Odamın kapısını hızlıca kapattıktan sonra kendimi yatağa bıraktım ve derin bir nefes alıp verdim. Yaşadıklarımın gerçek olduğuna inanamıyordum. Zaten ne yaşamıştımki. Belkide bu çoğu kızın başına gelebilecek bir şeydi? Aishh ne diyorum benn.. !!! Sadece yarın okulda o çocuğun yüzünü görmeye nasıl katlanacaktım acaba? Ve Zelo'ya ne diyecektim? Aslında gerçeği söylememek için bir sebebim yok. Ama içimdeki birşey beni söylememem gerektiğine inandırmaya çalışıyor. O soğuk prense gününü göstereceğim. Ama bir taraftanda yarın kimseyi görmek istemiyorumm...:(( Kafamda bu derin düşünceler ile boğuşurken "Pattt!!" odanın kapısından içeri Lea ve Holly girdi ve kapıyı aynı sesle kapattılar. " Ne zamandan beri odaya böyle giriyorsunuz?" dedim ve sinirlice tısladım. " Şu anda sana anlatacağımız şey için sabırsızlanıyorum" dedi ve yüzüne yerleştirdiği kocaman gülümsemeyle bana baktı. Holly ayakta bir o tarafa bir bu tarafa zıplıyordu. Ne olduğunu anlamamıştım ama eğer kuzenlerim böyle davranıyorsa kesin çok güzel birşey olmuştu yada onlar kafayı yemişti. Biraz zaman geçtikten sonra " Eee ne oldu hadi anlatsanıza ?" dedim bende heyecanlanmıştım. Üçümüzde yatakta oturuyordu. Lea tam ağzını açıp birşey söyleyecekken Holly onun ağzını kapadı ve " Yaaa ben söyliyeceğimm Leaa...!!" " Hadi kızlar sakin olun ve anlatın" dedim. " Tamam " dedi Holly ve alatmaya başladı." Biz bu gün bi yemeğe çıktık yemekten sonra da Lüneparka gittik" " Eee...??" " Bizim grup önde giderken biz Baekhyn ile arkada yan yana yürüyorduk.." Bu konuşmanın sonunun nereye varacağını anlamıştım ve bu yüzden pis pis sırıtmaya başladım. Holly devam etti: " Önümüzdekiler biraz daha ilerledikten sonra Baekhyun beni durdurdu ve " ben sıkıldım bu kadar beklemek yeter benimle çıkarmısın" dedi.. ahhhh ve bende kabul ettimmmm.... inanabiliyormusun Ann ben Baekhyun ile çıkıyorummmm...!! :D " Sadece güldüm ve ona sarıldım. "demek çıkıyorsun heaa.!! demek artık sevgiline daha çok zaman ayırıcaksın" dedim ve kafasına yastık fırlattım. Lea hemen müzik çaların sesini sonuna kadar açtı ve yatakta zıplayıp yastık savaşı yapmaya başladık. Yastık savaşı bittikten sonra Lea " Eee siz ne yaptınız bu gün? güzel geçtimi ? " dedi. " evet bizde çok eğlendik" dedim ve kendimi gülümsemeye zorladım. Kuzenlerime yalan söylemiştim ama bu toz pembe bir yalandı. Gerçekten yaşadıklarımı anlatmayı isterdim ama şu anda bu mutlu tabloyu bozmayı hiç istemiyordum
***
Sınıfın kapısından girerken Zelo' nun gelmemiş olmasını diledim. Sınıfa girdiğimde o sınıftaydı ama. Kendimi zorlayıp sırama oturdum. Herkes sınıftaydı. Sadece o soğuk prens dışında herkes. Kitaplarımı yerleştirdim. İçimden Zelo şimdi arkasını dönüp bana dün neden koşarak gittiğimi soracak dedim ve kafamı sıraya gömdüm. Ama beklediğim şey olmadı. Zelo bana hiç bir şey sormadı hatta arkasına bile dönüp benimle konuşmadı. Garip bir şekilde üzüldüğümü hissettim. Ama ne yapabilirdimki? ne yapabilirdim? Dün o masaya hiç birşey olmamış gibi oturup Zelo'nun ve o salağın yüzüne nasıl bakabilridim? İçimden bunları geçirirken sınıfın kapısı sessizce açıldı ve içeriye Myung Soo girdi. Yerine otururken bana o soğuk bakışlarıyla bir kere daha baktı. Kafamı öne eydim. Zelo' nun bunu gördüğüne yemin edebilirdim. Ama niye benimle konuşmuyordu. Myung Soo ile selamlaştı ve kulaktan kulağa birşeyler konuştuktan sonra yerine oturdu. Hiçbirşey yapmadım. Bir an önce bu günün bitmesini istiyordum.
***
Yine bir zil daha . Ama bu zil en sevdiğim zildi. Çantamı alıp sınıftan çıktım ve okulun bahçesinde herzamanki gibi Lea ve Holly' yi beklemeye başladım. Onları beklerken sadece bir şey düşünüyordum. Zelo neden bana böyle davranıyordu? Ben bunları düşünürken okulun kapısından Zelo ve Myung Soo yanyana çıktılar ve benim olduğum tarafa doğru yürümeye başladılar. Bu sefer Myung Soo bakmıyordu. Ama ben bir şey farketmiştim bu sefer Zelo gözlerimin içine bakarak yanımdan geçiyordu. Ne yani suçlu olan benmiydim. Gerçekten sinirlendim ve Zelo yanımdan geçerken kolunu tuttup durdurdum. Bir saniyeliğine durdu ve sonra bana döndü. Bu sefer yüzünde ne bir sevinç ne bir üzüntü yoktu. Sdece gözlerimin içine baktı ve bekledi. Donup kalmıştım Zelo ve Myung Soo bana bakıyordu. Sonra kendimi toparladım ve " Neden böyle davranıyorsun?" dedim. " Nasıl davranıyormuşum?" "Sanki sana kötülük paymışım gibi davranıyorsun sanki katilmişim gibi bakıyorsun?" " Dünden sonra nasıl davranmamı bekliyorsun? Birden koşarak çekip gitmen normalmi sencee? " diye bağırdı.Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. " Bana nedenini bile sormadın Zeloo? Gün boyu yüzüme bile bakmadın?" " Nedenini biliyorum Ann, ve bu konu hakkında konuşmak istemiyorum" "Ne yani bu yüzdenmi bana böyle davranıyorsun? Nedenini biliyorsan Myung Soo ile konuşmaman gerkmiyormu?" diye bağırdım. Gözümden düşen yaşa yine hakim olamamıştım. Ne oluyordu bana böyle? Neden böyle davranıyordum? Neden Zelo' nun benimle konuşmasını istiyordum? " Benim kiminle konuşup konuşmayacağım seni ilgilendirmez, senden bunu hiç beklemezdim" dedi ve kolunu çekip Myung Soo ile yürümeye başladı. Arkasından bakakalmıştım. Evet sadece öyle bakakalmıştım. Myung Soo arkasını döndü ve o soğuk bakışlarıyla sanki zafer kazanmış gibi bana baktı ve göz kırptı. O an sadece olanları anlamaya çalışıyordum. Benden bunu hiç beklemezmiydi? Neyi beklemezdi? Ne yapmıştım? Yine sezgilerim devreye girmişti ve bana bundan sonra olacakların kötü gideceğini söylüyordu.
***
Not. Arkadaşlar hikaye iyi gidiyormu? bu benim ilk hikayem. Yani daha çaylağım. Bu yüzden yorumlarınızı bekliyorum. ileriki bölümler için tavsiye verirseniz ve eleştiri yaparsanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler. ^^2q1