İçindeki heyecan her geçen dakika artarken artık sevdiği adamla buluşacağı için yüzünde bir tebessüm hakimdi.
Gözleri aynada ki yansımasını bulduğunda bakışları üzerinde dolaşmış ve gülümsemesi daha da genişlemişti.
Her şeyin iyi olacağını içinden tekrarlarken anahtarlarını ve telefonunu alıp evden çıktı.
Her adımında kafeye yaklaşan bedeni karıncalanırken kendini nasıl tanıtacağını düşünüyordu. Bir kaç cümle aklında toparladığında kafeye adımını atmıştı.
Etrafa göz gezdirdiğinde cam kenarında bir masada içeceğinin içinde ki pipetle oynayan Jimin, biran olsun başını kaldırdığında göz göze gelmişlerdi. Zamanın durduğunu hissediyor ve gözlerini irislerinden ayırmakta oldukça zorluk çekiyordu.
Jimin sandalyesini hafifçe geri çekip ayaklanırken yavaş adımlarla yanına ilerledi. Bakışları bir an olsun birbirlerinden ayrılmıyordu. Karşı karşıya geldiklerinde kurduğu tüm cümlelerin aklından uçup gittiğini hissetmişti.
"Selam mochi, ben Min Yoongi." Dudaklarından dökülen basit kelimelerle kendine lanet okumuş ve gülümsemişti.
"M-merhaba, Yoongi." Jimin Yoongi'ye oturması için karşısında ki sandalyeyi gösterdi.
Yüzünde ki tebessümü silmeden karşısına otururken konuştu. "Çok beklettim mi?"
"Hayır, ben de yeni gelmiştim."
"O zaman sipariş mi versek?" Yoongi sol elini havaya kaldırıp garsona gelmesi için işaret ederken Jimin büyük bir hayranlıkla yüzünü inceliyordu.
Garson gelip siparişleri aldığında tekrar Jimin'e döndü ve yüzünü incelediğini farketmesiyle dudağının kıvrılmasına engel olamamıştı.
"Böyle bir yüze sahipken... nasıl olur da özgüvenin eksik olabilir?" demişti Jimin hayretle.
Yoongi gülümseyerek başını eğdiğinde birkaç saç teli gözlerinin önüne düşmüştü.
"Sen çok güzel baktığın için böyle görünüyorum."
Jimin'in yüzünde ki tebessüm genişlerken kızaran yanaklarını saklamak istercesine başını çevirmişti. Yoongi çenesinden kavrayarak tekrar gözlerini buluşturduğun da baş parmağını hafifçe çenesine sürttü.
"Yanaklarını mıncırmamak için çok fazla çaba sarfediyorum Mochi, kızarık olmaları isteğimi fazlasıyla arttırıyor."
Jimin gözlerini koyulaşmış gözlerine dikerken söylediği sözcükler bir bir aklından geçiyordu. Hiç bir zaman sevgilisinden böyle ilgi görmemişken, randevuya çıktığı adamın ona böyle davranması olayları süzgecinden geçirmekte zorlanmasına neden oluyordu.
"Yoongi..." Jimin hafifçe başını yatırmış gözlerine bakmaya devam ederken Yoongi hızla cevaplamıştı.
"Hm?" Çenesinde dolaştırdığı parmağını kızarmış yanaklarına çıkarırken Jimin yavaşça geri çekildi.
"Beni böyle çok seversen... Ben alışırım. Fazla sevilmeye alışırım ve olurda bir gün bunu kesersen, ben ölürüm."
"Eğer olurda bir gün bunu kesersem, mezarıma ziyerete gelmeyi unutma Mochi."
~BÖLÜM SONU~
selaam~ bir kaç gündür bölüm atamadım, üzgünüm. zaman bulamadım ve az az yazarak bir kaç günde biriktirip bu gece tamamladım. umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. umarım beklentilerinizi karşılamıştır:")
-bu arada konuştukları şeyler tabiki sadece bu kadar değil, ben bu kadarını yansıtmak istedim:)-
sizi seviyorum mochimochiler~
+
#HobiDay ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
spark ; ; yoonmin
Krótkie Opowiadaniamochimchim; Sana aitmişim gibi konuşmayı ne zaman bırakacaksın? swaggydboy; Hiç bir zaman, Çünkü bana aitsin:) Belki bedenen değil ama... Kalben, Yalnızca bana aitsin...