GÖZÜN ARKADA KALMASIN

687 37 0
                                    

Bi yandan çok güzel bir koku her tarafı sarmış bı taraftan da gözlerim giren ışık beni rahatsız ediyordu, canım pikem koru beni. Ama pikeyi kafama kadar çekince de nefes alamıyorum ki. Kim açık bıraktı bu perdeleri ya!?!

Bi dakika bi dakika,iyide ben evimde tek yaşıyorum. E o zaman? Gözlerimi açtığımda evimde değildim. Odadan çıkıp alt kata inince tanıdık geldi ,tabi ya burası Tolganın eviydi . En son o çayları koyuyordu ben de oturma odasına geçmiştim. O sırada herhalde uyuya kaldım . Sonrada Tolga beni buraya taşımış olmalı.

Bir iki kez Tolga diye seslendim ama ses seda yoktu . Ben de uyuyodur diye düşündüm ve sessizce mutfağa gittim. Harika bir kahvaltı hazırlanmıştı ve bir not:

  "Sevgili Mavi Kulaklı Çikolatalı Prenses ,
Amma uykucu çıktın ha, halbuki sen çok uyumazdın. Neyse benim küçük bir işim çıktı sen rahatça kahvaltı yap ben geç gelebilirim sen çıkarsın. Bu arada yemin töreninde bol şans
Not: Bak bakalım siyah fincanda ne var? Ayrıca krepler de senin ki kadar olmasa da bence güzel oldu.(zaten ben yaparım da nasıl güzel olmaz .)Tam sevdiğin gibi...
Not2: Dünkü çay ocağın üstünde ısıtabilirsin                               
                                 Yakışıklı Güldüren Adam'dan sevgilerle..."

Yine ve yine beni güldürmeyi başarmıştı. Ve fincanda klasiğimiz haline gelen "BALLI SÜT". Saat ise bir buçuktu hakketen ne uyumuşum yaa ! Kahvaltımı yaptım herşey den yiyip içmiştim . (Çayı bile) Etrafı topladım . Mavi kağıda yazılı notu alıp eve gittim bu gün zor bir gün olacaktı .Duş alıp üstümü değiştirdim . Yola çıksam anca yetiştirdim zaten törene . Bende hemen çıktım ilk törende üstümde mor bir elbise vardı. Şimdi ise siyah bir tulum . Aradan iki yıl geçmişti. Ve ben artık iyice olgunlaşmıştım.

Geldiğimde daha on dakika vardı. Kapıda birden iki silüet belirdi . Yaklaştıkça anne ve babam olduğunu fark ettim. Nefes alamıyorum sandım . Omzumda bir yük vardı sanki. Bir iki saniye sonra gerçekten omuzlarımda bir yük olduğu hissettim. İki el vardır. Arkamı döndüğümde:

Karşımda bana gülümseyen ama bir taraftan da gergin olduğu çıkan boyun damarlarından anlaşılan Tolga vardı.          -Nasıl?diyebildim. O da özür diledi. Sonra karşıdan Kerem i gördüm. Beş dakika vardı. Bizi öyle görünce durksadı. Korkuyordum.
Anne ve babamın diyeceklerinden dolayı...

Kerem korkan gözlerle bize yaklaştı ve elini öpmek için anneme uzandı. Annem açtı yine ağzını:
-Hakkımı helal etmem , hakkımı helal etmem eğer gitmezsen...
Kerem tam ama teyze demişti ki... Annemin dediklerini anlayınca hemen sarıldı anneme . Babamın elini öperken babam:
-Hadi hatlerini bildir o şerefsizere aslanım dedi.

Kerem beni görünce hızlıca sarıldı bana ve kulağıma fısıldadı -Tesekkur ederim. Ben de bana değil ona et diyerek Tolga yı gösterdim . Koştu ve Tolga ya sarıldı. Bir şeyler konuştular ama anladığım:
"-Gözün arkada kalmasın aslanım . Ben söz veriyorum herkes iyi olacak izin alıp gelinceye dek demişti Tolga. Kerem de:
-Gözüm arkada kalmayacak zaten, ona iyi bak , üzersen yakarım dedi."

Yemin törenini iyi atlatmıştık. Annemler Ankara'ya dönmek için yola çıkmışlardı bile. Tolga ile otoparkta kalmıştık
-Ben nasıl teşekkür ederim bilmiyorum. Çok gerçekten çok sağol iyi ki varsın dedim. Kollarımı boynuna doladım . İlk başta affalasa da oda belimi kavradı.

-Karşılıksız yapmadım tabi ki deyince kaşlarımı çattım. Sonra devam etti:
-Anne ne zamandır söylenip duruyor Aybüke kızımı bir kere getirdin bidaha getirmedin diye eğer bu akşam müsaitsen bize gelsene deyince gülümsedim. Evet Gül teyzemlere ilk sezon gitmiştim .

-Gelirim tabi ama şuan eve gitmem lazım dedim. Peki deyince arabama bindim ve eve sürdüm . Kendimi yatağa attım yarım saat öyle kaldım, maalesef bir kere uyanınca bidaha uyuyamıyorum.

Üstümdekileri hiç değiştirmedim. Canım yemek yapmak istiyordu ama zaten Gül teyzem döktürmüştür şimdi ...
O yüzden ben de kek yapmaya karar verdim. En sevdiğim gibi: Tarçın,Ceviz,Havuç...

Önlüğümü taktım. Keki fırından çıkarıp kaba koydum ,saate baktığımda geç kalacaktım. O yüzden hemen saçımdaki örtüden yaptığım bandanayı ve önlüğü çıkardım. Gül teyzemlere gittim.Kapıyı çalmadan önce en tatlı gülümsememi takındım.

Kapıyı Berfin açtı:
-Aybüş ablam gelmiiiiş diye bağırdı. Gül teyzem de belinde önlük ile geldi, tam tahmin ettiğim gibi akşama kadar yemek yaptı kesin... Bana sımsıcak sarılırken:
-Oy kızım çok özlemişim seni bizim hayta bir kere getirdi seni bidaha yok dedi

Ben de:
-Ben de çok özlemişim Gül teyzem. Arada konuştuk ama ben de çok özlemişim dedim . O sırada Gencay :
-Ne! siz arada konuşuyor muydunuz?diyerek geldi . Bana sarıldı:
-Tabii senin bu aralar çok Su içtiğini duydum mesela geçen. Su'suz yapamıyormuşsun duyduğuma göre diye takıldım ona . Anneee dedi. Gül teyzem önlüğünü çıkarırken omuz silkti:
-Aybüke yabancı mı ? dedi.

O sırada Tolga da gelmişti. Ne yapıyorsunuz kapıda? Girsenize içeri dedi . Gencay da bezmiş bir sesle:
-Sorma abi ya annemle Aybüş bizim gıybetimizi yapıyormuş arada dedi. Tolga sadece sırıttı .

İçeri geçtik elimdeki poşetten kek kabını çıkartıp:
-Size kek yaptım dedim. Gül teyzem alınır gibi yaptı:
-A kızım ne gerek var dı? Kendini yormasaydın boşuna dedi. Tolga :
-Anne öyle deme Aybüke'nin tarçınlı keki çok meşhur bizim sette ,benim yeme fırsatım olmamıştı dedi.

Zaten yemediği için böyle yapmıştım.(yoksa Berfin için çikolatalı pasta yapacaktım) Tolganın babasının (adını bilmiyorum Allah aşkına bilen yazsın yorumlara merak ettim baya👇)da elini öptükten sonra hemen masaya geçtik. Çok acıkmıştım  benim sevdiğimi bildiği için Gül teyzem sarma yapmış. Ve tabi bir sürü şey daha...

Yemekten sonra mutfağa geçtik bayanlar olarak. Benfin kucağıma oturup dans kursunda (Ben söylemiştim Berfin de yetenek olduğunu hatta dans öğretmeni arkadaşım)öğrendiklerini anlatıyordu Gül teyze kahve yaparken.

-Bir rahat vermedin kıza Berfin. Geldiğinden beri vıdı vıdı dedi Gül teyze.
-Ben mutluyum halimden ben küçükken de beni dinleyen hep halam olurdu dedim. Gül teyze güldü . İçeri geçerken:
-Hadi gelin dedi. Ben bir su içiyim dedim . Berfin de benle kaldı . Dolaptan bir fincan aldım . Berfin hemen:
-Duuuur dedi . Ben ona anlamaz gözlerle bakarken açıkladı:
-O abimin , Tolga abimin bardağı... Babaannem hediye etmişti kimseye kullandırtmaz dedi ve içeri geçti.

Fincana biraz dikkatle baktım. Bu ... O fincan ... Nil abla da süt döktüğüm deki(demek fincanı oraya da götürecek kadar seviyor)ve hatta bana sürpriz kahvaltı hazırladığındaki...
Çok şaşırdım bir yandan da sevindim. Sonra yanlış anlaşılmamak için hemen içeri geçtim.

Biz muhabbet ederken Tolga'nın telefonu çaldı. Arayan Eren'miş... Tolga kaşlarını çattı ve dışarı çıktı. Gergin gözüküyordu. Döndüğünde ise daha da gergindi. Gebe yarısı olmuş bile...
İzin istedim:
-Gü teyzecim ben kalkıyım artık. Yarın set var hem dedim . Gül teyze çocuk gibi:
-Ya dedi. Ben de

-Bir dahaki cumartesi de ben bekliyorum artık. Çok sevindiler(özellikle Berfin):
-Ben biraz erken gelsem , beraber tekrar zumba yapsak . Çok eğlenceliydi.dedi Berfin. Onun dansa yeteneğinin olduğunu sette kızlarla zumba yaparken farkettim.

-Berfin sen de sıktın iyice kızı bir rahat ver bir daha gelmeyecek senin yüzünden dedi . Bense:
Hayır hayır. Çok sevinirim. Hem belki birlikte çikolatalı pasta da yaparız ne dersin?dedim. Tabi ki sevinçten havalara uçtu. Gencay:
-Kıskanırım ama...dedi. Ben de :
-Seninle de bir gün (-tabi eğer istersen) Go Kart'a bineriz . Hatta maça mı gitsek? Dedim. Gözleri parladı:

-Bir arkadaşımı da çağırabilir miyim?
-Nasıl olduğuna bağlı: Kız mı erkek mi daha önemlisi SU sever mi ? Özellikle NİLSU' yu içerim ben mesela dedim kelimeleri vurgularken bir de göz kırptım .

-Ya Aybüş ded herkes gülerken . Tolga ise gülmemişti . Nesi var bu çocuğun? Gencay 'a takılmaya onda bayılır. Sonra eve döndüm. İçeri girdim,montumu çıkardım ve kavga çıktı. Açtığımda ağzı kulaklarında Meriç vardı.

💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤😍💞😘😍💞😘😍💞😘😍💞😘😍💞😘😍💞😘😍💞😘😍💞😘

Sadece Biraz AyTol❤ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin