Çattık Belaya | Texting |Tamamlandı

14.Bölüm/ BEBEĞİM

Kimden; Bela

İyiyim Ayşegül. Bizim mekandaydım.

İşlerim vardı.

Sen napıyorsun?

Kime ; Bela

Aaa!

Bizim mekanımız mı var, Belaşkım.

Kimden; Bela

Anlaşılan senin kafa yine güzel. Bana laf sokmayı bırak da cama gel.

Karşıdayım.

Kime; Bela

Ne?

Neden?

Niçin?

Ne zaman?

Nerede?

Kim?

Kimden; Bela

Cama gel, cama.

Sanane?

Canım yüzünü görmek istedi.

Mümkünse şu salise.

Camda, Ayşegül.

Biz. Hemen!

..

Telefonu yatağın üzerine bırakıp aynada kendime baktım. Dağınık ev topuzu saçlarım, ruj desenli geceliğim ve köpüşlü panduflarımla tam anlamıyla rezil vaziyetteydim. Yinede bunları boşverip hızla cama koştum. Perdeyi çekip camı açtığımda soğuk rüzgar benim bu hareketimi bekliyormuş gibi evin içerisine hücum etti. Neyseki geceliğim kalındı. Üstelik biraz sonra yağmur şiddetlenecekti. Geceliğimin kapşonunu başıma geçirip kafamı dışarıya uzattım. Karşı apartmanın balkon kısmı bu tarafa baktığı için Bela'yı gayet net bir şekilde görebildiğimde sırıtmaya başlamış, hunharca el sallamayı unutmamıştım.

Bela, tamamen siyah giyinmişti. Elindeki sigaradan son bir nefes alıp balkonun mermerinde söndürdü. Bir insan ciğerlerini katlederken bile bu kadar yakışıklı olur muydu? Olmuştu.

" Cuaran olayım içine çek beni Belaşkım! "

" Ne saçmalıyorsun, Ayşegül? "

" Belaaaaağğğğ! Aşkııım. " Bedenimin yarısını camdan çıkarıp ellerimi ona doğru uzattım. " Sana şarkı söyleyeyim mi? "

Gözlerini devirip balkonun beyaz mermerine oturduğunda cebinden tekrar sigara paketini çıkarmıştı. Bakışlarımız buluştuğunda gülümsedi. Sigaranın uç kısmını turuncu bir ateşe emanet etmeden hemen önce başını aşağı yukarı sallamıştı.

" Ne tarz seversin? Arabesk? Aramabesk? Ararsanarabesk? Aramazsanaramabesk? "

" Zekabesk? Iqbesk? Ne dersin, güzelim? "

" Aşkbesk olsun yiğido! "

Başımı geriye çekecekken camla haşin bir buluşma yaşadığımda acıyla çığlık atıp elimi başıma götürdüm. Olan zekam bir atom zerreciği misali parçalanarak kafatası boşluğumda kaybolmuştu resmen.

" Gitti kafam lan! "

" Gram zekan varsa o da gitti anasını satayım. "

Bela'ya gözlerimi devirerek baktım. Kafam ince ince sızlarken ona laf yetiştiremeyecektim. Hayır, adamın sevgilisi burada felç geçiriyor, umrunda değil!

" Komik mi Ali? "

" Komik. Ha-ha-ha. "

Yeminle Manyak!

" Neyse. Acı da geçti zaten. "

Vallahi yalandı. Beyin içi sıvım burnumdan akıyordu resmen.

" Ayşegül, burnun akıyor. "

" Gerizekalı! Sümük mü o?! "

Elindeki sigarayı aşağıya fırlattı. Ellerini ceplerine sokup güldü.

" Sümük muhabbeti mi yapacağız? "

" Ne muhabbeti yapalım? Ayrıca rica ederim sümük deme. O beyin suyum. Kafamı şey yapınca akmaya başladı. Bela? "

" Yine nasıl bir soru soracaksın acaba?"

"Burnumu çeksem bu su tekrar beynime gider mi ki? "

" Şarkı söyle, Ayşegül. Yoksa Iq seviyen yüzünden ilişkimizi sorgulamaya başlayacağım. "

" Tamam. Aaaa, ne söylesem? Buldum! "

Burnumu çekip kollarımı iki tarafımda açtım. Ses tellerimi ayarladığımda artık hazırdım.

" şap öpeyim mi? 
İçime de çekeyim mi? 
Bal akıyor her yerinden of of diyeyeyim mi ?

Yaranamadım yavrum yarana-"

"Sus! Allah aşkına sus Ayşegül. Yaşamak için bir neden bırakmadın iki dakikada! "

Susup gözlerimi devirdim. O sırada bakışlarım Bela'nın dairesinin üç daire yanındaki balkona takılmıştı. Semiha teyze telefonun orta tuşuna basıp muhtemelen çektiği videoyu kaydetti. Ardından da bir yerlere basıp kulağına götürdü. Nihayet hain sesi kulağıma dolmuştu.

" Alooo. Zehra? Kız bizim Ayşegül birisini öpüyormuş. Heee. Şap şap sesi geliyormuş. Valla! "

Hıyanet acıydı. Bu hıyanete hunharca gülen sevgili ise en acısıydı.