* 6 *

18 5 0
                                    

aniden yere yığıldım ama nedense bilincim tamamiyle açıktı sanki aniden biri beni dondurmuş ve kıpırdamama izin vermiyormuş gibiydi

ellerimi ve ayaklarımı oynatamıyordum gözlerimi açmaya korktuğum için denemedim bile

evet korkuyordum ben ecrin deniz. pek çok kişinin korktuğu ve henüz kimsenin onun korkularını görmeyen ve bu yüzden korkusuz olduğu düşülen kişi şu anda korkudan gözlerini bile açamıyor

bir el beni sıca kavradı elin sahibi bağırmaya başlayınca bunun mert olduğunu anladım. gerçi başka kim olabilirdi ki

"ecriiin kalk banuuu koş ecrin banuu koşşş hadi ama ecrin yalvarırım kalk ne oldu birden bire" diye bağırmaya devam etti ve aniden durdu "tabi yaa güneş. yinemi " diye fısıldadı

ne yani güneş ne alaka güneşin bununla ne gibi bir bağlantısı olabilir ki

ahh başım çatlayacak gibi ama elimi bile oynatamıyorum . birden tatlı bir uyku beni esir aldı ve uyumaya başladım

**************

"ne oldu dayı" "tatlım bir şey yok annen ve baban arabadan düşmüşler hani bazen sende düşersin ya elin kanar onlarada öyle oldu" dayım bunları hıçkırdığı halde sürekli beni sakinleştirmeye çalışarak söyledi. ne oldu şimdi az önce pikniğe gitmek için yola koyulduk ama ben dayımın motoruna binmek için ısrar ettim ve annemler arabada bizden biraz ilede yola koyuldular. bizde arkalarından yavaşça onları takip ettik.

her şey çok nomaldi ta ki o araba önüze geçene kadar siyah ve lüks bi arabaydı ve yolda yamuk yumuk ilerliyordu dayım kenara geçtiği halde üzerimize gelmeye başladı ve dayım bu sefer geri gitti son anda sıyırmıştık ama araba annemlerin arabasına doğru dönerek ilerledi babam yana kayıp yolverdi ama araba hala üzerlerine geliyordubir anda çarpıştılar ve etraf tozlarla kaplandı arabadaki adam camdan fırlamış ve uçurumdan düşmüştü. annemin başı ve elleri kan içinde elleri titriyordu.
babam ise başı arabanın simit gibi olan şeyinin üzerinde gözleri kapalıydı ve başı kanıyordu

annemin birden gözleri kapandı hemen annemi sarstım ve "anne ne oldu neden şimdi uyuyorsun ordan çık eve gel orda uyu olurmu" diye ağlayarak söyledim gözlerini zorla açtı ve bana bakıp "ecrin canım benim ben uyumuyorum sadece...
sadece güneş gözümü acıtıyor o yüzden kapattım" dedi ne yani güneş annemin gözünümü acıtıyor ama dayım hep güneş iyidir derdi. annemin gözü yine kapandı dayım daha çok ağlayınca annemin elinin artık titremediğini gördüm ve hıçkırıklarıma karşı koyamadım dayım haykırarak kafasını yukarı kaldırdı. Acaba annemleri güneşmi aldı ne yani iyde orası çok ama çok uzak

yani eğer onları güneş aldıysa onları nasıl bulacam acaba güneşe beni özlediklerini söyleseler güneş onları geri gönderirmi umarım gönderir

acaba güneş e ben seslensem benide yanına alırmı
gözlerimi kapatıp güneşe seslendim sevgili güneş ben ecrin acaba annem ve babam yanındamı güneş bana cevap vermedi ve yanımıza beyaz kaffasında işık yanan ve tuhaf sesler çıkaran iki araba geldi...

dayımla hastanedeyiz dün olan kazadan beri burdaydık annemin kolunda tuhaf kablolar vardı ve yanındaki televizyondan ince çizgiler gidiyordu

babamı dünden beri görmedim. dayıma babamın nerde olduğunu sorunca beni duymuyormuş gibi davranıyordu. birden annemin yanındaki tv den gele ışıklar durdu ve sinir bozucu bir ses çıkardı...

yerde yatıyorum annemle babamın üzerine attıkları toprağa sarılmış ıslanmış gözlerimle haykırıyorum. kazadan sonra güneşten nefret etmeye ba§ladım. ne zaman gözüme güneş gelse sonrasını hatırlamıyorum. bu gün annemle babamı bir daha asla göremeyeceğimi bir kez daha anladım. çünkü bu gün kalp ne onu öğrendim. ne yani onlar beni unutabilirmi ama benonları nasıl unutucam. ağlamaya hatta haykırmaya başladım birden bir el omzuma dokundu. dayım dır diye bakmadım ve göz yaşlarımı silerek kekelememeye dikkat ederek "onlar iyimi dayı neden hala beni görmeye gelmediler beni artık sevmiyorlarmı" el birden omzumdan kalktı ve yanıma mert oturdu...
nee dur biraz mert burda ne arıyor ki onu burda daha önce hiç görmemiştim ona dönerek "sen burda ne arıyorsun" diye sordum "özür dilerim" "niye ki" "saçını çektim diye" "ben onu unuttum bile" "sen neden kalbin ne olduğunu sordunki" "şey hm sadece merak ettim" peki burda ne arıyorsun ki" "ben ben şey.. asıl sen burda ne arıyorsun" "şey aras var ya sınıftaki işte onunla kavga edecektik burada buluşmaya karar verdik ama senin burda olduğunu görünce yanına gelmeye karar verdim" "yaa neden kavga edicektiniz" "bana küfretti pislik" "ama o nerde şimdi" "birazdan gelir... aha geldi bile sen git hemen" "ben niye gidiyorumki" "gitt" kafamı hayır anlamında salladım ama beni görmedi çünkü direk çocuğun üzerine daldı.

aras mert e alay eder gibi baktı ukala şey işte

*********

ecrin uyan hadi kalk kızım

bu ses banunun sesi ama dur biraz nerdeyim ben
gözlerimi zorla açtım ve etrafıma baktım...
odamdaydım ama sabah olmuş ve saat 7.30 du kendime gelince neler olduğunu anlamam uzun sürmedi anlaşılan banu hala bir şeyler bildiğimi anlamamış "anne bana ne oldu en son mert le dert çalışıyorduk" "şey kızım sen bir anda bayıldın ama bir şeyin yokmuş sadece biraz yorulmuşsun. her neyse kalk hadi okula geç kalacan" gdrçi okula gitmek istemiyordum ama merti bulmalıyım hemde hemen .

yinede okula gitmedim mert le sonra konu§urdum onun yefine başka bir yere gittim yerini tam hatırlamıyordum ama iç güdülerime güvendim ve yola koyuldum yaklaşık yarım saat sonra ordaydım annem ve babamın mezarında

mezalığa gelince tanıdım ve içeri girdim tek fek mezardaki isimlere baktım ama yoklardı en sonunda gözöme ... deniz yazısı takıldı hemen oraya koştum ama orda hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım

mezarın başında 40 yaşlarında bir adam ağlıyordu. onlar değil diye düşünürken adamın sözleriyle dona kaldım
" yalvarırım affedin beni tam beş yıl oldu ama ben daha onu bulamadım emanetinizi koruyamadım merak etmeyin ama. onu sağ salim bulmadan ölmeyecem inşallah. onu bulup size geri getirecem. biliyorum banu ne kadar cadıda olsa ona asla zarar vermez onu er geç bulucam" tam o anda bir el omumu tuttu reflekslerimi zar zor dudurarak arkama döndüm bu mert ti bana baktı "mmmm mert bb b bu o o omu dd dayımmı" diye kekeledim.mert başını evet anlamında sallayınca hıçkırarak dayıma sarıldı bu gerçekten oydu bundan eminim bu bu o

onu gerçektende çok ama çok özlemiştim bana sarılmadı çünkü şoktaydı "dayı" diye hıçkırarak yüzüne baktım

arkamda duran mert e bakıp bu sefer o bana sarıldı sıkıca ama birden arkamdan gelen gürültüyle dayıma sokuldum bu ses içimi parçaladı ve sesin geldiği yone bakamadan sadece dayıma sarıldım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 25, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gerçek güneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin