TİNA
Yirmi yaşlarında olan genç kız, yabancısı olduğu okula dikti gözlerini. İlk defa geliyordu buraya, omuz silkti. Bir haftadır bu şehirde canı sıkılmıştı. Zıplayarak okulun bahçesine girdi, hava çok sıcaktı. Saçları özgürlüğünü ilan edercesine sallanıyordu. Omuzlarına gelen kıvırcık, pembemsi- kırmızımsı saçlarını seviyordu.
Gülümsedi ve etrafına bakındı. Gözlerine ilişen çocuğa gülümseyerek baktı ve gidip yanına oturdu. "Selam." dedi neşeyle. Gözleri parlıyordu. Hep böyle olmuştu.
Sevecen, sıcakkanlı ve mutlu.
"Benimle 12 Saat geçirir misin?" diye sordu tanımadığı çocuğa.
Sesi ilk baharın gelmesine sevinen kuşların cıvıltısını anımsatmıştı genç çocuğa. Ondan birkaç yaş büyüktü.
Cevap vermesini beklemeden Tanımadığı çocuğun elini tuttu ve çıkışa doğru ilerledi.
Gülümsüyordu. herzaman...
Şu an nereye gittiklerini o da bilmiyordu, ama aklına bir şeyler gelmişti. Ela gözleri parladı.
Elini tuttuğu ve adını dahi bilmediği çocuğun şaşkın bakışlarına aldırmadan ilerlemeye devam etti.
Sokağın başına geldiğinde etrafına bakındı ve aradığını bulmuşçasına gülümsedi.Gördüğü şey üstünde anahtarı olan üzeri açık bir spor arabadan başka bir şey değildi.
Koşar adımlarla araba'nın sürücü koltuğuna atladı. Saat akşam sekiz civarıydı. Elini o an için bırakmak zorunda olduğu çocuğa döndü ve "Atla." dedi, gözlerinde ki yaramazlık yapmaya hazırlanan bakışlarla.Çocuk şaşkın olsa da "Nasılsa araba'da ne yaptığını anlarım," diyerek dediğini yaptı.
Yollar onlarındı.
Tina, ne çocuğun soru sormasına izin verdi ne de kendisinin kim olduğundan bihaber olan çocuğa bir şeyler sordu.
Çaldığı araba'nın kime ait olduğunu bile bilmiyordu. Ama pek te umurunda değildi zaten.
O an için eğlenmesine araç olan şeylerin sonuçlarının sonrasında neler doğuracağını düşünmezdi.Son hızla giderlerken, kahkahalar atıp, çılgınlarcasına şarkı söylemeye başladı.
Bir süre sonra çocukta her şeyi boşverip, Tina'ya katıldı. Tina mutlulukla istediğini almış biri olarak tekrar güldü.
Kaç saat şehri o şekilde gezip turladıklarını o da bilmiyordu. Ama saat epey geç olmuştu.
Şehirden uzaklaşmış ve bir tatil köyüne gelmişlerdi.
Genç kız daha önce birçok kez tek başına yaptığı şeyi şu an bir yabancıyla yapacak olmanın heyecanı ve mutluluğu içindeydi.
Yapacakları şey için havanın kararmasını beklemişti. Ve sonunda beklediği şey olmuş hava kararmış, saat gece yarısına gelmişti.
Delilercesine gülüyor ve birçok insanın aksine hayatın tadına varıyordu.Deniz kenarına geldiklerinde, Araba ile işi bittiğinden dolayı, arka cebinde ki şortundan Kırmızı ruju çıkardı. Bu ruju hiç sevmezdi zaten ama böyle anlarda iyi iş görüyordu. Buray ne yaptığını merakla izlerken, Tina, arabanın camına kocaman harflerle;
"Arabanla vakit geçirmemize izin verdiğin için teşekkür ederiz." Yazdı.
Buray saatlerce vakit geçirdiği bu çılgın kızı sevmişti. Şok olmuşçasına arabanın camına baktı. ama bilmiyordu ki bu kız onu daha çok şaşırtacaktı. Gülümsedi.
Okulda pek dikkat çekmeyen, insanların sadece final zamanlarında yanına uğradığı bir tipti Buray.
Kimseyle işi olmuyordu çoğunlukla. Bu halleri, dış görünüşünün önüne geçtiği için, her nekadar hiper yakışıklı olsa da okulda "ezik," adı altında olan çirkin bir yakıştırmaya maruz kalıyordu.
Genç kız havanın kararmasını fırsat bilerek,
bomboş kumsalda, ay ışığında parlayan denize doğru ilerledi. Bu sırada Buray'ın elinden tutuyor, onu da kendiyle birlikte çekiştiriyordu. Aniden genç çocuğun elini bırakıp soyunmaya başladı ve iç çamaşırlarıyla kaldı. Buray'ın şaşkın bakışlarını gördüğünde, içten gelen bir kahkaha patlattı.
Ve onun da geleceğini gözlerinden anladığı için, bir şey demeden ılık suya ilk adımlarını attı. Bu hissi seviyordu.
Hayatı,
kendini,
Saçlarını,
Gülmeyi,
İnsanları seviyordu.
Buray, Tina'nın denizin ortalarına doğru ilerleyen bedenine baktı.
Omuzlarında ve belinde ay ışığında ışıldayan ve ona çok yakıştığını düşündüğü dövmeleri vardı genç kızın. bedeni bembeyazdı.
Çok vakit geçmeden o da kıyafetlerinden kurtuldu ve ay ışığında balık gibi yüzen kızın yanına doğru ilerledi. Daha önce hiç böyle bir kız tanımadığını düşündü. Saçları kıvırcık ve omuzlarının çok çok az altındaydı. Başkasında görse surat buruşturacağı pembemsi-kırmızı saçlar bu genç kadına gereğinden fazla yakışmış diye düşündü. Dahası sürekli gülen ve hareket halinde olan bir kızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİNA
Short StoryHerkesin hayatına, girmesini beklediği bir Tina vardır. Benim de var.