DÜZENLENMİŞTİR
#ANNABETH#
Gözlerimi yavaşça araladım. Percy'nin kokusunu içime çekerek uykuya dalmıştım. Halen yattığımız gibiydiydik. Sadece Percy uyuduğundan dolayı kolları belimdeydi. Percy'nin ağzından salya akmıyordu. Oldukça tuhaf. Uzanıp dudaklarına iyi bir günaydın öpücüğü bıraktım. Gülümseyerek uyandı. "Günaydın bilmiş kız." dedi çatlak sesiyle. Beni tekrar öptü. Biraz böyle geçtikten sonra kalkıp yüzümü yıkadım.
Percy yatakta oturuyordu. Üstü olmadığı için bu haliyle fazlasıyla çekiciydi. Beni görünce sırıttı. Ne oldu anlamında kafamı salladım. "Hiç. İlk defa beni dudağımdan öperek uyandırıyorsun." dedi.
"Hoşuna mı gitti?"
"Hemde çok." dedi harika gülümsemesiyle. Saate baktım 10 du. Üzerimi değiştirdim. Sally uyanmadığından içeri geçip kahvaltıyı hazırlamaya başladım.
"Hey Yosun Kafa! Annen ve Paul tarçınlı çörek sever mi?"
"Evet." Pankeklerin yanına tarçınlı çörekleride yetiştirdim. Son olarak pastırmaları koydum. "Anneni uyandırır mısın?"
"Elbette." Percy içeri gitti. Dünün yorgunluğu hala üstümdeydi.
Kahvemi almak için mutfağa geçtim. Paul ve Sally gelmişlerdi. "Annabeth çok teşekkürler. Kusura bakma yorgunluktan uyanamadık." dedi Sally.
"Sorun değil." diyip gülümsedim.
"Vay tarçınlı çörek." dedi Paul.
"Percy sevdiğinizi söyledi." dedim gülümseyerek. Masaya oturup tabağıma patates kızartması ve omlet aldım. Birkaç dakika sonra kapı çaldı. "Ben bakarım." diyip kapıya doğru yürüdüm.
Thalia gelmişti. Sıkıca sarıldım ve içeri geçtik. Sally "Thalia bir şeyler yer misin?" dedi.
"Sağ olun fazlasıyla tokum." dedi Thalia. Percy ağazına bir kaç çörek atıp masadan kalktı ve Thalia'nın yanına gitti. Ben hala yemek yiyordum.
Aniden aklıma Emma geldi. Cumartesi günü okul hakkında konuşmuştuk. Kayıt yaptırmaya beraber gidecektik ama biz yaptırmıştık. Bende Percy gibi ağzıma biraz yemek tıkıp masadan kalktım. Hemen misafir odasına geçip Emma'yı aradım. "Günaydın."
"Günaydın."
"Emma bak çok özür dilerim. Biz dün kayıt işini hakkettik. Percy'nin annesi evleniyor dün kıyafet işini halletmek için dışarıya çıkmıştık ve o zaman hallettik."
"Sorun değil. Dün zaten Washington'a geldim."
"Neden?"
"Büyükannem hasta olmuş." dedi üzün sesle "Geçmiş olsun çok üzüldüm. Ona geçmiş olsun dediğimi söylersin."
"Tabii." Arkadan Alvina teyzenin boğuk sesi geldi. "Gitmem gerek. Yapılacak işler varmış." dedi bıkkın ses tonuyla.
"Sorun değil. Görüşürüz."
"Görüşürüz." Telefonu kapattım ve içeri geçtim. Percy ve Thalia konuşuyordu. Ben gelince ikiside sustular. Omuz silkip "Selam." dedim. İkiside "Selam." dediler.
Thalia, Percy'e bakış fırlattı. Sonra bana bakıp "Biraz konuşabilir miyiz?" diye sordu. İlkten anlamamış gibi baktım. Sonrasında ise "Elbette." diyebildim. Göz ucuyla Thalia'ya baktığımda Percy'e göz kırptığını gördüm. Bu ikisi ne karıştıyordu! Thalia Percy'nin odasına geçip kapıyı kitledi.
"Annabeth bak Percy bana sana ayın 18'inde yani 1. yılınızda ondan ne bekleyebileceğini sordu. Bende günbatımını sevdiğini, birlikte olduğunuzda genellikle sahile gittiğiniz için sahilde bir şeyler yapabileceğini söyledim. Eğer Percy sana bunu söylediğimi duyarsa beni ciddi anlamda öldürür tamam mı? Bunu benden hatta hiç kimseden duymadın, bilmiyorsun." dedi fısıldıyarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Percabeth (DÜZENLENİYOR)
FanfictionGigant savaşından 1 hafta sonrası. . . . #1 percabeth 15.02.21