MARANGOZHANE
10 yaşında bir çocuk ,etrafında kimse yok .Hiçbir akrabasını bulamamış . Okulu yok. Yapmak istediği tek şey para kazanmak . Ama nerede ? Başlar Bursa caddelerini gezmeye adım adım , dükkanların camlarına bakarak... Hangi camda eleman aranıyor yazısını görürse fırlıyor içeri . ''Abi eleman ? '' diyor.Cümlesini tamamlamadan olumsuz cevabı alıyor , girdiği her dükkanda .Ve bu iki kelime yankılanıyor her dükkanda : '' Abi elemaan ? '' . Onu kimse işe almıyor. Ve dönüyor her gece kaldığı o leş arsaya . Sevmiyor burasını .Etrafı toz , toprak , pislik . Ertesi gün sabah 06.00 .Erkenden kalkıyor . Aklına bir şey geliyor : Kaldığı arsadaki marangozlarda çalışmak . Hemen gidiyor arsanın girişine . Bekliyor marangozun gelmesini . Geliyor marangoz . ''Abi eleman lazım mı ? '' diyor . Marangoz Ahmet biliyor Mete' nin durumunu . ''Lazım Mete, hem de tam senin gibi zor şartlara alışmış bir eleman lazım bana aslanım'' , diyor . Mete'nin yüzünde 10 yıldır görülmemiş bir gülümseme . ''Eyvalah usta eyvallah'' diyor Mete . Hemen de alıştın len ÇIRAK diyor Ahmet . Mete artık bir işe sahip .Çalışıyor para kazanıyor.Ama Ahmet de hep güleryüzlü davranamaz bu çırağa . Dediği işi hemen ve güzel yapmıyor , belki de ustasından yüz bulduğu için böyle . Artık Mete'ye vurmaya başlıyor ustası ; kah sözleriyle , kah tokatlarıyla ! Mete birgün dayanamıyor ve ustası eve gidince , bir sopa bulup marangozhanenin camlarını indiriyor . Yapılmış tüm mobilyaları kesip paramparça ediyor ve en vurucu darbeyi sona saklıyor . Ertesi sabah ustası arsa girişinde belirince benzin döktüğü marangozhanenin önünde sigarasını yakıyor ve marangozhane cayır cayır :) . Ahmet Usta koşuyor Mete'ye doğru . Tam tokatı indirecek ki Mete tutuyor elini , Ahmet Usta'ya bakarak Polis çağır , beni alsınlar içeri diyor gülerek . Ahmet Usta'nın ağzındansa şu sözler dökülüyor : '' Bende seni yakıcam Mete yakıcam olum seni , hapishanelerde çürütücem '' . Mete ''yapamazsın ustam ''diyor . ''Dükanın ruhsatı yok '' ,diyor.