Lütfen başlangıç tarihini ve saatini yaz.
Hayatımda özelimi paylaşabileceğim türden - ailem dışında- insanlar olmamıştı. Güven sorunum vardı ve bu çoğu zaman başıma bela oluyordu. Kantine yalnız gitmekten bıkmıştım ama kendime uygun bir arkadaş bulamıyordum. Bunu eskiden bu kadar kafaya takmazdım ama son zamanlarda mutlaka kafam bununla dolu oluyordu.
Ailem. Onlar açıkçası benden daha değerliydi. Hiçbir şeyimi saklamadan anlatabilirdim aileme. Onlar da bana okulumu değiştirmem için baskı yapıyordu. Bunu ben de düşünmüştüm ama son senem olduğu için gitmek de pek istemiyordum. Yine arkadaşım olmazsa kesinlikle kat kat daha kötü bir yıl geçirecektim. Böyle giderse maalesef ki okulumu değiştirmek zorunda kalacaktım.
Okulumun başlamasına yaklaşık bir saat kaldığı aklıma gelince kafamı umutsuzlukla iki yana sallayıp düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım. Banyoya gidip yüzümü yıkarsam açılabileceğimi düşündüm. Sonrasında her zamanki gibi siyah bir pantolon ve siyah boğazlı bir kazak giydim. Hava gerçekten çok soğuktu.
- Kızım hadi kahvaltıya gel.
- Geliyorum.
Annemi beni uyandırması için yormazdım. Sabah alarmsız kendim kalkardım. Eğer okul saatinden yaklaşık bir buçuk saat önce kalkmazsam -kısacası geç kalkarsam- beynimin tüm fonksiyonlarını yitirdiğini hissederdim. Çünkü başım çok ağrıyor ve vücudumu hissedemeyecek hale geliyordum.
Ailemi kahvaltıda beklettiğim aklıma gelince aşağıya inmeye başladım. Bugün gözüm hep biryerlere dalıyor ve aklım başka yerlere gidiyordu. Kendimi bir anda başka yerde buluyordum. Kahvaltıyı hazırlamış beni bekleyen annemi ve babamı beklettiğim için kendime kızdım. Babam yemeklere güzel bakışlarıyla bakıyor, annem ise sanırım ben masaya oturmadığım için yemek yiyemeyeceğini anlatan bakışlarını psikolojik baskı uygulayarak babama atıyordu.
- Günaydın.
- Sonunda geldin kızım ya çok acıktım. Günaydın bu arada.
- Oh, kusura bakma baba.
- Neyse, hadi yemeğini ye. Seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum.
- Pekala. Ne hakkında konuşacağız?
Sabahları boğazımdan yemek geçmiyordu. Anneme gevrek ve kahve yapmasını söyler, onları yerdim. Hafif yemekler sabahleyin benim için vazgeçilmezdi. Babamın ne söyleyeceğini merak ettiğimden bakışlarımı babama doğrulttum.
- Kızım arkadaşa ihtiyacının olduğunun farkındayız. Bak sana bir seçenek sunuyorum. Karayel Koleji'ne gitmeni istiyorum. Evet maddi durumumuz iyi. Ama bu şu andaki okulunda sıkıntı oluyor. Seni kullanmaya çalışan insanlar olacak, bundan eminim. Lütfen teklifimi güzelce düşün ve kararını ver.
- Haklısın baba. Düşünülecek bir şey yok. Kendimi çok yalnız hissediyorum. Bunu gidermek için teklifini kabul ediyorum.
- O zaman bu eski okulunda son günün. Yarın için kayıt yaptırıyorum.
- Teşekkür ederim, baba.
- Önemli olan senin mutluluğun Jennie. Ben annen ve senin için varım, bu yüzden çalışıyorum. Yine de önemli değil.
Yüzümde güller açarken gevreğimi iştahla yemeye başladım. Annem ise mutlulukla bana bakıyordu. O da bir arkadaş ortamının olmasını istiyordu. Çünkü bu zamana kadar hiçbir arkadaşım evimize gelmemişti. Ama becerebilirsem bundan sonra gelecekti.
-Kızım yemeğini bitirdiysen çıkalım.
- Tamam baba. Hadi anne görüşürüz.
- Derslerini iyi dinle. Yoldan geçerken dikkat et.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız - JenKook
FanfictionYalnızdım. Sigara gibiydi yalnızlık. Sana yavaş yavaş acı verip öldürüyordu. Ama bir yandan bağımlılık da yapıyordu. Sığındıkça sığınası, yanında kimsenin olmadığı düşüncesi ile ağlayası geliyordu insanın. İnsanların beni anlayamayacağını anladı...