Yere çöktü ve taşıdığı kocaman sandığı bıraktı.
"İşte senden kopan tüm parçaların burada."
Bana eskiden sahip olduğum ölü uzuvları getirmenin bir anlamı yok dedim.
"Ölü değiller, uzun zaman herkesten parçalar koparan ve bazılarını da tamamen içine alan o canavarla birlikte yaşadılar. Hasım kalkınca pek çok diğeri gibi etrafa saçıldılar. Hepsini topladık ve ölmelerine izin vermeden koruyucu muhafazalarda zamanlarını durdurabildik. Yani tamamen monte edilebilirler."
Ve sessizliğime aldırmadan devam etti;
"Dahası sana kim olduğunu getirdim."
Bu konudaki şüphelerimin zihnimi ele geçirmesine izin verip bu teklifi feshedecek birşeyler yapacaktım fakat artık kaygı duymadığımız fark ettim. Sesi bana çok aşina geliyordu. Görünüşe göre zamanı gelmişti. Sağlam kolumu ağır ağır eline doğru yaklaştırdım ve el sıkıştık, korkunç yoğunluktaki bilgi bilincime doğru akmaya başladı.