Songül:
"Ne diyorsun sen ya?!"
Güney:
"Bora'nın yanına gittik! Anlattı her şeyi..."
Songül:
"N... nasıl yani?" dedi gözleri dolarken.
Güney:
"Hadi Songül gidiyoruz dedim!"
Songül ve Güney hastaneye gelmişti. Songül kan verdi. Sonuç ertesi gün çıkacaktı.
Hastaneden çıkınca sahilde bir banka oturdular.
Songül ağlıyordu.
Güney:
"Songül ağlama artık."
Songül:
"Ya hamileysem... ne olacak o zaman? Bırakacak mısın beni?" dedi gözyaşları yanaklarından süzülürken.
Güney elini Songül'ün omzuna koydu.
"Ne olursa olsun ben seni bırakmam Songül. Bir anlık sinirle bağırmış olabilirim ama hep yanındayım.. Eğer karnında bir bebek varsa ben ona babalık yaparım asla seni yalnız bırakmam."
Songül gözyaşlarıyla Güney'in gözlerine bakıyordu.
"Buna mecbur hissetme kendini."
Güney:
"Mecbur hissetmiyorum zaten. Sadece sevdiğim kadının yanında olmak istiyorum."