AKVARYUM BXB

9 🐠

Doğa üzerinde ki eteğin uçlarını biraz daha aşağı çekiştirirken sonunda okulun girişine gelmişti. En yakın zamanda bir okul pantolonu alması gerektiğini hatırlattı kendine.

Sonunda eteği ile uğraşmayı bırakıp önüne döndüğünde kendisine dikkatle bakan kişiye takıldı gözleri. Barışın gurubu yine toplanmış ve kendi aralarında sohbet ederken Serdar'ın nefret dolu gözleri üzerindeydi.

Doğa bu tür bakışlara alışkındı. Serdar'ın kendisinden nefret etmesi de oldukça normaldi. Okula geleli neredeyse bir ay olmuştu ve neredeyse her gün Serdar'ı laflarıyla ezmişti. Daha geldiği ilk günden genç kıza asılması onu Doğanın gözünde açık hedef haline getirmişti.

Doğa Serdar'ın öfkeli bakışına karşılık yüzüne karşı tarafı gıcık edecek bir gülümseme koyup Serdar'a orta parmağını kaldırarak selam vermişti.

Onları uzaktan izleyen Berkin ise hareketlenip Doğa'nın yanına gitti. Doğa'nın bu hareketlerine artık alıştığından dolayı sadece gülümseyip geçti. Hayatı boyunca en büyük isteği Doğa'nın onda biri kadar cesur olabilmekti.

"Günaydın"

"Günaydın"

Genç kızın umursamaz sesi ile okula doğru birlikte yürürlerken Doğa'nın kafasında ki tek şey bir ay sonra çıkacağı maçtı. Berkin ise yanında ki kızın kendisinden hoşlanma ihtimalini hesaplıyordu. Kafalarında ki sorularla sınıfa çıktıklarında yerlerine oturdular.

Sınıf yavaş yavaş dolarken Doğa elinde ki telefonla ilgileniyor Berkin ise öylece kapıdan giren kişileri izliyordu. Öylece dalgın dalgın kapıya bakarken göz göze geldiği kişi ile istemsizce oturduğu yerde dikleşti.

Barışın keskin ve öfkeli bakışları üzerindeyken Berkin hızla bakışlarını çekip önünde döndü. Barış kendi yerine geçip oturduktan sonra Berkin yanlışlıkla bile dönüp ondan tarafa bakmamıştı. Sınıfa giren matematik hocası ile derin bir nefes verirken bugün matematik quiz'i yapılacağını biliyordu.

Ama Berkin ne kadar çalışırsa çalışsın şu lanet dersi bir türlü anlayamıyordu. Hoca masanın üzerine bıraktığı çanta ve sınav kağıtlarının ardından ellerini beline koyarak sınıfa döndü.

Şimdi herkes hocanın konuşmasını bekliyordu. "Günaydın arkadaşlar. Geçen hafta matematik quiz'i yapacağımı söylemiştim. Umarım çalışmıssınızdır. Herkes isimlerinde ki alfabetik sıraya göre oturacak..."

Hoca masanın üzerinde ki sınıf defterini aldığında devam etti konuşmaya. "Ada ve Ahmet ilk sıraya. Onun arkasına Asya ve Ayşe. Üçüncü sıraya Barış ve Berkin. Dördüncü sıraya Cem ve Didem..."

Berkin düşük almayı beklediği sınavdan artık sıfır alacağına emin olmuştu.Oturduğu yerden kalkıp pencere kenarından üçüncü sıraya geçtiğinde çoğu bakışlar bu ikilinin üzerindeydi. Çünkü aralarında ki kavgaları bütün sınıf biliyordu.

Berkin pencerenin dibine oturduğunda hemen yanına koca cüssesiyle Barış yerleşmişti. Barış bir bacağını sıranın dışına çıkarıp sallarken Berkin de elinde ki kalemle ritim tutuyordu. Hoca ise hala öğrencilerin isimlerini okuyordu.

Kafasını çevirmeden göz ucuyla Berkin'e baktığında onunda tedirginlikle önüne baktığını fark etti. Berkin elinde ki kalemi her masaya vurmasında Barış dişlerini sıkıyordu. Berkin tedirginlikle ne yaptığının bile farkında değildi. Barış artık dayanamayıp Berkin'in kalemle masaya vuran elini bir anda tuttu.