Blood ᴶᴶᴷ

B/13

Tabutta oturur vaziyete gelen Hoseok'a bakan Jisun hafif tebessüm etmişti. Şu an içinde olduğu tehlikenin henüz farkında değildi. Hoseok yeni doğan bir vampir olduğundan ve yıllardır uzun bir uykuda olduğundan kana susamıştı.

Hoseok boynunu sağa sola eğerek kıtlatırken tanıdık ve de yakından gelen taze kan kokusu bakışlarını Jisun'a çevirmişti. Hoseok'un bakışlarını takip eden Jungkook, bedenini Jisun'un önüne geçirip kaşlarını çatarak karşısında kalan bedene bakmıştı.

"Aklının ucundan bile geçirme."

Jungkook'un kolundan tutunup tabuttaki bedene bakan Jisun yutkundu. Biraz tedirgindi açıkçası.

"Merhaba, Jungkook? Uzun zaman oldu hah?"

Hoseok'un bakışları hâlâ Jisun'un üzerindeydi. Boğazı artık tadamadığı kan yüzünden acımaya başlamıştı. Bu yüzden tabuttan yavaşça inmeye başlamıştı.

Hoseok'un kendisine aç gözlerle bakmasından rahatsız olan Jisun "Jungkook..?" diye seslenmişti fakat hiç samimi bir cevap almamıştı.

"Kes sesini Jisun!"

Jisun, yaptığı yanlış, doğru da olabilirdi bilmiyordu, ama yavaştan pişman olmaya başlamıştı.

"Ne oluyor bur.. Hoseok?"

İçeriye giren Namjoon gördüğü bedenle duraksamıştı. Aldığı yabancı kokunun kaynağını şimdi öğrenmişti. Hoseok vampire dönüştüğünden kokusu değişmişti.

"Çekil.."

Elini Uzatan Hoseok, Jungkook'un arkasındaki bedene ulaşmaya çalışmıştı fakat elini havada yakalayan Jungkook ona engel olmuştu.

"Namjoon, ilgilen şununla."

Jisun'un kolundan tuttuğu gibi odanın çıkışına sürükleyen Jungkook oldukça fazla sinirliydi. Lanetin getirecek olduğu yeni sorunların ne olduğunu merak ediyordu doğrusu. Jisun'un yüzünden her şey daha bir dibe batmıştı.

Kendisine ait odaya geldiklerinde kolundan tuttuğu bedeni odanın içine doğru tabiri caizse savurmuştu.

"Ne yaptın sen şimdi?! Nasıl bir belaya yol açtığının farkında mısın sen?!"

Jungkook'un her bağırışında irkilerek geri çekilen beden verecek bir cevap bulamamıştı. Yanağından ard arda süzülen yaşlarla kendisine doğru atılan adımları izliyordu.

Sadece Hoseok'un yaşamasını istemişti. Başka bir niyeti yoktu..

"Lanetin işlemediği yeni dönüşen bir vampir! Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?"

Jisun saniyelik bakışlarını Jungkook'a çevirdi fakat yüzündeki öfke yüzünden gözlerini kaçırıp başını olumsuz anlamda iki sana salladı.

"Tanrı aşkına o bizim gibi gündüz 6'da kaybolup gece 12'de ortaya çıkan biri değil! Ne yapmayı düşünüyorsun?"

Jisun ellerini yüzünde kapatıp geriye doğru adımlamayı bıraktı. Gerçekten ne yaptığını, ne yapacağını bilmiyordu. Ölmemesi gereken birini tekrar hayata döndürmüştü ama kendi ölümünü imzalamıştı.

"Jungkook?"

Jungkook sesi kısık çıkan bedene bakarken derin bir nefes aldı. Kendi de çaresiz hissediyordu.

"Eve ilk geldiğimde bana iki seçenek sunulmuştu. Bir yıl beklemek ya da.. ölmek.."

Yüzünü buruşturan Jungkook, ellerini yüzünden ayırıp kendisiyle göz teması kuran Jisun'u izlemeye devam etti.