~BÖLÜM 7~

551 63 29
                                    


Multimedya : VRene

Keyifli okumalarr... *-*

*   *   *   *

Oflayarak kollarımı önümde birleştirdim. Yanımda beni takmayan Taehyung'a kısa bir bakış attım. Kafeden çıktığımızda tek planım eve gitmekti ama Yeri ve Jungkook'un zoruyla hep birlikte Lunaparka sürüklemiştik. Şimdi ise solumda Jimin, sağımda Taehyung ile, Yeri ve Jungkook'u bekliyordum. Bir kez daha sıkıntıyla nefesimi dışarıya verdim.

"Tamam, anladık! Buradan nefret ediyorsun." Ters bakışlarımı Taehyung'a yönelttim. "Yaptığım her şey neden sana batıyor?" Umursamaz ifadeyle cevap verdi. "Gereksiz şeyler beni rahatsız eder." Bana gereksiz mi dedi? Uyuz şey!

Bunu kendime aşık etmem imkansız.

Söylediği söz üzerine Jimin kıkırdadı. Bu çocukta anca gülüyor! İkisine de sinirli bakışlar atıp, bize doğru gelen Yeri ve Jungkook'a döndüm. "Kişi başı 3 bilet aldık." dedi Yeri biletleri elimize bırakırken.
Elimdeki biletlere dünyanın en saçma şeyiymiş gibi baktım.

"Ben binmeyeceğim. Siz alı-" Cümlemi tamamlamadan Yeri ve Jungkook iki kolumdan tutarak beni sürüklemeye başladı.

"Hadi Unni. Eğlenceli olacak." Jungkook'ta onu onayladı. "Eğer sevmezsen bilet parasını geri veririm, Noona."

Lunaparta onca aletten bula bula Gondolu bulmuşlardı beni bindirecek. Hayatım boyunca binmediğim alete canavarmış gibi baktım. Tanrı aşkına ben daha önce lunaparka bile gelmedim!

Ayaklarım her an gitmeye hazırdı ama arkamdaki Taehyung ve Jimin'e rezil olma ihtimali olduğu için yerimden gram kıpırdamıyordum. Gondol durup içindekiler inince beni arkamdan itekleyip en tepedeki koltuklara yönelttiler. "Hayır hayır! Ortası iyiydi!"

Taehyung beni umursamadan en arka koltuğa oturdu. Jimin'de onu takip ederken bir anda bileğimden tutup beni Taehyung'un yanına itti. İtilmenin şiddeti ile kafam Taehyung'un omzuna çarptı. Jimin'e ölümcül bakışlarımı yollarken, kesinlikle susmuyordum. "Hayvan mısın? Derdin ne Jimin?!" Jimin umursamazca gülüp, "Pardon, yanlışıkla oldu." diyerek önümüze oturdu. Yeri ve Jungkook'ta "İyi eğlenceler," diyip, Jimin'in yanına oturdular.

Fırsat bu fırsat diyerek ayağa kalktım. Taehyung polarımdan tutup, -evet, polarımdan- "Çocukluk yapma. Biz sanki isteğimizle burdayız." diyip geri çekti. Önüne gelen itip-çekiyor arkadaş. Çıldıracağım!

Korkumu belli etmemek adına sakince kemerimi bağladım. Adam biletleri toplayıp gitmişti.

Birazdan kalp krizi geçireceğim.

Ben içimden yanındakilere saydırırken, gondol yavaşça hareket etmeye başladı. Büyük bir endişeyle ellerimi önündeki demire sardım. Gondol gitgide daha da hızlandı. İleri giderken sıkıntı yoktu ama geri giderken daha da yukarı çıkıyorduk. Korkudan gözlerimi kapatıp, demiri olabildiğince sıktım.

İçimden dualar etmeye başladığımda yanımda gülme sesi duydum. "Korkuyormusun cidden?" Korkudan benimle dalga geçen Taehyung'a dönme gereği duymadım, duyamadım. Gondol inip kalkarken, önümüzde oturan Jimin, JungKook ve Yerim'nin eğlenen çığlıkları kulaklarıma doluyordu.

"Bu kadar korkak olduğunu bilmiyordum." tekrar alayla konuştu. Cesaretimi toplayıp gözlerimi araladım. En ürkütücü bakışımı ona fırlattım. "SANANE?!!?" Önüme döndüğüm sırada son hızda olan gondol, bizim olduğumuz tarafta en yukarıdaydı. Gözlerim korkuya büyüdü.

Resmen yerle paraleldik!

Gondol aşağıya inerken korkudan kaskatı kesildim. Bu işkencenin bitmesini beklerken, nefes almayı unutmuştum. "Rengin attı. Irene?" Bana seslenen Taehyung'a tepki vermedim.

Gondol tekrar yukarı çıkarken bir anda omzumda bir kol hissettim. Ardından sol elimi bir sıcaklık kapladı. Bana sarılmıştı! (Y/N; Kudurun djdbjdh) Utancımdan ve korkumdan gözlerimi açamadım. Taehyung gondol aşağıya inerken bana daha da sıkı sarıldı. Ne kadar geri çekilmek istesemde korkumdan kıpırdayamıyordum.

"Tamam, sakin ol. Birazdan bitecek." Taehyung'un güven veren sesini duyunca biraz daha rahatlamak istemiştim ama olmadı! Tanrı aşkına, benim ne işim var burda!?

Gondol gittikçe yavaşlarken, nefes almaya başladım. Taehyung hâlâ bana sarılıyordu. İtiraf etmek istemesemde o, huzur kokuyordu. Bunu, gondol yavaşlayınca hissetmiştim.

Gondol ne ara durdu bilmiyordum. Biz hâlâ aynı pozisyondaydık. Yerim, "Irene Unni! Eğlendin mi?" diyerek arkasını döndü. Bizi böyle görünce donup kaldı. JungKook ne zaman döndü bilmesem de, Jimin bizi görünce pişkince sırıttı. Göz devirmek istesemde, kıpırdayamıyordum.

"İnin isterseniz?" Bir kız başımızda dikilmiş, tek kaşını kaldırdığını sanan bir şekilde bize bakıyordu. Midemin bulantısını bir kenera bırakarak, Taehyung'un tutuşundan kurtulup kızı iterek gondoldan indim. Her an yeri öpebilirdim.

"Unni iyi misin?" "Rengin atmış Noona!" "Bu kadar kötü olacağını bilseydik bindirmezdik Unni." Yeri'ye dönerek, "Yeri o çeneni kapat!" dedim bağırarak. Kalbini kırdığım belliydi ama şuan gram umrumda değil!

"Pardon Unni." diyip arkasını döndü Yeri. Göz devirerek yanına gittim. Kulağına yaklaşıp, "Yeri, çok kötüyüm. Takma bu kadar." diyip geri çekildim. "Tamam Unni," diyip sırıttı. "Neden bu kadar kötü oldun Noona?" diye sordu Kook. Bilmiyorum Kook'cum, sormadım!

"Yüksekten korkuyor işte Kook. Sorman saçma." Jimin şimdi sen benimle dalga mı geçtin? Hah, komik!

Daha fazla dayanamayarak, "Acaba az susar mısınız? Yoksa ben mi susturayım?!" Dalga geçercesine güldüler. Göz devirip lavaboya doğru yürüdüm. Elimi yüzümü yıkamak iyi gelecekti. Taehyung arkamdan seslenince ona döndüm. Teşekkür etmem gerekiyor mu? "Çok merak ediyorum da... Sana'dan korkmayan gondoldan nasıl korkuyor?" Sırıtarak bana bakıyordu.

Teşekkür mü? Asla!

Arkamı dönüp gidecekken kolumdan tutup çevirdi. Yüz ifadesi ciddiydi şuan. "Sana'dan uzak dur. Yoksa, emin olabilirsin ki beyazlayacak suratın bile olmaz. Laf dinle ve bulaşma ona!" 'Arkamda Yoongi var benim. Kim ne yapacak?' diyemedim ama dediklerini de onayladım. Sadece suratına onu takmadığımı belirten şekilde baktım.

"Git elini yüzünü yıka." diyip bizimkilerin yanına yürüdü. Acaba, ona inanmalı mıyım?

Nasıldıı??? Düşüncelerinizi alalım? Lsmsns

Veee Oylarınızı da alalım lsjsks

PAR.A.DİSE // VRENE' ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin