Güneşim ve Oksijenim

1 0 0
                                    

Gözlerini kapkaranlık bir dünyaya açmıştı acı dolu bebek ağlayışları duyulabiliyordu her yerden ama o haykırışlar çok farklıydı küçük bebeğin haykırışları o hayata gözlerini açtığında annesinin hayata gözlerini yummasıydı, sanki annesinin öldüğünü bilmişcesine ağlıyordu.Doğumhanenin önünde bekleyen umut dolu gözler...
Bir hayatın başlangıcı ve bir hayatın da sonuna gelinmişti.Dokuz ay boyunca karnında taşımış aylarca bugünün gelmesini beklemiş içinde saf ve temiz duygular barındıran  anne büyük umutlarla yattığı o sedyeye yumduğu o gözleri bir daha açamamıştı.
İşte ben böyle bir günde doğdum ve babam; annemin ölümünden sonra bir daha kendine gelemedi yani öyle söyleniyor annem ölmeden önce şen şakrak biriymiş şimdi ise insanları bakışlarıyla öldürüyor, bütün gün odasından çıkmıyor, yemiyor içmiyor ve annemin ölümünden beni sorumlu tutuyor doğal olarak da benden nefret ediyot .Daha on yedi yaşındaydım ama hayatın tüm acılarını tatmıştım.Okumadım daha doğrusu okuyamadım çünkü çalışmam gerekiyordu küçük bir cafede garsonluk yapıyordum. Benim bu hayatta hayallerime yer yoktu mutluluklarıma yer yoktu gülüşlerime yer yoktu insanların bu sahip oldukları ama kıymetini bilmedikleri şeylere hasrettim.Annem yoktu hayallerim yoktu çocukluğum yoktu tutunacak bi dalım yoktu en kötüsü de baba sevgisi de yoktu.
İşte ben böyle büyüdüm kimsesiz hüzünlü mutsuzlukla gözyaşlarıyla dolu bir hayat...
O gün sabah erkenden uyandım mutfağa girdim kahvaltıyı hazırladım babamın odasına gittim arkası dönük bomboş duvarı seyrediyordu konuşmayı sevmiyordu babam tek bir kelime etmeden odadan çıktım.Üzerimi giyinip cafeye doğru yürümeye başladım.Neşe abla cafenin kapısının önünde başı yere eğik başını ellerinin arasına almış bir şekilde oturuyordu, beni farkedince gel otur canım dedi yanına oturdum ne oldu diye sormadan anlatmaya başladı.Cafeyi kapatıyoruz kredi kartlarımın borcunu ödeyemediğim için elimizden aldılar.Neşe ablayı teselli etmeye çalıştım elimden geldiği kadarıyla.Sonra eve geldim ne yapıcaktım ben çalışmasam aç kalırız babamın ilaçlarını alamam yarın hemen kendime iş bulmalıyım.Ertesi sabah hemen iş aramaya çıktım
onlarca yere gittim ama ilkokul mezunu olduğum için hiçbir yer kabul etmedi artık bunlara alışmıştım tam da vazgeçmiş eve dönerken eleman aranıyor yazısını görünce içime bir umut doğdu hemen içeriye girdim.
- merhaba iş ilanı için gelmiştim
- buyur canım
Hemen oturdum. Bir kaç soru sorduktan sonra tamam hemen şimdi başlayabilirsin diyince yüzüm de kocaman bir gülümseme oluştu.Önlüğümü giyip hemen başladım akşam olmuştu son servisleri de yaptıktan sonra izin alıp çıktım.O kadar çok yorulmuştum ki eve gider gitmez uyudum.
Sabah uyandığım da babama baktım daha uyanmamıştı geri çıktım odadan işe gitmek için hazırlandım ve öğlene kadar çalıştım öğle molasında Ayça ablayla yemek yedik çok tatlı biriydi buranın sahibi.
- böyle tatlı bir kızın annesi nasıldır acaba anneni çok merak ediyorum diyince yediğim yemeği bırakıp duraksadım gözlerimden süzülen yaşları silip annem öldü dedim.
Ayça ablanın yüzündeki hüznü ve şaşkınlığı fark edebiliyordum
- ben çok üzgünüm kusura bakma
- önemli değil desem de çok önemliydi aslında.
- bana biraz hayatından bahseder misin? Yani eğer istersen.
Benim için bi şey farketmezdi
Annesizlik;
Geceleri korktuğun zaman sığınacak hiçbir yerin yok, koskocaman sarılıp kokusunu içine çekeceğin kimse yok, senin iyiliğin için sana kızacak kimse yok yok yok hiçbir şey yok işte
Benim hayatım böyle bundan ibaret Ayça abla gözündeki yaşları silip bana sarıldı üzülme bitanem diyip teselli etmeye çalıştı.O günü böylece bitirdim eve geldiğimde lambaların hiçbiri açık değildi babam bu saatte uyumazdı ki kapıyı açıp içeriyi girdim lambaları açtım babamın odasına  gittim.
- Hayır ba ba baaba ne yaptın sen kendine.
Bu haykırışlarıma bu haykırışlarıma bütün mahalleli toplanmıştı.
Kendini asmıştı babam bu hayattaki tek varlığım da beni öylece bırakıp gitmişti.
- Babam canımın içi bari sen bırakıp gitmeseydin ya bari sen beni yalnız bırakmasaydın.
Ben yine çaresiz ben yine hüzünlü ben yine mutsuzdum bana kalan yine sadece gözyaşlarıydı.
Babamın ölümünden sonra ilk defa odasına girdim tam iki hafta geçmişti aynanın önünde bir kâğıt buldum.Açıp okumaya başladım:
- kızım canımın içi bugüne kadar sana babalık yapamadım sana sarılıp annen için ağlayamadık, birbirimizi teselli edemedik ben bunları bile yapamıyorken ne gerek vardı ki yaşamama evet belki bunu ilk defa söylüyecem ama seni seviyorum kızım...
Bu mektubu okuduktan sonra tutamadığım gözyaşlarıyla birlikte evden çıkıp koşmaya başladım koştum koştum ve deniz gözüküyordu durduğum uçurumun kenarından kollarımı açıp bir anda aşağıya bıraktım kendimi, anne ve babamın yanına gidiyordum yüzümdeki o tatlı gülümsemeyle birlikte şunu unutmayın ki anne hayatınızdaki oksijen o olmazsa nefes alamazsınız daralırsınız o kocaman dünya size dapdar gelir  baba da hayatınızdaki güneş o olmazsa aydınlanamazsınız yolları o gösterir size doğruyu yanlışı o gösterir benim oksijenimde güneş imde yoktu o yüzden nefessiz ve kör yaşadım şimdi güneşimin ve oksijenimin yanına gidiyorum...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 25, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Varsayılan Başlık - Kendi Başlığını YazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin