"Sizi bir gün yakalayacağım"
Jennie elinde ki kağıdı hırsla yırttı. Kızlar ise jennie'ye katıldığını belli eden sesler çıkartıyordu.
Asıl şimdi "kaçan kovalanır" oynayacaklardı.
Boy×girl
Bangtanpink
Küfür içerir.
[Tamamlanmış hikaye]
Çalan telefonumu açarak kulağıma götürdüm. Rose unni aramıştı. Büyük ihtimalle jisoo unni'yi buldu.
"Yah! Sümüğünü omzuma sürmekten vazgeç. Gerizekalı kıyafetimi rahat bırak! Lisa jisoo'yu buldum. Çabuk han nehrinin sonuna gel! Jennie'yi ben arıyorum!"
Telefonu suratıma kapattığında homurdanarak yürümeye drvam ettim. Yani neden ben neden ya neden? Benim gibi akıllı güzel bir kız niye buralarda sürünüyor?
Karşımda gördüğüm tanıdık bedenlerle gözlerimi kırpıştırdım. Bir dakika ben doğru görüyorum değil mi? Jennie ve şu salak!
"Jennie!"
Koşarak yanlarına gittim. İkisi de aynı an da bana döndüğün de korkuyla yüzüme baktılar. Anlamadığım biz en son jisoo unni'yi arıyorduk. Ne ara bunlar bir araya geldi?
"Lisa unni yanlış anlama sakın! Bu karşında gördüğün mal sarhoş ve gelip saçma salak şeyler diyip duruyor."
Kaşlarım normal haline alırken jennie'yi onaylayan mırıltılar çıkardım. Yardım sever canım kardeşim benim. Maşallah maşallah.
"Rose unni jisoo unni'yi bulmuş. Onun yanına gidiyodum. Gidelim de ilk şunun arkadaşlarından birini arayalım."
Jennie başını aşşağı yukarı sallayarak elinde ki telefonu bana uzattı. Telefonun rehberine girerek ilk numarayı tuşladım.
Biraz çaldı ardından arama cevaplandı. Karşı taraftan ses gelmesini bekledim ama ses gelmedi. Ben konuşayım bare.
"Şey yanımızda bir çocuk var ve sarhoş. Size konum atayım almaya gelin?"
"Ah gerizekalı bu çocuk! Konum atın bu numaraya geliyorum."
Aramayı kapatarak aynı numaraya konumu yolladım. Bir banka geçerek oturduk. Şu gerizekalıda iki de bir gülüp duruyordu. Ağzına iki tane geçiriceksin.
Yanımıza doğru mavi saçlı bir çocuk geldi. Bir dakika bu şu mal grubundan biri. Bende ki de kafa yani. Çocuklar arkadaş kimi beklicektim ki başka.
"Ah kızlar teşekkür ederim. Ve jimin adına özür dilerim."
Göz devirerek kafamı salladım. Jennie'nin kolundan tutarak çekiştirmeye başladım. Rose unni ve bir adet kaçak jisoo unni bizi bekliyordu. Biraz daha dursaydık linç edilme şansımız vardı yani. Bizi koruyorum ben.
Rose unni ve jisoo unni'yi görmemizle koşarak yanlarına gittik. Jisoo unni'nin kırmızı gözleri ağladım diye bağırıyordu resmen. Ne olmuştu ona böyle?!
"Noldu?!?!"
Jennie demek istediğim soruyu rose unni ve jisoo unni'ye yöneltti. Rose unni her zaman ki umursamazlığıyla omuz silkti. Bazenleri bu umursamazlığı sinir bozucu olabiliyordu. Şuan olduğu gibi.
"Rose unni kız ağlamış ne bu umursamamazlık!"
Sinirle konuştuğum da rose unni bir kez daha omuz silkti. Sinirimi yatıştırmaya çalıştırarak jisoo unni'ye döndüm.
Jennie jisoo unni'ye sarılmış iyi hissettirmeye çalışıyordu. Ben de koşarak ikisine birden sarıldım. Ne oldu bilmiyordum fakat jisok unni'yi üzen şeyi bulduğum an öldürücektim.
Rose unni de dayanamayarak bize sarıldı. Yüzümde büyük bir tebessüm oluşmuştu. Bize yine dayanamamıştı.
Jisoo unni burnunu çekerek derin bir nefes verdiğini duydum.
"Hani benim öpüştüğüm çocuk varya."
Hepimizden onaylayan sesler çıktığın da biraz duraksadı. Bakışlarımı yüzüne çıkarttım. O akşamda ki gibi tedirginlik vardı yüzünde.
"Görevde hırsızlardan birini gördüm. Yani öpüştüğüm çocuk bir hırsız."
NE?!?!?!
Jennie
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ihım ıhım
Final yaklaşıyor😢😢
Ve ben yeni kitaba başlıyor.
Hem ilham geldiği için yazıcam hem de içimde ki boşluğu doldurmak için yazıcam.
