadaş, kardeşiz bizler bir aileyiz bundan sonra ve herkes ailesini korur sizi yeni tanıyor olabilirim ama artık daha iyi tanıyor olacağız birbirimizi zamanla sonuçta tek hedefimiz bu vatanı ve içinde yaşayan herkesi korumak bu bayrak bu göklerde dalgalanmaya devam edicek. Ah bu arada sen nerelesin bakalım?" Diye bir soru sordu Bahaya o esnada askerlerin her biri  yüzbaşı Gizemle ayrı bir gurur duymaya başladılar bu sözleriyle sonra Baha bu sözlerden sonra yüzünde kocaman gülümsemeyle
"Trabzon komutanım" dedi güzel bir türkçeyle komutan güldü
"pek kardenizliye benzemiyorsun çakma laz seni "diyerek kocaman gülümsedi ondan sonra diğer askerlerden bir kaçı kahkaha atarken bazıları sadece gülümsedi.

Pamir hafif tebessüm ederek " Bak artık seninde bir lakabın var ha çakma laz"diyerek arkasındaki askeri araca yaslandı.

Tim kendi arasında konuşurken ameliyathanede ise askeri  kurtarmaya çabalıyordu doktorlar ama Rüzgar ayrı bir çabalıyordu.
"Nabzı atışı yavaşlıyor kalbi durdu"diyen hemşireyle Rüzgar hemen kurşunu çıkarmayı bırakarak kalp masajı yapmaya başladı.Kurtarmak zorundaydı çünkü  onu bekleyen silah arkadaşları vardı belki bir ailesi belki de çocukları vardı."Hadi hadi yaşamak zorundasın yoksa hem komutanın beni öldürür hemde ailen seni bekliyor hadi be aslanım hadi ölme " diyerek kendi kendine konuşuyordu." Kalp atışı geldi Rüzgar bey" dedi hemşire Rüzgar rahat bir nefes aldı. Kurşunu çıkarma işine geri döndü.

&&&&&

Arslan timi Ameliyathanenin önüne gelmiş kimi yerde kimi de ayakta askerin iyi haberini bekliyorlardı.O sırada ameliyathanenin kapısı açıldı ve Rüzgar çıktı.Gizem hızla oturduğu yerden kalkarak Rüzgarın karşına geçti.Birsey söylemesi içinin Rüzgarın deyimiyle o dipsiz bir kuyu gibi olan gözlerini Rüzgara bakmaya başladı. Rüzgar ise hafif bir tebessüm ile karşındaki kadına baktı sonra diğer askerlere "durumu gayet iyi bir ara kalbi durdu ama sonra tekrar çalıştırmayı başardık ama yinede durumunu kontrol altında tutmak amacıyla  yoğun bakıma alınacak"diyerek sözünü bitirdi.Gizem tam birşey söylemek için ağzını açmıştı ki telefonu çaldı, hiç gözlerini karşındaki doktordan ayırmadan cebindeki telefonu çıkartarak kim olduğuna bakmadan açtı ve karşı tarafı dinlemeye başladı.Sonra tek sözü "Emredersiniz komutanım "oldu.
Rüzgar kızın birşey söylemesini beklerken o sadece siyah gözleriyle ona bakarak başkasıyla konuşması olmuştu "Alper sen burada  bekle başka birini gönderene kadar ondan sonra karargaha gel "diyerek gözlerini Rüzgar'dan hızla çekerek arkasını döndü o esnada ise Alper "Emredersiniz komutanım" diyerek selam verdi. Gizem ise diğer askerlerine bir baş hareketi yaparak ameliyathaneden uzaklaştı gitmeden önce ardındaki şaşkın doktora hafifçe bakmaktan geri durmadı sonra diğer askerleri ile birlikte, arkasından ona bakan şaşkın bir doktor bıraktığını bilerek.Alper dediği asker ise hastanenin oturaklarında birine oturarak iyice yerine yayıldı ve kendi kendine konuşmaya başladı.

Rüzgar ise Alper in kendi kendine konuşmasıyla kendine geldi ve hala adını bilmediği kadın askerin arkasında bakmayı bıraktı zaten gitmiş olsalar da, sonra oda onların geçtiği aynı koridordan geçerek üstündeki önlükten kurtulmak için odasına doğru ilerledi. Aklındaki o kendini takmayan ve siyah dipsiz kuyuyu andıran gözlere sahip olan  kadınla birlikte...

Yorum ve yıldız bırakmayı unutmayın ;)

TÜRKÜZ,DELİYİZ,BORDO BERELİYİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin