12. Bölüm Anne!

3.6K 243 16
                                    

Adam'ın mavi gözlerine bakarken;

"Sol göğsünde, kalbinin tam üzerinde bir doğum lekesi var Maya. Kendi bedeninde. Aynısından Adam'da da var. Adam ve senin kaderin birbirine mühürlendi." Dedi Gaia. Adam'ın gözlerine bakmaya devam ediyordum. Gözümü bir kez kırptığım da ortamın değiştiğini anlamıştım.

Beyaz, oldukça geniş bir odadaydım. Bir beşik vardı. Gümüş renklerle süslenmişti. Durduğum yerden hareket edemiyordum. Gözümü dahi kırpamıyordum. 'Kara büyü' diye fısıldadım. Kara büyüydü buna sebep olan. Demek ki geçmişteydim. Bir bebek ağlaması duydum. Beşikten geliyordu.

"Natalia! Maya'ya bakar mısın? " dedi bir bayan. Sesinin tınısı o kadar tanıdıktı ki...

"Emredersiniz kraliçem." dedi başka bir bayan da. O... Annem miydi yoksa?

"Benim minik prensesim uyanmış mı? Korktun mu sen prensesim." derken beşikteki bebeği kucağına almıştı biraz önce konuşan kadın. Gümüşe yakın sarı saçları ve koyu mavi gözleri vardı bebeğin. O bebek bendim. Evet. O bebek bendim.

"Korkmasın prenses anne. Ben onu korurum." dedi kumral saçlı iki üç yaşlarında, beni kucağına alan kadının yanına gelen iki erkek çocuğundan biri.

"Bende Adam'a yardım ederim." dedi diğer çocukta.

"Chris, Adam. Prenses daha çok küçük. Aynı sizin gibi. Siz büyüyünce asker olursunuz. O zamana kadar da prenses büyür ve kendi muhafızını kendi seçer. Eğer sizde çok iyi asker olursanız sizi muhafızı seçer." dedi kadın iki çocuğa da sevgi ile bakarak. Bende çocukları incelemeye başladım bu sırada. Biri kumral biri esmerdi. Arkaları bana dönüktü. Bu yüzden yüzlerini göremiyordum.

"Ben hep yanında olacağım prensesin." dedi kumral olan. O Adam'dı. Esmer olansa Chris. Ama ben anneleri hakkında bir şey bilmiyordum ki. Kadına baktım.  Chris'e çok benziyordu. Adam ile hiç alakası yokmuş gibiydi. Yüzünü incelerken gözleri dikkatimi çekti. Tıpkı... Adam'ın gözleriydi.

Ben kadını incelerken Chris Adam'ı itekleyip annesine yaklaştı. Bebek halimin sarılı olduğu battaniyeyi okşadı.

"Ben babam gibi asker olacağım. Prenses de kraliçe olunca muhafızı olacağım." dedi Chris. Hem iteklenmiş olmanın hem de Chris'in söylediklerine sinirlenen Adam hışımla Chris'i kolundan çekip yere düşürdü. Annesinin küçük çığlığını umursamış gibi de görünmüyordu.

"Adam! Kes şunu! Hemen özür dile Chris'ten." dedi annesi. Ama Adam annesine sadece bakmıştı. Chris ise yerde sessizce ağlıyordu. Annelerinin sesi yüzünden tekrar ağlamaya başlamıştım. Adam da ağladığımı duyunca annesine yaklaşmıştı.

"Prensesi ben koruyacağım!" derken küçücük elimi tutmuştu. Adam elimi tutunca ağlamam kesilmişti. Annesi de şaşkınca bir Adam'a bir bana bakıyordu. Anlaşılması ve duyulması çok güç bir fısıltı sonrası Adam acı ile yere diz çökmüş, bense yeniden ağlamaya başlamıştım. Annesi acı ile inleyen ama ağlamayan Adam'a mı, düştüğü yerden kalkmayıp ağlamaya devam eden Chris'e mi yoksa sanki bir yerden düşmüş de canı acımış gibi ağlayan beni mi susturacağını şaşırmıştı. Arkamda kalan kapı açılınca kadın önce kapıya baktı ardından gelen kişiye selam vermek için başını eğdi.

"Ne oldu Natalia? Çocuklar neden ağlıyor?" dedi o narin ses. Odaya gelen annemdi demek.

"Bilmiyorum kraliçem. Prensese ve Adam'a ne oldu bilmiyorum ama Chris Adam onu düşürdüğü için ağlıyor." dedi adı Natalia olan Adam'ın ve Chris'in annesi.

"Chris, Adam yine mi tartıştınız?" derken beni kucağına alıyordu annem. Arkası bana dönüktü. Üzerinde uzun bir pelerin olduğu için vücut kıvrımlarını arkadan göremiyordum. Saçları sarıydı ama. Benim saçlarımdan daha koyu bir sarı. Onu görmeyi o kadar çok istedim ki o an. Hareket etmeye çalıştım. Konuşmaya çalıştım ama... Yapamadım. Bir umut bana doğru yüzünü döner diye beklemeye başladım. Bu sırada Natalia Chris'i yerden kaldırmış ve susturmuştu. Annem ise beni kucağında sallıyordu. O beni salladıkça yavaş yavaş ağlamam diniyordu.

Gümüş Kraliçe (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin