"Eun Hee?" Diyen Yoongi'ye döndüm.
"Efendim sevgilim?" Dediğimde sanki bir şeylerden şüphelenir gibi bana baktı.
"Sen iyi misin?"
"İyiyim." Diyip geçiştirdim hep aynı şeyleri soruyordu.
"İyi olduğuna emin misin?"
"Evet Yoongi iyi olduğuma hiç bir şeye olmadığı kadar eminim, tamam mı?"
"Ben emin değilim."
"Umrumda değil."Diyip geçiştirdiğimde bakışlarını yüzümün etrafında gezdirmeye başladı ve yanağıma uzun bir öpücük bıraktı. Normalde bunu yaparken mayışırdım ama ağrılarım ve kaygılarım buna engel oluyordu.
"Böyle yapma meleğim, ben seni düşünüyorum."
"Yoongi ben." Diye başladığım cümleyi, tamamlayamayacağımı bilmiyordum, ama umursamadan devam etmeye çalıştım.
"Hastayım biliyorsun."
"Evet üşütmüştün." Dediğinde derin bir nefes aldım. Nasıl söylenirdi, ki? Kolay değildi, zaten ben bile inanamazken.
"Evet üşütmüştüm." Diyerek konuyu kapattım. Daha zamanı değildi Eun Hee, ilk başta bunu senin kabullenip Yoongi'ye öyle, anlatman gerekiyordu.
Derin bir nefes aldım ve Yoongi'nin yumuşak yanaklarını okşadım.
"Daha iyiyim." Dediğimde yüzünde oluşan mutluluk ifadesine karşılık gülmüştüm.
Beni bu kadar düşünmesi çok ama çok fazla hoşuma gidiyordu.
''Yavaştan iyileştiğine göre, bir şeyler yapmaya ne dersin?'' diye heyecanlı bir şekilde konuştuğunda, derin bir nefes aldım.''Yoongi evet iyileşiyorum ama.'' Cümlemi tamamlayamadan söze girişti:
''İtiraz yok sevgilim, lütfen.'' diyip dudaklarını büzdü, dayanamadım ve öptüm. Güldü ve bir sefer de o öptü. Bu, sefer tekrar ben öptüğümde birbirimizi sıra sıra öpücüklere boğmaya başlamıştık. Bunu yaparken Yoongi kahkaha atıyordu, benim yüzümde ise daha önce hiç olmadığı kadar, büyük bir gülümseme vardı.
Bir şekilde kendimizi durdurduktan sonra, birbirimize sıkıca sarıldık. Kokusu burnuma dolarken gözlerimi kapattım elim ensesini okşarken o da belimi kavramıştı. Aslında şu an biri yanımıza gelip bizi fotoğraflamalıydı gerçekten.''Seni çok seviyorum Yoongi.''
''Seni çok çok ve çok seviyorum Eun Hee.''
-
Yoongi ile el ele tutuşup sokakta yürümeye başladık. Gece vakitleri olduğu için ortamda hiç insan yoktu ve ortam sessizdi. Bu anın tadını çıkarıyorduk.
Bir anda elimi bırakıp önüme geçen ve beni omuzlarımdan tutan Yoongi'ye baktım. Gülümsüyordu.''Ne yapıyorsun?''
''Buldum!''
''Neyi?''
''Tahmin et!'' dediğinde güldüm, dışarıya karşı katı ve soğuk olan adamın bana, çocuklaşması ne özel bir şeydi öyle.
''Bilmiyorum sevgilim, sen söye.'' demiş ve, aynı zamanda burnunu öpmüştüm.
''Lunapark!'' diye bağırdığında elimle ağzını, kapatmak zorunda kalmıştım.
Yoongi ile hiç beraber lunapark'a, gitmemiştik ve ben lunaparka bayılırdım.
''Muhteşem fikir!'' diye bağırdığımda, bu sefer o ağzımı kapatmıştı.
''Bence yaşlı amcalar sesten dolayı uyanıp bizi kovalamadan beraber lunaparka gidelim.''
Kahkaha atarak, cevap verdim:
''Tamam haydi!''
''Of! Kapanmış, işte.'' derken üzgün bir şekilde daha varmamış olduğumuz, lunaparkı 1 sokak öteden görmüştüm.
''Senin sevgilin kim?'' dediğinde ona anlamazca baktım.
''Sen?'' dediğimde güldü.
''O zaman herşeyi yapabileceğimi de biliyorsundur?''
''Nasıl yani?''
''Kapalı lunaparkı, açtırmak gibi.''
''Gerçekten de herşeyi yapabiliyormuşsun.'' diyip sırıttığımda bana kızgınca baktı.
Kendimi bir anda Yoongi'nin elleri arasında kucağında bulduğumda gözlerimi büyüterek ona baktım.
''İstediğim her şeyi yapmamı ister misin?'' dediğimde yanaklarım kızardı.
''Ya indir, beni!'' diye cırladığımda gülerek beni indirdi.
''Tamam utanma, gidiyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First Love / M Y G
Fanfiction-yoongι ve eυn нee вιrвιrlerιnιn, ѕonѕυzlυğυ olмυşтυ- ❤❄ "Hayatıma bu kadar kısa sürede girip, bütün ruhumu nasıl ele geçirebildi?"