Medya: Deniz ve Mina (temsili)
~~MAYA'NIN AĞZINDAN~~
Neredeyse koşarak evin bahçesinden girdik
"Mina bizi öldürecek!"
"Kesinlikle öldürecek!" dedi ve kapıyı çaldı, açan olmayınca tekrar zile bastı
"Bekle basma, anahtar var"
"Şimdi mi söylenir?!" dedi ve kenara çekildi, anahtarı çıkarırken bir yandan da Barış'a dil çıkardım ve anahtarı kapıya taktım. Kapıyı açtığımda içeriden hiç ses gelmiyordu
"Mina! Deniz!"
"Abi! Mina!"
"Nerede lan bunlar?" diyerek bana döndü Barış
"Bilmiyorum ki" dediğim sırada aklıma Mina'nın ev içindeki yeri geldi, benim bildiğim Mina maviyi izlediği yeri Mavişine gösterirdi. Barış'a gel işareti yaparak eski balkona doğru ilerledim, gördüğüm şey ile çığlık atacakken Barış tahmin etmiş gibi ağzımı kapattı
"Sakın çığlık atma uyanırlar!" diye fısıldayınca kafamı 'tamam' anlamında salladım, o da elini ağzımdan çekti. Mina camdan dışarıya doğru dönmüş Deniz'in kolunda uyuyordu, Deniz ise ona belinden sarılmıştı
"Ya şunlara bak çok tatlılar!"
"Fotoğraflarını çeksene" diyince hemen telefonumu çıkararak fotoğraflarını çektim
"Harbiden çok yakışırlar da mal bunlar" diyince kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum
"Şunlara bir oyun mu çevirsek ne yapsak?" dediğimde şaşkınca bana baktı
"Nasıl yani oyun?"
"Anlatırım sonra da şimdi bunları uyandırmamız lazım"
"Ben kıyamam"
"Ben hiç kıyamam"
"Bak o zaman şöyle yapalım sen Mina'ya seslen bende abime bağıralım uyanırlar zaten" diyince kafamı salladım ve elimle 3'e kadar saymaya başladım
"Minaaa!"
"Abiii!"
Desibelimiz rekor kırmaya adayken Mina hanım
"Maya bir git ya!" uyumakla uyanmak arasında bir sesle konuştuktan sonra döndü ve Deniz'e sarıldı. Ben bunun şaşkınlığı ile Barış'a bakarken Deniz de Mina'ya sarılarak konuştu
"Siktir git kalkarsam sikerim seni kardeşim"
"Tamam abi de o sarıldığın yastığın değil Mina, bil istedim" dediğinde Deniz ve Mina aynı anda gözlerini açtı, biz kahkahalarla gülerken onlar önce anın şokuyla bir süre bakıştılar daha sonra bulundukları durumun ve sarıldıklarının farkına varınca ikisi de geri doğru kendini atarak oturur pozisyona geçtiler. Ne olduğunu anlayamamış şaşkınca birbirlerine bakıyorlardı zavallılarım, onların bu haline dayanamayıp durumu toparlamak adına hızlıca konuşmaya başladım
"Mina sen kalk hazırlan beyler sizde eve gidin daha üzerinizi değiştirip geri geliceksiniz"
"Aynen hadi abicim" dedi ve yanağıma bir öpücük bırakarak kapıya doğru gitti Barış
"Gece görüşürüz kızlar" dedi ve el sallayarak kardeşinin peşinden gitti Deniz. Kapı kapanana kadar Mina ile birbirimize tek kelime etmeden baktık, kapı kapandığı an Mina işaret parmağını kaldırdı ve tehtid edercesine bana baktı
"Dalga geçersen gebertirim seni!" gülmemek için kendimi zorlarken
"Dalga geçmeyeceğim ama nasıl oldu o durum?"
"Lan okuldan geldik burayı gösterdim uzanıp maviyi izlerken uyumuşuz"
"Geldiğimizde birbinize sarılmıştınız"
"Ciddi olamazsın"
"Valla" dediğimde Mina çoktan kızarmaya başlamıştı
"Lan ben nasıl bakıcam çocuğun yüzüne?"
"Topla kendini birşey olmamış gibi davran" dediğimde başını salladı
"Tamam. Neyse hadi hazırlan geç kalmayalım" diyince başımı salladım ve odama doğru yürümeye başladım.**
"Maya hadi Maya ömrüm çürüdü lan burada seni beklerken!" diyince Mina'nın sabrının son sınırında olduğunu anladım
"Geldim geldim" diyerek kapıdan çıktım ve koşar adım merdivenleri inerek kapının önündeki ayakkabılarımı giydim. Hayrişlere gideceğimiz için kapıyı kilitleme gereği duymadan Mina'nın peşinden koştum ve onu yakaladım
"Barışlar saat 8 gibi gelicekler"
"Gelsinler de umarım Deniz o konuyu açmaz" diyince sırıttım
"Hangi konu?" dediğimde sinirle bana baktı
"Bana bak Mor Cadı-"
"Sana belediye baksın canım" dedim ve koşarak Hayrişlerin bahçesinden dolanarak bahçe kapısından eve girdim tabii arkamda küfürler savurarak gelen bir Mina bırakmayı ihmal etmeden
"Hayriiiş! Yetiş kız senin ki beni öldürecek!'' dediğimde Efe mutfaktan şaşkınlıkla çıktı
"Anneannemin ki kim?"
Onu takmayarak, merdivenlerden gülerek inen Hayrişin yanına gittim
"Ne yaptın yine Mor Menekşem?"
"Bişey yapmadım"
"Yalan söyleme" dediğinde Mina çoktan gelmişti
"Eve buradan girdiğimiz için kusura bakma" dedi Efe'ye
"Yok be ne kusuru, anneannem söylemişti zaten 'benim çiçeklerim bahçe kapısını tercih ediyorlar' diye" dediğinde Mina'nın kahkaha sesleri yükseldi
"Mavi beni öldürmeyeceksin demi?" dediğimde gözlerini kısarak bana baktı
"Hayır ama şimdilik!" dedi ve Hayişe sarıldı
"Sen ne zaman çizgifilmlerdeki tonton ninelerden olucaksın! Hala 18lik kız gibi geziyon az kilo al da yanaklarını sıkayım" diyince Mina'nın eline vurdu
"Kırdın kemiklerimi Deli Kız!"
Klasik Mina, Hayriş sarılmasıydı işte; ben her zaman Mor Menekşesi, o da Deli Kızıydı. Hayriş, benim yaşlıları sevme sebebimdi.
"Anneannemin bir kısmını da bana bırakabilirmisin sana zahmet? Hayır yani bende onu çok seviyorum da!" diyerek takıldı Mina'ya Efe
"Hayrişim seni sevgilimle tanıştıracağım bu akşam"
"Sen ve sevgili?!" dedi Efe şaşkınca
"Aynen" dedim.
"Minanın onayı var mı çocuğa?" diyen Hayriş ile onlara döndüm
"Var Sultan merak etme sen" dedi Mina
"Seviyormu bunu?"
"Seviyor"
"İyi çocuk mu?"
"Ben bir kötülüğünü görmedim" dedi Mina
"Sen merak etme Hayrişim üzerse döverim" diyince hepsi gülmeye başladı
"Yemeğe mi gelicek ?" dedi Efe
"Yok çaya gelicek ve abisiyle gelicek. Senin ki inat etmese abisini de ona ayarlayacaz ama neyse"
"Ya ben ne inat ettim geldi birşey söyledi de yok mu dedim?!" diyen Mina ile Efe sırıttı
"Ha yani gelse 'he' diyecen"
"Yaani" dedi Mina. Hayriş kahkaha atmaya başlayınca bende güldüm
"Vay be bizim deli kız gönlünü birine mi kaptırmış?"
"Olmuş sanki" dedi Efe
"Olmuş olmuş" dedim.
"Bakın pot kırarsanız var ya-"
"Ben kırmam kanka biliyon" dediğimde Hayriş'e baktı
"Hiç işim olmaz, tepemde tepinmeni çekemem" diyen Hayriş ile Efeye döndü
"Tabi ki susacağım" Efe de sözünü söyleyince Mina yeniden gülümsemeye başladı
"Bizim film işi noldu ya?"
"Film almayı unuttum ben"
"Aferin sana" dedim Efeye
"Neyse başka zaman izlersiniz zaten bu gün başka bir konumuz olur" dedi Hayriş
"Kızlar evin kızısınız zaten kaldırın bir tarafınızı da sofrayı kurun" diyince Efeye baktım
"Öküz!" dedim ve mutfağa doğru adım attım
"Bencede" diyip peşimden geldi Mina, Hayriş tepkimize kahkaha atarken
"O kadar da öküz değilim yardım edeceğim" dedi Efe
"Zahmet olucak"
"Valla olucak" dediğinde dehşetle ona baktım
"Tamam tamam bakma öyle şaka yaptım" diyince dil çıkardım ve masanın üzerindeki sofrayı katlamaya başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela İkili
De TodoGittikleri her okulda en fazla iki ay kalabilen 2 arkadaş bölgenin en belalı okuluna sürgün edilirse ne olur? (KÜFÜR İÇERİR)